..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Deneysel
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Göğsümde Ateş Böceği Gibi Parlayacak
İsa Kantarcı
Şiir > Aşk ve Romantizm

Kızı Aldım Çırılçıplak tramvaydan bakıyor gökyüzü susamış çocuklar gibi ne güzel memelerdi onlar genç kızın sürüye sürüye götürdü bavulunu beyazdı memeleri bavulu çekince ezildi memeleri meme çatalı çıktı ortaya tramvaydan bakıyor gökyüzü kumraldı bir daha asla unutamam tramvaydan bakıyor gökyüzü susamış çocuklar gibi bir genç kızdı simsiyah giyinmişti s.ktiğim siyahını asla sevmedim tramvaydan bakıyor gökyüzü annemi

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Deneysel
181 
 Saka Kuşu  (Yusuf Demirtaş)

İnsanlığın en anlamsız anlam yüklemesi zaten, havada bir parça güneş ve ucundan mavilik gördü müydü, öten her kuşun mutlu olduğunu varsayması.. saka kuşları dahil…
182 
 Gerçek mi?  (pelin saraç)

Duygularımı neden bu şekilde ifade ettiğim hakkında gerçekten bir fikrim yok.
183 
 Kemik - 2  (seyfullah ÇALIŞKAN)

edyeyi koşar adım sürüp beni röntgen odasına götürdüler. Görevli dışarı çıkıp giysilerimi çıkarmama istedi. Kıpırdanamadığımı görünce koşarak dışarı çıktı. Hacer’i çağırıp geldi. O canımı yakmadan fistanımı yukarıya sıyırdı. İç dizliğim ortaya çıkınca ödüm koptu. Ömrüm boyunca bir başkasının önünde soyunmadım ben. Üstelik korkudan biraz altıma da kaçırmıştım. Islaklık çoktan geçip gitmiş ama renginden anlaşılır.
184 
 "Üç Kadın Bir Düş"  (Nilgün SARIGÜL)

Bir Hayat, Bir Umut, Bir Pınar ve Üç Kadın Bir Düşün Gerçekleşeği Günü Beklemekte...
185 
 Yine de Oynar Mısın Benimle  (selim koç)

(telefon çalar z. ahizeyi kaldırır.)
186 
 Yansıma  (Atilla ARSLAN)

Sigarasının dumanını içine çekerken ,zombilerin ne kadar beyinsiz olduklarını düşünmüş,bir yandan da bu ucubelerin tek arzularının beyin yemek olduğu ironisini fark etmişti.Zombiler topluluk halinde dolaşıyor ,aynı içgüdülerle,aynı amaç doğrultusunda hareket ediyorlardı.Aralarında radikal bir zombi yoktu.Farklı bir istekte bulunan veya farklı bir doğaya sahip olan yoktu
187 
 Karanlık ve Gece Benim Şiirimdi - 4  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Neredesin kızım sen? - İzmir’deyim. - Unuttun beni valla, unuttun. - Unutur muyum, canım aaa, - Ben de akşamüzeri İzmir’e geleceğim. Nerede olduğunu söyle. Alayım ordan seni… - Gelemem, zaten akşama kalmadan dönerim. - Dönme, bu gece İzmir’de kalırız hem.
188 
 Sümüklü Düşünceler  (zehra erkuş)

"Kes" dedi yönetmen. "Daha ağır yürüyeceksin. Unutma; canın sıkkın, yalnızsın, yetişmen gereken hiç bir yer yok..."
189 
 Karanlık ve Gece Benim Şiirimdi - 5 (Son)  (seyfullah ÇALIŞKAN)

İki kez evlenmişti ve bir kızı vardı. Kızı evlendiği iki erkekten de değil, yalnızlığına ortak ettiği başka bir genç adamdandı. Kızına şimdi babası bakıyordu. Önümüzdeki yıl okula başlayacaktı. İlk eşiyle liseyi bırakıp evlenmişti. Mahallesinin afili delikanlılarından biriydi. Evlenmiş demek dile kolay ona henüz çocuk yaşta kaçmıştı. Hayat o yaşlarda herkes için tozpembeydi. Delikanlı Karşıyaka- Konak vapurlarında çaycılık yapıyordu. Kaçtığında yaşı küçük olduğu için polis yakalayıp evine geri getirmiş, onu ailesine teslim etmişti.
190 
 Mağaranın Kamburu - 13  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

-Güldüm çünkü çok neşeliyim bu günlerde. Neden neşeli olduğumu sormayacak mısın? İstersen sorma! Ama ben, söyleyeyim: Karım sizlere ömür… -Ne? Yani öldü mü? -“Sizlere ömürün” ne anlama geldiğini bilmiyor musun? Bu inde yaşamak sana bazı şeyleri unutturdu mu? -Oldukça keyiflisin. Yoksa karını sen mi öldürdün?
191 
 Sinek  (Aylin)

Bir çok şey olmak istedim ben çok eskiden.
192 
 Mutluluk Gelecek mi?  (Mabel)

öyle bir düşündüğü zaman, hemen hemen kendi durumunda olan binlerce insan vardı. Zenginler- daha iyi bir yaşamı hakedenler- azınlıktaydı. Son günlerde ülkedeki azınlık hakları da epey bir genişletilmişti. Fabrikada patronuna bir şey sormak için gittiği sırada işitmişti bu sözleri. İçeriğini bilmiyordu ama demek ki zenginler iyiden
193 
 Yaz, Bahar, Şeftali  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Başımıza ne geldiyse zaten bu şeftaliler yüzünden gelmişti. Büyük bir ihtimalle arkadaşımın biri onu elimden alıp öfkeyle karanlığa fırlatırdı. Çünkü suçlu olan biz değildik. Şeftalilerin insanı başta çıkaran kokuları, tatları ve dallardan bize kırmızı kırmızı bakmalarıydı.
194 
 Mağaranın Kamburu - 17  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Seninle tanışmadan önce yazdıklarından bir bölüm: ”…artık karanlıkları sever oldum;halbuki önceleri nefret ederdim. Saklamak istediklerimi gömebileceğim ve görüşmek istemediklerimden kaçabileceğim en güvenli yer… Sessiz, dinlendirici , sorgusuz… Ben, baharın kızıydım, bahar gibi canlıydım… Şimdi ise karanlıkların kızıyım. Halimden yakınmıyorum, pişmanlık ise hiç duymuyorum. Umutsuzluğumu öfkeye dönüştürmesini becerdim. Baharımı karanlık yapanlarla alay ediyorum, onlarla adeta oynuyorum. Onbeş yaşımda iken bana felaketi yaşatan erkeğin hemcinslerinden hesap soruyorum. Uzaktan akrabamızdı. Ondokuz yaşındaydı, yani benden büyüktü. O nedenle abi derdim ona. Zaman zaman arabasıyla beni gezdirirdi. Gene bir gün birlikte gezmeye çıktık. Bir piknik alanı gibi yerde arabayı park etti. İndik ve çimenlerin üzerine oturduk. Bizden başka etrafta hiç kimse görünmüyordu. El şakası yapıyorduk birbirimize. Elimi tuttu, beni kendisine çekip kucağına oturttu. Dakikalarca böyle durduk. Bu durum hoşuma gitmedi değil, ama ya sonra ben istemediğim halde bana sahşp olması?... Bağıramadım bile, her şey kısa bir sürede olup bitti. Benimle yaşım tuttuğunda mutlaka evleneceğini söyledi. Bir sene sonra askere gitti. Askerden döndüğünde ben onsekizime girmiştim. Babası ona bir market açtı. Burayı işletmeye başladı. Defalarca bana evlenme teklif etti; kabul etmedim. O yaptığı şey dolayısıyla kendimi devamlı aşağılanmış hissediyordum ve bunu bana yapan bir insanla artık beraber olamazdım.”
195 
 Palamut  (özlem ak)

Düzen ve güvendir tek ürkütücü olan.Kaybedeceklerini düşünmektir insanı derin bir yeisin koynuna sürükleyen.
196 
 Atla!  (Burak Mollamehmetoğlu)

“Bu haksızlık!” demişti.
197 
 Yalnızlıgın Sefası  (Hasan )

Yalnızlıgın sefası nasıl olurki sürülsün,SÜrülseydi Tanrı yaratırmıydı Ademle Havvayı..
198 
 Şöhretin Kurbanı  (evren gelen)

Pırıltılı gözüken pisliğe batan insanlar...
199 
 Bakış Açısı  (Zeynep Öğretmen)

Sizin matematiğiniz! Ya formülleri ezberler çabucak çözersiniz anlamasanız da, ya da anlayıp değişik yollar deneyerek, matematiğin zevkini çıkararak. Size kalmış. Bakış açınıza…
200 
 Tutunamayan  (selim koç)

"diyalektik bir umut ağlıyor oturduğu yerde."

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Yeni Gün
YILDIZ AKA
Öykü > Deneysel
Dirahşan
selim çok
Öykü > Deneysel
Efendisiz
selim çok
Öykü > Deneysel
İğde Sokağı
Hacer AKTAŞ
Öykü > Deneysel
81. Çizgi
selim çok
Öykü > Deneysel
Yardım
MUHAMMET ALİ YÜKSEL
Öykü > Deneysel
Selver
Seyfullah ÇALIŞKAN
Öykü > Deneysel

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.