"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

yazı resim

Altına Hücum

Sallanan sarı lambaların yerini pahalı avizeler almış; gıcırdayan koltuklar gitmiş, yerini oturmaya kıyılamayacak güzellikte yenilerine bırakmıştı.

Musa Firârda

Tatlı bir kaşıntıyla kenarda durdu ve etrafından geçen insanlara aldırmadan zevkle kaşınmaya başladı. Kaşınmak onun için artık çok sıradan bir iş olmuştu. Köpeği Karabaş geldi aklına. Karabaş da durmadan kaşınırdı. Bir deri bir kemik olmasına rağmen vücudunu taşımakta zorlanır, titreyen bacaklarıyla ayyaşlar gibi köyün tozlu yollarında, hem kaşınır,

Onarım

Yaşama çok şey katıyorlardı. Hoş kokulu su köpürerek burgaçlandı. Anayoldaki çığırtkanın ezgili sesi güçlenip ses yalıtımını aşmayı başarmasın mı : ‘Muslukçu!.. Muslukçu!’ İşte bu da olanaksızdı. Olanaksızdı. Olanaksızdı...

Beklek II.

"Dostum ben o herifi gebertebilirdim. İşerken saygısızlığa asla müsamaha gösteremem bilirsin."
"Ne gösteremezsin anlamadım?"
"Neyi anlamadın?"
"Ne göstermediğini anlamadım."
"Dostum göstermediğim bir şey hakkında burada neden konuşayım ha? Salak mıyım ben?"

Başa Dön