Tembellikten Emekli
Bir daha on yıl sonra karşılaştık. Bizim Murat, tembellikten emekli olmayı bekliyordu. Mahmut Amca'nın sağlık durumunu sordum:
"Turp turp" dedi.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bir daha on yıl sonra karşılaştık. Bizim Murat, tembellikten emekli olmayı bekliyordu. Mahmut Amca'nın sağlık durumunu sordum:
"Turp turp" dedi.
o sormaz oüşümez o uyumaz o istekleri bitmez.tüm girdaplarında mahzen dolu hayatımızda bir silüet."
Şimdi anladım. Akrostiş!.. Ahh... Onu unuttuğunu sanıyordum.
Bir yolunu buldu ve büyüdü sarmaşık. Bahçe duvarının dışında, asfalt kenarında Evi sandığı karanlık, nemli, rutubetli yerde doğmuştu ve dünyası o karanlık yerden ibaretti ilk başta. Ama sonra büyüdü ve uzadıkça boyu; gördü bahçe duvarının ardındaki dünyayı. Burası bir evin arka bahçesiydi.
Gramofondan yayılan müziği duydu.
Zavallı yaşlı, iki saat ölümün nasıl geldiğini, nasıl alıp gideceğini dinledi korkulu gözlerle. Hep birlikte uyuyormuş gibi yaptık da, amcayı azrailin elinden zor kurtardık. Ali, uyumayan var mı, uyuyup uyanan var mı, diye bakındı durdu geç saatlere kadar.
Biliyoruz ki artık mektuplar, bir iletişim için gereği kadar kullanılmıyor.
Şaşkınlığım bunun içindi.
Unut dediler ilk, insan unutmak için mi sever birini?
"...Hiç tanımadığı bir kızla mektuplaşmaya başladı. Adı Holly idi. Mektupların ardı arkası kesilmedi. Her yeni mektupta bir birlerinden biraz daha etkileniyor ve yürekleri görünmez bir aşk bağı ile bağlanıyordu..."
Ne kadar derin çizdin...
Bilmek için geri dönüp bakman gerekirdi...
Kimsin sen?
Ölümün ne demek olduğunu bilmediğim zamanlarda ölen çocukluk arkadaşım mı?
Ayrılığın ne demek olduğunu bilmediğimde tayinle uzaklaştırıldığım şehir mi?
bu topraklar için canını veren tüm şehitlerimize !