"Yazarlık, kelimelerle oynamak değil, kelimeleri çaresiz bırakacak bir karmaşa yaratmaktır." – Franz Kafka"

Öykü > Deneysel

karamsar

Bir Beyoğlu Zamanı

Bedeni kendine yabancılaşmaya başlamıştı,bir müşterisiyle sokakta karşılaşmıs beraber yürümeye başlamışlardı,tuhaf bir şekilde evi bulamıyorlardı.sürekli dönüp aynı sokağa geliyorlardı.

olumsuz

Zaman, Mekân - Patates, Soğan¬ - 5

Gün ortasında saat tam on iki de Teleferik semti üzerine Uludağ’a tırmanan çelik halatların gölgesi parkın yukarısına tırmanın yolu kalın iki çizgiyle bıçak kesiyordu. Sarhoş Hamdi birkaç gündür rakıyı bırakmış ayık geziyordu.

olumsuz

Kalbindeki Karanlığın Yükselişi

Gelgelelim sana, aşk benim en tatlı günahlarımdan biriyken, sen bunu bile en zavallı bir halet’i ruhiye içerisinde yaşamayı kanıksıyorsun. Hem de yeryüzünde dişi olan her yaratığın güce taptığını bilecek kadar akıllı olduğun halde! Aşkını yansıtırken kullanacağın hal lisanının -seninki gibi- romantik, zayıf ve kuruntulu izlenimler bırakması, dişi varlığa

nostaljik

54\. Kalas

Tavandaki kalaslar her günkünden daha bir eğri büğrü göründü gözüne. Üzerlerindeki çatlaklarıyla narin kibrit çöplerine benziyorlardı...

olumsuz

Yardım

Herşey akıyordu,değişiyordu hayat çoğu insanı savuruyordu bu kasabadan,etkilenenler,tutunamayanlar uzun yıllar sonra baktıkları resimlerde ilk bıraktıkları gibi karşılarına resimlerde donmuş olarak çıkıyordu.Çocukken oyun oynadıkları geniş alanlar,sarı güneşin yakıcılığı yeşil alanlardaki su sesleri ...sahip oldukları ve olmadıklarıyla terkettikleri sokaklar...

olumlu

Sakarı Boyu Hikâyeleri İle Seyr - Ü Sefer - 3

Arda kendisini iyi tanıması yanında çevresini iyi tahlil edebilen ve gözlemlerini aktarabilen biri olarak en faydalı olabileceği bir iş olarak Belgeselciliği seçmişti. Hiç umulmadık yerlerde beklenmedik fikirlerle, beklenmedik insanlarla karşılaşmak onu şaşırtmıyordu. Farklı bakış açılarına saygı göstermesi yanında bu farklılıkların birer zenginlik olduğunu düşünüyordu. Hayat düz değildi, dağlar

üzgün

Küçük Bir Sohbet

Bu yazı sürekli vakit geçirdiğiniz en yakın dostunuz ve sizin aranızda. Başka kimseye yer yok bu yazıda. Sadece siz ve can yoldaşınız. Okursanız anlayacaksınız insanın yalnızlığını ve biricik dostunuzu tanımanın önemini. Ne demişler:" Bu dünyaya yalnız geldik, yalnız gideceğiz.".

olumlu

Sakarı Boyu Hikâyeleri İle Seyr - Ü Sefer - 2

Karnını da doyurmuş olan Arda, düşüncelere dalmışken uyku bastırdı. Kentte yaşayan bir insanın asla yaşayamayacağı bir sessizlik vardı. Bu sessizliği uzaktaki çoban köpeklerinin havlamaları bozuyordu. Arada bir çevredeki tilki ya da çakalların, piknikçilerin bıraktığı yiyecek artıklarını ararken çıkarttıkları çıtırtılar uzaktan da olsa geliyordu. Aşağıdan doğru gelen esinti dalların

olumlu

Sakarı Boyu Hikâyeleri İle Seyr - Ü Sefer - 1

Arda, Hamitabattan devam edip Yakacıka girmeden sola doğru dönüp yukarıdaki Samrı köyüne ulaştı. Altı kilometrelik yokuşu çıktıktan sonra yamaç bir yerde kurulu olan Samrı köyü bölgenin oldukça eski köylerindendi. Arda seneler önce Samrıya; Çaltıdan yarı toprak yarı şose yolu kullanarak gelmişti. Çaltı ise yine Sakarya nehrinin kenarında dokuz

karamsar

Tekerrür

Ne kadar derin çizdin...
Bilmek için geri dönüp bakman gerekirdi...
Kimsin sen?
Ölümün ne demek olduğunu bilmediğim zamanlarda ölen çocukluk arkadaşım mı?
Ayrılığın ne demek olduğunu bilmediğimde tayinle uzaklaştırıldığım şehir mi?

olumsuz

Sanat Üzerine...

“İnsan, yeryüzünde, sığ ve bulanık sularda yaşar. Yetileri böylesine elinden alınmış, kısılmış, minimalize edilmiş bir yaratık asla bir sanat eserinin tespitinde belirleyici rol oynayamaz. Bir eserin takdiri, insanların bayağı zevklerini uyandırıp uyandıramaması ile değil, onun bir sembole dönüşüp dönüşememesi ile ilintilidir. Bir şaheser kalabalıklara değil yalnızca tek ve

karamsar

Mağarada

Demir Özlü'nün bir öyküsünden alınan bir cümleyi de koyarak bir öykü yazacaktık. Ben de bu öyküyü yazdım. Cümle: "Her şeyini yitirmiş olduğunu sanan çaresiz bir varlığın teriydi bu."

olumsuz

Sayıklamalar (Platon'u Düşlerken... )

"Başını ışığa çevirdiğinde gözlerinin yandığını hissetti. Hiçbir nesne göremez olmuştu. Bir süre olduğu yerde gözlerini ovuşturdu. Yavaş yavaş puslu da olsa etrafı seçmeye başlamıştı. Oldukça ürkütücü bir manzaraydı bu. İnsanoğlu büyük ve ortak, evrensel bir trajediyi, hem de onun hiç de farkında olmadan, paylaşmak zorunda bırakılmıştı bu karanlık

Başa Dön