Yeni Yıl, Yeni Umutlar...
(BELGİN ERYAVUZ) 24 Aralık 2003 |
Yaşam |
| |
Yeni yılla birlikte herkesin düşleri gerçek olsun. Barışın,sağlık ve huzurun, sevginin egemen olduğu bir dünyada NİCE GÜZEL YILLARA…
|
|
Engelsiz Yaşamlara Engellilerle Beraber
(BELGİN ERYAVUZ) 24 Aralık 2003 |
Toplum |
| |
Engelliler; yaşamlarını henüz daha doğarken yada yaşam sırasında çeşitli nedenlerle başkalarına ya da birşeylere bağlı olarak yaşamak zorunda olanlar. Onlarda bizim gibi;onlarda bizim yakınımız , canımız, bizimle beraber yaşayacak olan varlıklarımız. Nası |
|
Özlemek!
(BELGİN ERYAVUZ) 2 Ocak 2004 |
Yaşam |
| |
Alışageldiğimiz hayatımızda, kurduğumuz düzenin iniş çıkışlarında adını sıkça duyduğumuz, hiç beklemediğimiz anda karşımıza çıkıp bizi şaşırtan, ama asla unutamadığımız hasret damlacıkları... |
|
Tüm Sabahlarım Senin Olsun
(BELGİN ERYAVUZ) 2 Ocak 2004 |
Yaşam |
| |
Sabahlarınızın yepyeni güzelliklere yelken açtığı, sizi bilinmez yeni ülkelere götürdüğü, hoş sürprizlere hazır olun bundan böyle. |
|
D - A - Y - A - K
(BELGİN ERYAVUZ) 14 Ocak 2004 |
Toplum |
| |
Bu nasıl bir duygu, nasıl bir düşünce tarzıdır ki, bir insan bir başka insana hem de kendinden daha güçsüz, savunmasız bir varlığa el kaldırabiliyor, etlerini çürütene kadar dövüp ertesi gün de hiçbir şey olmamış gibi yüzüne bakabiliyor... |
|
Down Sendromlu Meleklerin Sevgi Dolu Dünyası
(BELGİN ERYAVUZ) 14 Ocak 2004 |
Toplum |
| |
Daha doğdukları anda kendilerine yüklenen, telafuzu bile kimileri için zor olan “down sendromu” kimliğini üstlenmişlerdi bir kere. İtiraz etmeye hakları yoktu ki. Kimse onlara bir şey sormamıştı. |
|
Koşma Dur Bir Dakika!..
(BELGİN ERYAVUZ) 12 Şubat 2004 |
Yaşam |
| |
Koşturuyoruz,delicesine.... dur durak beklemeden, hep bir sonraki adımımızın derdinde hayatı nasıl yaşadığımızı bilemeden. ..........Durun bir dakika ve durup düşünün... |
|
Korkularımızın Yaşam Sesleri
(BELGİN ERYAVUZ) 12 Şubat 2004 |
Yaşam |
| |
Ertelemeden, biriktirmeden, bekletmeden şu anı, şu dakikayı cesurca, dolu dolu yaşamaya başlayalım. Tıpkı bir kayadan turkuaz rengi bir denize dalarcasına balıklama dalalım hayatın içine... |
|
Eğitim Sisteminde Tehlike Çanları
(BELGİN ERYAVUZ) 19 Şubat 2004 |
Toplum |
| |
Gençliklerinin o en güzel yıllarını bu uğurda harcarken , bir daha asla geri gelmeyecek çocukluk ve gençlik yaşlarını kaybediyorlar habersizce. Yoğun bir yarış, yoğun bir koşuşturmanın ardından aslında her şeyden habersizce hayata atılıyorlar.
|
|
Uzaklarda Bir Yerlerde...
(BELGİN ERYAVUZ) 19 Şubat 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Aşıklar yakın olmalı birbirlerine; denizin kumasala, ayın yıldızlara, suyun toprağa yakınlığı gibi. Tatları karışmalı birbirlerine an be an yaşanan heyecan doruklarında...
|
|
Keşke Karşımdaki İnsan Olsaydım…
(BELGİN ERYAVUZ) 19 Şubat 2004 |
Yaşam |
| |
Kendinizden, kimliğinizden ve her şeyden önemlisi yaşadıklarınızdan kurtulmak adına çaresiz bakışlarla insanları düşünce süzgecinizden geçirdiniz mi? O anki psikolojiniz ......... |
|
Dingin Mavi Denize Özlem
(BELGİN ERYAVUZ) 19 Şubat 2004 |
Yaşam |
| |
Ama bu dalgalar... Ah...bu azgın köpükler yok mu? Gözlerimi acıtıyor, içimi yakıyor.
|
|
Hayatımızdaki "Özel" Ler
(BELGİN ERYAVUZ) 18 Mart 2004 |
Yaşam |
| |
Özel… Sadece dört harften oluşuyor ama tek başına taşıdığı anlam ne denli büyüktür aslında. Özel bir yaşam, özel eşyalar, özel bir mekan, özel bir müzik, özel aşklar, özel ilişkiler, özel insanlar ve özel dostluklar…
|
|
Kıskançlığın Soğuk Nefesi Ensenizde Mi?
(BELGİN ERYAVUZ) 18 Mart 2004 |
Toplum |
| |
Yazılarını severek takip ettiğim Ahmet Altan “Kıskanmak ve içinizdeki bıçak” isimli deneme yazısında bakın kıskançlığı nasıl özetliyor. “Şeytanın yarattığı gökkuşağı gibidir kıskançlık. İçinde siyahtan mora doğru her türlü karanlık rengi |
|
Bu Yazım Sizlere…
(BELGİN ERYAVUZ) 18 Mart 2004 |
Toplum |
| |
Normal atletler asfalt yoldan koşarken, onlar adeta kumlu sahillerde adım atıyor. Yapılan iş, varılacak nokta ve beklentiler aynı olmasına karşın bu kesim için herşey inanılmaz boyutlarda zorlaştırılıyor. |
|
Dört Duvarımın Sıcaklığı
(BELGİN ERYAVUZ) 26 Mart 2004 |
Yaşam |
| |
Biten günün akşamında koşar adım, özlemle gelinen mutlu dört duvarlardır onların ki. Böyle evler sevgi kokar, mutluluk kokar. Evin eşyaları sıcacık sarar sarmalar dört bir yanınızı.....
|
|
Duymak İstemiyorum!
(BELGİN ERYAVUZ) 26 Mart 2004 |
Toplum |
| |
Gerçeklerini kendi içlerinde bulmuş olan insanlar anlık kızgınlıklarına, öfkelerine sahip olmayı; ağızlarından çıkan her sözcüğün arkasında yer almaları gerektiğini bilir ve konuşma üsluplarını sahiplenirler....... |
|
İçimizdeki Unutma Sesi…
(BELGİN ERYAVUZ) 22 Ağustos 2004 |
İlişkiler |
| |
ZAMAN!
Haydi bekliyorum seni
Belki biraz sabırsızım ama
Öyle ihtiyacım var ki sana
Ve en çok da UNUTMAYA!!!
|
|
Unutmanın Acısı, Unutulmanın Sancısı
(BELGİN ERYAVUZ) 22 Ağustos 2004 |
İlişkiler |
| |
Unutmak mı – Unutulmak mı?
Bırakıp gitmek mi – Geride kalan olmak mı?
Hangisi daha acı, hangisi kalbinizde onulmaz yaralar bırakıyor, hangisinde göz yaşlarınıza engel olamıyorsunuz? |
|
Gizemli Damlacıkların Mucizesi
(BELGİN ERYAVUZ) 22 Ağustos 2004 |
Yaşam |
| |
Pembe beyaz sevinçler, en tatlı mutluluklar, en derin acılar, kabus gibi yalnızlıklar, hayat boyunca yaşadığımız acı-tatlı tüm duygularımız; akıttığımız her damlada gizemini korur. |
|
Kısacık Ama Çilek Tadında
(BELGİN ERYAVUZ) 22 Ağustos 2004 |
Yaşam |
| |
Zihnimizin işin içinden çıktığı, anı aklımızla değil, bedenimizle kavradığımız o müthiş ZAMAN aralığı…Saniyeler mertebesinde kısacık ama ÇİLEK tadında. |
|
Rengarenk Duygularda Yaşatmak Sevgiyi!
(BELGİN ERYAVUZ) 27 Temmuz 2005 |
Sevgi ve Aşk |
| |
...Sevmek, hayatın şifresini çözen bir anahtar, yaşantınızı anlamlı hale getiren bir tılsım gibidir. Çünkü sevmekle içinize ve ruhunuza pozitif bir enerjinin dolmasını sağlarsınız. Bu sayede ufkunuz öylesine genişler ki, bu güzellik sizden etrafınıza bir |
|
Kaderini Kendin Çiz!
(BELGİN ERYAVUZ) 27 Temmuz 2005 |
Toplum |
| |
...Şu anda yepyeni bir yol ayırımında olabilirsiniz. İçiniz kıpır kıpır, hafif bir endişe zaman zaman içinizi doldursa da, heyecanla ve cesaretle karar vermeyi bekliyorsunuz. Terazinizin bir kefesine kaybedeceklerinizi koydunuz, diğer kefesine ise sadece |
|
Neden Bu Kadar Duyarsız Olduk?
(BELGİN ERYAVUZ) 29 Eylül 2006 |
Toplum |
| |
Bu nasıl bir döngü? Kalbimiz, duygularımız değişebilir mi? Yakınlarımızın başına gelen kötü olaylarda sızlayan içimiz, akan göz yaşlarımız yabancı bir insan söz konusu olduğunda durabilir mi?
|
|
Böyle Töre Olmaz Olsun
(BELGİN ERYAVUZ) 21 Aralık 2006 |
Toplum |
| |
Bir şeylere karar vermek bile o işin yapılanmasında olumlu bir adım değil midir sizce de? Madem ki şu anda oralarda ardı ardına yaşananlar içimizi yakıyor, yüreğimizi sızlatıyor o halde bir yerlerden ses vermeliyiz bizlerde. |
|
Sessiz Çığlık
(BELGİN ERYAVUZ) 21 Aralık 2006 |
Toplum |
| |
TV’deki sabah kuşağı kadın programlarını saran absürd ilişkilerden kurtulduk sonunda. Sarı kurdele takarak, sessiz bir protesto ile çoğunluğun sesini duyurduk ilk defa!
|
|
Çocuğumla Arkadaş
(BELGİN ERYAVUZ) 21 Aralık 2006 |
Toplum |
| |
Konu her ne olursa olsun; sosyal ve kültürel konular, müzik, spor, dersler, arkadaşlık, sevgi, aşk, cinsellik,…aklımıza gelebilecek her ne varsa her şeyi çocuklarımızla, gençlerimizle açık ve net olarak konuşmamız gerektiğine inanıyorum ben. |
|
Beyaz Kurdele
(BELGİN ERYAVUZ) 21 Aralık 2006 |
Toplum |
| |
Şiddete maruz kalmak, o acımazlığı an be an yaşamak, ince ince sızlayan bir yürekle bir ömür geçirmek, yıllarca kimselerle paylaşamamak hiç de kolay değil. Mutlaka çeken bilir, bizler ise sadece anlamaya çalışabiliriz.
|
|
Sır Dolu Papuçlar
(BELGİN ERYAVUZ) 21 Aralık 2006 |
Yaşam |
| |
Daha düne kadar kullanılmakta olan papuçların sanki yarın yeniden giyilecekmişcesine tertemiz silinmiş boyanmış bir şekilde sokağa terk edilmesinin bir nedeni olmalı, öyle değil mi? |
|
Seninde Hayalin Olsun...
(BELGİN ERYAVUZ) 12 Ocak 2007 |
Toplum |
| |
Tıpkı gökyüzündeki yıldızları yakalayamayacağımızı bildiğimiz halde onları izlemenin, gözlerimizi kırpmadan dakikalarca takip etmenin keyfine varmak gibi…
|
|
Doktorum Beni Anlamıyor
(BELGİN ERYAVUZ) 12 Ocak 2007 |
Toplum |
| |
Hastanın doktor karşınsındaki endişeleri, yaşadığı tatsız deneyimler sonrasında iyice derinleşir. Böyle bir psikoloji kolay kolay atlatılmaz ve işte bu sebeptendir ki bir sonraki randevuda ayaklarınız gerisin geriye gider. |
|
Kayıp Kimlikler!
(BELGİN ERYAVUZ) 12 Ocak 2007 |
Toplum |
| |
"Cemre düştü düşlerime dün gece
Bahar geldi sandım
Kör kuyularda bırakıp kör karanlıkları
Yaşam denen bir düşe uyandım!.. "
|
|
Bakıp da Görenlere, Görüp de Sevenlere!
(BELGİN ERYAVUZ) 29 Ocak 2007 |
Anılar |
| |
Keşke dedim içimden keşke biz insanlar da birbirimize o kadar güzel bakabilsek! O kadar anlamlı, o kadar sevgi dolu, o kadar içten ve o kadar sıcak… |
|
Engellere Çarpa Çarpa…
(BELGİN ERYAVUZ) 7 Şubat 2007 |
Toplum |
| |
Hiçbir hareket koymadı ana ama anlaşılamamış olmak koydu. İnsanların böylesi hassas bir konuya bu kadar kapalı olmaları, bir takım art niyetlerle yaklaşmak istemeleri içimi acıttı.
|
|
Kadınsan Hem De...
(BELGİN ERYAVUZ) 26 Ağustos 2009 |
Toplum |
| |
Çocukları olsa da yanlarında geceleri buz gibi bir yatakta uykuyu hasretle bekleyenler… Göz yaşlarını yastığa akıtırken, bedenlerinin isteklerini çaresizce susturanlar, unutmaya çalışanlar…
|
|
Sevgi ve Pozitif Enerjinin Gücü
(BELGİN ERYAVUZ) 26 Ağustos 2009 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Sınırsız, karşılıksız, alabildiğine sevmek. Ünlü tiyatrocu Ali Poyrazoğlu’nun bir köşe yazısında yaptığı sevgi tanımını çok beğendim ben. Diyor ki; “Sevgi oktanı en yüksek, fiyatı en ucuz enerji kaynağıdır. Bagajınıza daha çok sevgi yükleyin.” O halde hiç durmadan yüklemeye başlayalım, ne dersiniz? |
|
İlişkiler Düğüm Olmuş Çözülmüyor
(BELGİN ERYAVUZ) 26 Ağustos 2009 |
Sevgi ve Aşk |
| |
“Ve kırıyoruz göğsümüze bastırırken sevdiğimiz her şeyi. Ve kırdığımız sevgilerden duvarlar örüyoruz hayatla aramıza.”
Ne kadar doğru değil mi? Her şeyden çok severken, göğsümüze sımsıkı bastırırken kırmak, incitmek, yersiz yere kıskanmak, değiştirmeye çalışmak, duygularını hiçe saymak ve mutlu giden ilişkileri yok yere mutsuzluğa çevirmek….
|
|
|
Denizin engin maviliklerinde kendinizi kulaç atarken hissetmek isterseniz, yazılarımla yanınızdayım.
|
|