..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Deneysel
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Şükretmenin İman ve İhlas Üzerindeki Önemi: Allah’a Yönelmenin Bilinci
Rıdvan Kaya
Deneme > Din

İnsan, hayatının her anında çeşit çeşit nimetle karşılaşır. Bu nimetler genellikle aracılar vasıtasıyla ulaştığından, insanlar bu nimetlerin kaynağını çoğu zaman aracılarda arar ve onlara şükran duyar. Oysa Kur’an, bu minnettarlığın ve şükrün yalnızca Allah’a yöneltilmesi gerektiğini öğütler. Çünkü gerçek nimet sahibi, tüm varlıkların Yaratıcısı ve Rızık Vereni olan Allah’tır. Bu bilinç, insanın imanını pekiştiren, ihlasını artıran bir anlayıştır.

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Deneysel
61 
 Büyük Bir Yazarın Ölümü Üzerine  (Alp Çetiner)

Babam öldü. O büyük bir yazardı. Şimdi bütün ülke onun ardından yas tutuyor.
62 
 Günün Biri  (sermin filiz)

Düşünebilseydi bunları düşünürdü belki ama düşünmek de neydi? iki kelime yan yana, iki cümle üst üste, iki sahne art arda gelemiyordu.
63 
 Kediler ve Suyun Hikayesi  (BuZ_LaLe)

gerçeğe mitolojik bir bakış açısı..
64 
 Mutlak Sözcük  (Faik Murat Müftüler)

O yürek çırpıntısını, iç burkulmasını, ağlamaklılığı, birebir ve aynen sevgilide yaratabilecek bir sözcük olmalıydı. Anlamını açıklamaya gerek kalmaksızın, duyan kişide aşkı yaratabilecek bir sözcük. Tanrı’nın yüzüncü adı gibi, aşkın tek sözü…
65 
 Av - Nogayca Hikaye  (Hakan BENLİ)

Eki ceni cetme castın köyde şıktıkları avda yasadıkları...
66 
 Hayatta En Çok Kime Güvenilir?  (Hilal ÖZGÜL)

Daha çok yaralar alasın diye mi güvenilir insanlara?
67 
 Söyleyecek Sözü Az Olan Adam 2 Final Sahnesi Replikleri  (MUSTAFA Ahmet Tunç CAKAR (Karşıyakalı Ahmet))

"Söyleyecek Sözü Az Olan Adam" yaklaşık olarak 1997 den beri, aklımda olan üç perdelik bir tiyatro eseridir aslında. Fikir olarak filizlenmesinden bu yana, iki sefer birinci perdesi yazıldı; ancak bir türlü adına yakışan tokluk duygusunu hissettirmedi bana.Derken, derken günlük yaşam ve her zaman baskın olan şiir yazma eğilimi sebebiyle, uzaklarda yatılı okula yollanmış bir evlat gibi,kaldı durdu aklımın bir köşesinde. İnsan gerçekte çok çok zor bir varlıktır bence.Bu dediğim konu olarak insanı işlemek için de, yazdığı şeyin öz eleştiri ve beğenisini yapmak adına da geçerli. Sonuç itibari ile, bir yerinden başlamak gerekiyor. Bugün verdiğim bir karar sonucu, adı geçen eserin eskizlerini; öyküsel formda yayınlamaya başlıyorum. Siz okuyucuya şimdiden, hoşgörüsü için teşekkürü bir vazife bilirim.Zira eskiz okuduğunuzu bildiğiniz için, küçük hataları ve gecikmeleri, anlayışla karşılayacağınız umudu içindeyim.Saygı ve selamlar..
68 
 Lale Hırsızı  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Kulübenin içindeki üç güvenlik görevlisi o an kadının yüzüne baktılar. Gördükleri karşısında telaşa kapıldılar. Kadının yüzü kireç gibi olmuştu ve göz pınarları çeşme gibi akıyordu. Ağlamıyor, hıçkırmıyor ama yaşlar yanaklarından aşağıya süzülüp eski ayakkabılarının yanına beton zemine damlıyordu. Kısacası kadın hiç iyi görünmüyordu. Kadının başına bir şey gelirse hapı yutarlardı. Hemen bir sandalye çekip kadını oturttular. Tutanak tutmamız lazım dediler. Sonra seni polise teslim edeceğiz. "Tutun öyleyse," dedi kadın. Hiç alttan almıyordu. Yalvaracak, yakaracak gibi bir hali de yoktu.
69 
 Doğu - Batı  (Alp Çetiner)

Bizim derginin kuruluş yıldönümü şerefine verilen kokteylde rastladığım delikanlıdan söz etmek istiyorum size, sayın okurlarım.
70 
 Gecenin Tepesi Atmasın  (seyfullah ÇALIŞKAN)

O gece deli bir sağanak başladı. Sonbahar için zaman erkendi. Gürgenler tepeden tırnağa yaprak, dağların dorukları yemyeşil çayırlarla kaplıydı. Elmalar kızarmıştı kızarmasına ama henüz ayvalar sararmaya bile başlamamıştı. Yağmur bindirmeden az önce gök çatladı. Yıldırımın yaladığı orman ürperdi. "
71 
 Yollardasın,bir Arabaya Biniyorsun...  (evren gelen)

Birileri için çok eğlenceli birileri için iyi bir anlatı konusu arkadaş ortamında şu ünlü milli olma durumunu senin ruhuna bıraktığı derin izleri bilmeksizin anlatacak...
72 
 Beyoğlu ve Ben  (Yeşim)

HEY, PŞTTT! SANA SÖYLÜYORUM BEYOĞLU, ELOĞLU BANA BAK?!
73 
 Affet Beni Anne!  (nalan gök)

Hoşgeldin bitanem. Dünyama mutluluklar getirdin, gülüşler, sürprizler, umutlar getirdin. Senin kadar güzel , senin kadar heyecan verici kaç konuk ağırlayabilir ki insan?
74 
 Gökçeada 4  (seyfullah ÇALIŞKAN)

Bu nasıl cezaevi, isteyen herkes buradan kaçar? - Ben geldiğimden beri hiç kaçan olmadı. - Duvar yok, parmaklık yok, kaçmak isteyeni kim durdurabilir ki? - Kimse durdurmaz. Durdurmaya bile çalışmaz. İsteyen kaçar. Ama kaçan bütün
75 
 Zift Karanlığında Motor Sesleri  (Arif Zincirli)

muebbetmuhabbet.com adlı sitenin üyesi olan iki kafadar, site forumlarının dar kalıplarını yırtarcasına, doğaçlama bir hikaye yazmaya karar verirler. Yazarlardan "hoverkraft" olanın askere gitmek zorunda kalması ile yazının bitirilmesi bana, juanjuan'a kalmıştır.
76 
 Çıt Yok  (zumrut sarikartal)

İçimdeki ses hep konuşur çünkü. Kendimi bildim bileli, ne iş yaptığıma aldırmadan kulağıma anlatır da anlatır öykülerini. Benim dışımda, farklı bir bendir o. Ukaladır biraz, küstah daha doğru olur sanırım. Ne iş yaptığıma, kiminle konuştuğuma aldırmaz, bildiğini okur. Ah, ne alçaktır o, patronumla konuşurken müstehcen hikayeler anlatacak kadar hem de. Bir kulak kabartsam o anda ona, yüzüm kızararak dinlesem onu, işimi de kaybederim, arkadaşlarımı da. Herkes hakkında bir fikri vardır çünkü. Özellikle de benim görmeyi tercih etmediğim huyları hakkında. Dedim ya, küstah ve cesurdur, kaybetme korkusu yoktur.
77 
 Marjinal Tarihçi  (evren gelen)

Yaşamdaki basma kalıp düşüncelere topluma başkaldırı...
78 
 Pencere Önü Düşünce Rutinleri  (Meryem Rabia Taşbilek)

Tebbessümüne inşirah içirilmiş çocuklar şaşkınlıkla bakardı bu hale kapı aralıklarından... Fakat şu aşikardı ki, herkesin içindeki karanlık aydınlığını arıyordu. Aranıyorsa bulunacaktı elbet. Bazılarımız pusuda gözlüyorduk aydınlık arayan karanlığımızı. Pütürlü soru işaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarı inceden inceye. Yeni anlamlar yumuşak dokuyu geçip, aklın sinir uçlarına dokunup kanatıyordu.
79 
 Ah İsmail Ah  (eyyüp yıldırmış)

Ahh İsmail ah. Nasıl oldu bu, daha dün bilemedin bir önceki gün her zamanki kendine has efendi halinle; Nasılsın abi deyip hatırımı sormuştun, şimdi kim her zaman kahvehanenin hep aynı köşesinden bana hal hatır soracak. Yaşça benden büyük müydü, yoksa küçük müydü ne fark eder. Efendi bir adamdı. Ah İsmail ne âlemi vardı ani bir kalp krizine yenik düşmenin. Önceden yokmuş kalpten sıkıntısı. Hatta hiçbir derdi tasası. Hani dünya yansa umurunda bile olmazmış. Ne zaman sevdalanmış eski mahallesinden bir kıza. Vermemiş ya kızın babası işin, gücün yok diye. Ne yapsın öldürsün mü adamı. Belki bir gün yumuşar verir kızı diye beklemiş. O beklerken kızı başkasıyla baş göz etmişler...
80 
 Mağaranın Kamburu - 1  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Deneme türünden bir öykü...

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Yeni Gün
YILDIZ AKA
Öykü > Deneysel
Dirahşan
selim çok
Öykü > Deneysel
Efendisiz
selim çok
Öykü > Deneysel
İğde Sokağı
Hacer AKTAŞ
Öykü > Deneysel
81. Çizgi
selim çok
Öykü > Deneysel
Yardım
MUHAMMET ALİ YÜKSEL
Öykü > Deneysel
Selver
Seyfullah ÇALIŞKAN
Öykü > Deneysel

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.