"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Eski Yeni Yıl

Ayla Dikmen'in "anlamazdın anlamazdın kadere de inanmazdın" şarkısı çalıyor olduğum yerde.
Anlamazdılar kadere de inanmazdılar belki de ondan ha bir de acı veren kalpsizlerden olamazdılar.
Ama en çok onlar acıtırdılar. İşte öyle bir şey... Samimi dostluklarla gel yeniyıl ; müthiş olmasa da güzel, her

yazı resim

Çıkar Ağzından Baklayı

Bir iş dönüşüydü…
Güneş Sarayburnu’na doğru uzanmış, havayı hafiften kızıl rengine boyamıştı. Beşiktaş’tan taşınıp Cihangir’in o sokağına alışmaya çalıştığımız günlerden biriydi. Dar ve dip dibe eski Rum evleri sokağa tarihten kalmış görüntüsü çiziyordu.

Kan Tahlili

Tam rahatsızlığımı anlatmaya başlayacağım, doktor varlığımı hissetti. Benden önce o başladı yakınmaya:
\- Ben hastayım !

Çiğ Söz…

Bana göre ne yazarsan yaz, kaleminden çıkan kelimeler ham çıkmamalı.
Söz, yazarın yüreğinden demlendikten sonra mürekkep olup akmalı kâğıda:
Yani demlenmeli, tıpkı çayın demlendiği gibi. Veya köpük köpük içmeye hazır Türk kahvesi gibi olmalı ve öyle yazıya geçmeli.
Tiryakisi de bunu anlamalı,

Tren Bileti

O yıl da aynısı oldu. Ben trene bininceye kadar, o binmiş de saklanmış bile. Az sonra benim bilet savaşım başlayacak. Evden tembihliyim; biletçi "Kaç yaşındasın?" diye sorarsa, "Daha yedisini doldurmadım emmi" diyecem.

Kız Beni Hala Seviyor

Anlaşıldı ki bu çocuk, beyin küçültülerek tasarlanmış bir varlık. Genetiğiyle oynanmış bir tür gibi. Özellikle, ellerin bilekten aşağısı, hanımlara karşı denetim dışı tutulmuş.

Başa Dön