Dilin Düşündürdükleri
(Yûşa Irmak) 6 Ocak 2007 |
Dil |
| |
Günlük hayatta herkes bir şeyler konuşur ya da konuşmak ister. Herkesin anlatacağı bir şeyler vardır. Yani bu bir şeylerin içinde bir de başımıza aydın kesilen entel düşünürlere şu sıralar televizyonda tahammül dahi edilmiyor. Oturdukları yerden binlerce insanın gözünün içine baka baka nasıl da boş konuşuyorlar anlamak mümkün değil! Cidden ne kadar da dili ağzına bol gelen bir millet olduk biz!. |
|
İdeolojilerin Dostluk ve Düşmanlık Anlayışı
(Yûşa Irmak) 3 Ağustos 2007 |
Toplumbilim |
| |
Batıyı kendine model almaya çalıştığı halde ne batılı olabilen ne doğulu kalabilen ülkelerdeki dostluk-düşmanlık anlayışı ise cıvık mı cıvıktır. Tarih kitaplarına bile bu renksiz ve kimliksiz bakışı hepinizin okuduğuna eminim. “Düşmanlar topraklarımıza göz dikti, Düşmanlar, ülkemizi işgal etti, düşmanlar şunları yaptı, düşmanlar bize bunları yaptı ...” Ama, Allah için düşmanın kim olduğunu bilen var mı aranızda? Kurtarıcılar, ülkeyi düşmanlardan kurtardılarsa, düşmanların işgal ettiğinde uygulayacakları kanun, ahlak, eğitim vb. icraat niye onlardan daha katı ve baskıcı şekilde uygulanır ve İslâm birinci tehlike ve büyük düşman ilan edilir? Bu kimliksiz yaklaşım, hangi ülkelerle dost, hangileriyle düşman olunduğu belli olmayacak solucan danslarınıda beraberinde getirir... Faşist milliyetçilere göre dostluğun ölçüsünü elbette ki kan belirleyecektir. Ancak düşman da başka faşistlerdir: “Türk’e Türk’ten başka dost yoktur!”, “her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından!”, “Tanrı Türkü korusun!” vs.. |
|
Sanat Anlayışımız ve Fuhuş Sektörü!
(Yûşa Irmak) 3 Ağustos 2007 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
İnsani duygu ve düşüncelerin, estetik biçimde ve ruhu besleyecek tarzda dışa vurulması demek olan sanat, bir diğer ifadeyle hoşa giden bağıntılar yaratma ve çabası ve işi, bugün daha çok insani olmayan duyguların, hayvani çıplaklığın, hayvani yırtınmaların ve hayvani tepinmelerin en adi şekliyle icra edilmesi olarak görülmekte. İlkel cahiliyye çıplaklık ve fuhşunu modernize ederek taklit edebildiği oranda kişi, büyük sanatçı olabilmekte. Herhangi bir özeliğinin, farklılığının, yeteneğinin olmasına gerek yok; eğer 90 – 60 – 90 ölçülerine uyuyorsa bir genç kızın (!) orasını burasını cömertçe göstermesi, cıvıkça, laşkaca kahkahalar atması, dilimizin varmadığı buna benzer bir kaç hareket yapması yetiyor yıldız, güneş, kraliçe, sanatçı vb. olmasına. Medyanın desteğini de aldımı arkasına tüm yolları artık açıktır ve işi de tamamdır madde endeksli dünya da ondan sonra vur patlasın çal oynasın.. |
|
Meriç Sağcı Mıydı Solcu Mu? Mütefekkir mi, Mütercim mi?
(Yûşa Irmak) 10 Ocak 2008 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Bu soru dilime vird oldu haftalardır soruyorum kendime gerçekten cemil meriç kimdi?! Cemil Meriç bana göre en büyük fikir işçisi idi. Kültür semamızın ‘münzevi yıldızlar'ından biri Cemil Meriç'tir. Ne hazindir ki, adeta unutuldu bu büyük mütefekkir yeni nesil tarafından. Halbuki o, kendini irfana adayan bir fikir adamı idi... Tanzimattan beri devamlı bir arayış içerisinde olan intelijansiyamızla paralellik arz eden, fırtınalı, dağdağalı müthiş bir macera. İmandan şüpheye, şüpheden inkara, inkardan maddeciliğe ve nihayet tekrar aslına rücu eden bir hayat. Biraz daha yakından tanımak için ruh dünyasına girelim isterseniz. Çünkü, “Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla kronoloji yapılabilir ancak. Kronoloji, aptalların tarihi.” |
|
Mustafa Muhammed El - Mursi (Şeyh Mustafa İsmail)
(Yûşa Irmak) 7 Mart 2009 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Evet, insanı diğer varlıklardan farklı kılan temel unsur ondaki kalp ve kafa münasebeti, kalbi hayatı ile bir taraftan melekût âlemini imrendiren, bazen çalışma ve cehd ile bazen de ilham esintileri ile varlık âleminin sırlı koridorlarına dalan, makro ve mikro âlemin muhteşem nizamını gözler önüne serip ve bu suretle, belki de farkına varmadan, bazı kalplerin hakikate açılmasına akabinde açık kalplerin ise muhkem kaleler haline gelmesine vesile olur... |
|
Para, Din, Kitap, Allah, Kelam…
(Yûşa Irmak) 7 Mart 2009 |
Toplumbilim |
| |
Size göre para dediğiniz şey nedir? Bilinmez bir dehliz mi? Çok izafi bir kavram mı? Yoksa para her şeyi mi!? Sanıyorum birine “para ne işe yarar” dediğiniz zaman her insanın ruh haletine göre değişik tepkiler alıp bunu kendi dünyalık görüş ve kavramlarınızla nazar aldığınız tepkiler ile karşılaştırıp inanılmaz kaotik cevaplarla karşı karşıya kalıyorsunuzdur. Lakin aşağıda da serlevha edeceğim büyük düşünürlerin cevaplarıda sizinkilerden farksız değildir… Yeryüzünde vedahi dışında hayatlarını idame ettiren küçük büyük bütün canlıları rızıklandıran Allah’(cc) başkası değildir. Rızıklandırma işini kendi garantisi altında tutan yüce mevlamız, kâinatın her karesine bir nimet sofrası sermiş ve canlıları da bu ziyafete davet etmiştir. Bu ziyafetten, her canlı istifade ettiği gibi biz insanlar da istifade etmekteyiz. |
|
Türk İnsanın Arabayla Olan Ünsiyeti ve Avrupa’da Makinaya Bakış Kültürü
(Yûşa Irmak) 7 Nisan 2011 |
Toplumsal Olaylar |
| |
Evet, durum çeşitli devletlerin aynasında böyleyken bizde bu konuda bir Amerikan usulu trafik kural ve biçimi neden bu kadar yaygınlık kazanamadı diye de sorgulamak lazım. Azıcık insanımızı tanıyorsam ve ruh haletlerini de duygularını da kendi çapımda çözebildiysem şöyle bir tahlili yapma hakkına sahibiz.
1. Türk insanının beyninin bir yerinde makinalara karşı duyduğu gizli, bir tevahhuş (ürkme, ürküntü korku) hissi, makinalardan çekinmek, kaçınma insiyakı,
2. Otomobilin mekanik biçimde işlediğini bilen insanımızın makinanın duramadığı takdirde altında kalıp, ezilme ve ölme korkusu,
3. Kendi kendine çalışan, yürüyen, uyaran, bu harika demir yığınına karşı duyulan kavi bir saygı duygusu… |
|
Nesli Dijital’in Ortadoğu Devrimi…
(Yûşa Irmak) 7 Nisan 2011 |
Toplumbilim |
| |
Her şey zihnimden film şeridi gibi geçiyor adeta.. 90’lı yıllarda Terminatör serisinin ilk filmini izlediğimde nutkum tutulmuştu. Kendi vücudumu bir ay boyunca tıpkı bir robot gibi kullanmaya kalkışmıştım. Babamın uyarılarından sonra normal hayata dönüp, etten kemikten bir insan olduğumu kabul etmiştim. Böyle başladı biz 80 lilerin teknoloji hikâyesi, merakı…
|
|
Türk Erkeği Mevzusu Üzerine
(Yûşa Irmak) 3 Şubat 2012 |
Toplumbilim |
| |
Çok sevdiğim bir kardeşim ile gündelik işlerden hasbihal ediyoruz. Nasıl oldu anlamadım laf geldi dolaştı “erkeklerimiz-bayanlarımız” olayında düğüm oldu kaldı... Ahmet Bey kardeşim bu düğümü az da olsa gevşetmek ve çözmek için konuşmasının devamında bana dönerek; “yahu üstadım hanımları anladık da sen nasıl bilirsin Türk erkeklerini” deyince kem-küm ettim. Evet, kem-küm ettim çünkü söyleyecek çok söz olduğunu düşündüm… Hem mevzuu “saatlerce konuşulsa bitmez!”e de benziyordu! Sonra, olayın, neresinden konuşursan konuş hem çok “su götürecek” hem de her eleştiri oklarının ucu biraz da biz erkeklere değecekti... |
|
Zurnanın Zırt Dediği Yerde Limoncunun Suçu Ne?
(Yûşa Irmak) 6 Ağustos 2012 |
Türkiye |
| |
Efendiler, Türkiye’de gerek siyasi arenada, gerek politika sahasında, gerekse aydınlar arasında halen “politika” ve “ideoloji” kavramları bir türlü anlaşılamamıştır! Zaten başımıza da ne geliyorsa bu iki mefhumu birbirine karıştırmamızdan geliyor. Bu tespitimi lütfen realist bir genç kalemin veya okurun tespiti olarak görün! Zira ideolojiler bildiğiniz tanım üzere, fikir demek. Bu ise üstyapısal bir kurum, bir yaşama biçimi veya önerisi, belki bir sistem iken, politika belirli çıkarları elde etmeye, belli amaçlara ulaşabilmek için devletlerin gerekli önlemleri tercih etmesine, onu almasına, o kararı uygulamasına verilen bir addır. Kısaca söylemek gerekirse, ilkinin yakın çıkarlarla ilgisi uzak iken, ikincisinin alakası ilgisi kati surette yakın, dolaysız olarak tam teşekkülü bir birliktelik arz eder. |
|
İkinci Ders: Baş Öğretmen Kimdir?
(Yûşa Irmak) 6 Ağustos 2012 |
Anadolu Kültürü |
| |
Kim ne derse desin, bir çocuğun ilkokulu aile otağıdır. Başöğretmenleri de anne ve babasıdır. Yaşadığı ve yaşayacağı o bir tek hayatın ilk dersini anne ve babadan alır çocuk. Daha ilk ders isimlerle başlar. Çocuk ismini ve ondaki derin anlamı hemen öğrenmelidir. Mesela Hatice, erken doğandır, Zeynep güldür. Mehmed, Muhammed’dir ve övülmüştür, emindir… Her çocuk, ismindeki gizli anlamı taşır gülüşünde, yürüyüşünde, halinde ve kalinde. Bu arada çağımız, yeni isimleri de yakıştırır çocuklara: Yüksel, Devrim, Önder, gibi. Çağın duygularıyla, çağın alışkanlıklarıyla isimleniverir çocuklar. Her yaşanılan çağ, çocukluğa yeni bir biçim çizer. |
|
Ne Doyum Kaldı, Ne de Gerçek Mutluluk
(Yûşa Irmak) 16 Ağustos 2012 |
Türkiye |
| |
Kitaplarla konuşup, kitaplarla hasbihal etmeyi insanlarla konuşmaya tercih ediyorum artık. Çünkü insanların konuşurken dağıtmayı sevdiğine bir çok kez şahit oldum. Fakat kitaplar öyle mi?! Asla ve katta! Zira kitaplarda bir nizam, bir düzen, bir yerleşke, bir akışı var! İşte bu saydığım hasletlere sahip kitapların her düşünceyi de topladığına inanıyorum. İnsanoğlu konuşurken saçabilir, kitaplarla konuşunca o saçılmış tüm şeyler bir anda toplanıverir… Bu yüzden, kimilerinin samimiyetsiz konuşmasını dinlemektense, aslında hiç konuşmayan, ama beyaz sayfaları arasında dilsiz bir şekilde konuşan kitapların limanına, gölgesine sığınmayı daha akıllıca buluyorum…
|
|
Büyük Ülke Olma Yolunda...
(Yûşa Irmak) 18 Aralık 2016 |
Dönemler |
| |
Bu Ülkenin Büyük Ülke Olması Hayal olan bir İdeal Değil, İdeal bir Hayaldir!
1958'in 14 Temmuz'unda Irak’ta darbe oldu! Nuri Sait ve Kral II. Faysal devrildi! O dönemin, İsrail Devlet başkanı David Ben Gurion İsrail’in başbakanı ve ikinci savunma bakanıydı. Devrim yarı Nasır’cı, yarı Baas’cı bir özellik taşıyordu! Ortadoğu’daki bu uyanışın dinamiği de elbette kendi içindeydi. Türkiye ise bu uyanışı başlatan ülkeler arasındaydı! |
|
Değişen Dünya ve Teoriler Üzerine
(Yûşa Irmak) 16 Kasım 2019 |
Dönemler |
| |
Statikleşen bir hayat, buz kaplı bir alanı andırır. İnsan karakterinin gereği dinamiktir, ufkunu geniş tuttuğu nispette hayatına netlik kazandırır ve bu noktada toplum yapısını meydana getiren kültürle beraber, insan ruhu ve düşünceleri de ne kadar dinamikse, o kadar güçlü, sağlam, kararlarında sağlıklı ve büyük basiret örneğinin sahibi olmakla baş başadır. |
|
Kültür ve Medeniyet
(Yûşa Irmak) 5 Şubat 2020 |
Türkiye |
| |
İstanbul’un Süleymaniye’sinden, Diyarbakır’ın yalçın Kale’sine, Manisa’nın Muradiye’sinden Sivas’ın Şifaiyesi’ne, Bursa’nın Yeşil Türbesi’nden Konya’nın Yeşil Kubbesi’ne kadar bütün bu toprakların üstünü en zevkli sanat âbideleri ile doluyken bu yapıtlar kimin umurunda? Bir ayfon telefon kadar kıymeti var mı acaba? Sorsak hepimiz için buralar vatan…
|
|
Aydın ve Politikacıların Savaşı Neden Bitmez?
(Yûşa Irmak) 28 Mart 2020 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Birkaç gündür çoğunuzun bildiği meşhur filozof Sokrates’in döneminde kendisini suçlayanlara karşı yapmış olduğu meşhur savunmasını okudum. Bu okumaları öylesine değil kendi dönemini, içinde bulunduğu ruh halini, karşısındaki muhataplarını kafamda canlandırarak gerçekleştirdim…
|
|
Şiir Üzerine Lakırdılar
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Modern Şiir |
| |
Şiir için gerek eski, gerek yeni şairler öyle tanımlamalar kullanmışlar ki inanın hepsi birbirinden şirin ve güzel ifadelerle bezeli…
Şiirin her insanın kendi dünyasında bir tanımı madem var o halde bizce şiir; müşahhası muhayyilenin potasında eriterek tecridin imbiğinden geçirme ve idrak üstü bir incelikle zekaya ürperti vererek kelimelere her okuyanın kendi ruh haline göre ahenk, anlam veya mana kazandırma sanatının adıdır diyebiliriz… |
|
Söz, Aşk ve Edebiyat Üzerine Lakırdılar
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Estetik Biçimler |
| |
İnsanoğlu her zaman güzelin peşine düşmüş bir yerlidir. Tüm yollar da güzele gitmek için, güzele götürmek için vardır. O yola giden, ona kavuşturan en güzel yol da hiç kuşkusuz söz ve yazıdır. İnsan gönlü bu yolculuğa startı ilk buradan verir. |
|
Güzel Düşünce Güzel Sözün Etkisi
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Dil |
| |
Bir insanın her olaya güzel bakması, güzel düşünmesi, kafasında şirinlik için dahi olsa “… mı acaba” kalmaması için her hal ve kal de hayırlı ve güzel olanın peşinden gitmesi o kişinin akıbetini hayırlı kılar. Temiz niyet, güzel düşünce ve güzel söz. Bu üçlü herkesin zirveye de yerin altına girmesine de vesile olabilecek üçlüler arasında yer alıyor. Özellikle güzel sözün insan üzerinde meydana getirdiği tesiri göz önüne alırsak düşünce ile birlikte dile gelen güzel ve tatlı sözlerin tarifini yumuşaklıkla söylenmiş, içerisinde şefkat ve merhamet barındıran, karşıdaki kişiye değer veren, samimi, akılcı, içinde hiçbir alaycılık, kırıcılık olmayan, tevazuyla söylenmiş hikmetli söz olarak tarif edebiliriz… |
|
Portrait Of May Sartoris Tablosu'nun Düşündürdükleri
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Estetik Biçimler |
| |
İngiliz halkının çok sevdiği, dikkate değer bulduğu ve en çok ziyaret ettiği tablolardan biridir Portrait of May Sartoris…
Tabloyu ilk kez bir kardeşim paylaştığında ilgimi çekmişti. 1830-1896 yılları arasında yaşamış olan ve Sir Frederic Leighton olarak adını öğrendiğim İngiliz ressam ve heykeltıraşın yaptığı bu tablo ile ilgili bilgi edinmek için araştırma yapma gereksinimi hissettim. Çünkü bu tabloda beni derinlere çeken garip bir hüzün ve çaresizlik gizliydi…
|
|
Cihan Harbi Yahudiler ve Türkler
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Dönemler |
| |
25 milyon insan canına mal olan Cihan Harbi, yalnız bir şey kazandırdı: Milliyet bilinci! Her milletin hür olması artık cihan adaletinin bir esası olacaktır! Birçok milletler böylelikle esirlikten kurtulmuştur. İhtimaldir bir gün dünya Türkleri ve garip Türklüğümüz de özgürlüğüne bu vesile ile kavuşacaktır!
|
|
Müteradif (Eş Mânâlı) Kelimeler
(Yûşa Irmak) 5 Eylül 2020 |
Dil |
| |
Efendim müteradif yani eş manalı kelimeler ne kadar çok bilirse insan dili de o kadar gelişir ve zenginleşir.
Müteradifler, birbirinin aynı ya da ikizi kelimeler değillerdir. Bu kelimelerin aralarında ince bir çizgi vardır ve bu ince çizgi bize farklı duygular ifade ettirirler. |
|
Edebiyatımızda Halk ve Aydın Çatışması
(Yûşa Irmak) 20 Kasım 2020 |
Dönemler |
| |
Tanzimat öncesi Türk toplumunda yönetici sınıfını teşkil eden aydınlar, askerî ve sivil bürokrasi ile ulema sınıfından oluşuyordu. Bir yanda da “reaya” adı verilen yönetilenler vardı. Bunlar da esnafı, tüccarı ve köylüsüyle geniş bir halk kitlesiydi.
|
|
Üçüncü Dünya Savaşı ve Müslümanların Hâli
(Yûşa Irmak) 20 Kasım 2020 |
Türkiye |
| |
Birinci Dünya Savaşı’nın çıkışında Müslümanların en küçük bir kabahatleri yoktu. Fakat savaşın en büyük zararını, Müslümanlar gördü. Devlet-i Âli Osman parçalandı. Bu parçalanmanın etkisiyle birçok İslam ülkesi ya esaret altına ya da sömürü altına girdi. Yetmedi, İslam: örf, adet, gelenek, göreneklerimizin yok edilmesi için Haçlılar herşeyi denedi, denemeye de devam ediyor…
|
|
Bilgelik
(Yûşa Irmak) 10 Ocak 2021 |
Entelektüel |
| |
Bilgelik, düşünceye şekil verme sanatı. Bilgide seçicilik şart. Çok bilmek değil lüzumlu olanı bilmek sabit kriter. Tefekkür kaçınılmaz. Başka türlü, ilmin irfana, malumatın marifete dönüşmesi imkânsız. Çünkü, sonu olmayan dikey bir yolculuktan dem vuruyoruz… |
|
Hasretin Sebebi: İlham
(Yûşa Irmak) 14 Ocak 2021 |
Entelektüel |
| |
İlham, insan aklının ve gönlünün Cebrail kanadıyla okşanması, uyarılması. Yükselişini, manasını, tamamına erdirmek üzere yola çıkmış tüm kelimelerin “en güzel” adıyla mana gergefine uğrayarak ve uygun kumaşlarla istikametine devam etmesi. |
|
Osmanlı’nın Son Paşası: Enver Paşa
(Yûşa Irmak) 26 Ocak 2021 |
Tarihe Yön Verenler |
| |
Asya Türklerinin fetihlerle kazanılan topraklarda ve adaletli hükümlerle elde edilen insan toplulukları üzerinde kurdukları tarihinin en uzun ömürlü devletinin son günlerinde genç bir asker dikkatleri çekiyor…
Enver Paşa…
Osmanlı Devleti’nin son “Harbiye Nazırı” yani şimdiki karşılığı ile “Milli Savunma Bakanı” Enver Paşa…
Kısacası Enver… |
|
Bir Yurdu Sevmek
(Yûşa Irmak) 4 Şubat 2021 |
Eğitim |
| |
İlkokul çağlarımızda sevdirilmişti bu yurt bize… Hem de siyah önlüklü, beyaz yakalı, kafalarımız üç numara asker traşlı, tüm okul öğrencilerinin ip gibi dizilip hep bir ağızdan gür bir sesle: “Yurdumu özümden çok sevmektir” diye…
Öğretmenimiz sesi gür bir öğrenciyi yüksek bir yere çıkartır, ona “başla” diye komut verir vermez avazımız çıktığı kadar bağırırdık yurdumuzu ne kadar çok sevdiğimizi… O yıllar 1990’lı yıllardı. Gaziantep / Nizip; Namık Kemal İlkokulu… |
|
Cahit Sıtkı Bugün de Yarın da Okunacaktır
(Yûşa Irmak) 24 Şubat 2021 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Geçen gün Cluphouse’da benden üç yaş büyük Özgür kardeşimle biraz gevezelik ettik. Kendisi öyle yazıp çizemez ama iyi bir okurdur. Özellikle edebiyat alanında yeni çıkan eserleri, eserlerin sahiplerini hem tanır hem de takip eder. Hatta yeni kalemşörlerden birkaç isim söyleyip sonra güzel bir dille de savundu. -ben kimseyi yermemiştim, konuşası gelmişti- Sonra laf dönüp dolaştı nedense Cahit Sıtkı Tarancı'ya geldi. Özgür abi: “Kim okuyor Yuşa bugün Cahit Sıtkı'yı?" diye sitem dolu bir söz söyledi…
Daha sonra da; "o şiirler"in eskidiğini filan söyledi…
|
|
Mekanlar ve Fikirler
(Yûşa Irmak) 11 Mayıs 2021 |
Türkiye |
| |
Şahsiyetleri mekanlar oluşturur. Coğrafya kadar şehirler de etki eder insanın kişiliğine. Doğulu insan ile batılı insanın macerası biraz da bu mekanların macerasıdır.
|
|
O, Gariplere Ne Mutlu…
(Yûşa Irmak) 20 Mayıs 2021 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Takrîr edemem çektiğim âlâmı felekten
Zirâ ki anın zikri de bir gûne elemdir
(Müverrih Râşid) İzzet Molla’nın bir beyti ile girelim söze.
Der ki,
Gerdûn sitem-i baht-ı siyâh etmeğe değmez
Billâh bu gamhâne bir âh etmeğe değmez
Hayat, kara bahta sitem etmeye değmez. And olsun ki bir defacık bile âh etmeye değmez bu gam yurdu. |
|
Hızır Dönüşü
(Yûşa Irmak) 16 Eylül 2021 |
Din |
| |
Cebir görüntülü rahmet tezahürleri ürperti halindedir daha. Bilinmeyi murat eden “Ezeli ve Ebedi İrade”, marifete götürecek sebeplerin hikmet perdelerini aralamamıştır henüz. Şuurlar kapalı, zaman durgundur, hadiseler sükuna demirli, merak ve hayret sessizliğe gömülüdür…
|
|
Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak Kimdir? Eserleri Nelerdir?
(Yûşa Irmak) 29 Eylül 2021 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Her ne ise, işte aldığım kitaplardan biri Kitap Yayınevi’ndendi ve “Ortaçağlar Anadolu’sunda İslâm’ın Ayak İzleri” adını taşıyordu. Hocanın diğer kitapları da Timaş Yayınevinden çıkmış: Türkiye Sosyal Tarihinde İslâm’ın Macerası ve Osmanlı Sufiliğine Bakışlar üzerine. Bu üç kitap da “Makaleler-Araştırmalar” alt başlığını taşıyor. Hem Türkiye’nin sosyal tarihinde İslâm’ın yerine dair son derece önemli tespitleri barındıran, hem de Ahmet Yaşar Ocak hocanın düşünce dünyasına ışık tutan, makalelerin bir araya getirildiği kıymetli eserler… |
|
Mahşere Uzanan Sevgi: Rüveyda Ya da İkinci Mona Rosa
(Yûşa Irmak) 24 Aralık 2021 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Şarkılarda olduğu gibi şiirde de her yol ‘aşk’a çıkar. Ortak yönleri olsa da ‘yürek’ler kadar çeşitlidir aşklar. Sezai Karakoç’un tabiriyle “kaderin üstünde bir ‘kader’ olduğu” gibi, aşkların da ‘aşkı’ vardır. Kor alevler gibi ruhu sarıp sarmalayan, gözleri çeşme, yüreği rehin, zihni bulutlu yapan ve Leyla ile Mecnun, Mona Rosa ve Rüveyda’yı yeşerten masum aşk’lardır onlar…
|
|
Kendini Bilmek
(Yûşa Irmak) 7 Şubat 2022 |
Kültür Çatışmaları |
| |
İnsan erdemleriyle yücelir. Erdemler içinde ilk sıraya: “kendini bilme”yi koyabiliriz. Belki borsalarda, kurlarda değil ama gerçeği bilen gönüllerde kendini bilenin değeri yükselir… |
|
Bağışlanmak İsteyen Affeder Ama…
(Yûşa Irmak) 7 Şubat 2022 |
Din |
| |
Haklılığa dayalı güç ve kuvvet sahibinin, maddi ya da manevi yaptırımdan vazgeçerek, suçluyu, affedip bağışlaması, insani erdem yapılanmasının en büyük özelliğidir. Evet, meselenin hukuki yanı kadar ahlaki yanı da oldukça mühimdir. Çünkü, yanılgı kaynaklı sorumluluk çok çeşitli, çok katmanlı karmaşık bir olgudur.
|
|
İnsan ve Bunalım
(Yûşa Irmak) 16 Şubat 2022 |
Ruhbilim |
| |
Bazı düşünce insanları içinde bulunduğumuz çağın bir “bunalım çağı” olduğunu söylerler. Sokaklara sığmayan, bağırıp çağıran, etrafa saldıran, uyuşturucuya eğilimli gençlerin hazin hikâyelerini medyadan izleyip okuyoruz. |
|
Elem Çiçekleri
(Yûşa Irmak) 12 Mart 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Hilmi Yavuz, Alişanzâde İsmail Hakkı’nın 1927 yılında Elem Çiçekleri adıyla yayımlanan Les Fleurs du Mal çevirisini yayına hazırlayan yazarlarımız arasında yer alıyor. Dilimizdeki bu ilk çeviriyi diğer “Kötülük Çiçekleri” çevirilerinden farklı bir yere koyan Yavuz, şiirlerin Osmanlıca metnini Fransızca orijinalleriyle tek tek karşılaştırdığını aktarmıştı. |
|
Sözü Şiir Olan Sultanlar
(Yûşa Irmak) 12 Mart 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Evet, uygarlıklar taş, demir ve alçıdan mamul yapıtlarla yani salt görsel değerlerle, tarihin kaydettiği parlak zaferlerle ve görkemli yaşama biçimleriyle miras kalmamıştır. Çünkü sadece bunların toplamı uygarlık değildir. Büyük medeniyetlerin asıl cevheri sözdür, onları mayalayan da hiç kuşkusuz sözdür. Çünkü her şey bir sözle başlamıştır... |
|
Anlatmak Bir Armağandır
(Yûşa Irmak) 17 Mart 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Hele hele bir insanın sevdiğini söylemesi, içindekilerini anlatması, hislerini bilmek, yüreğindekini hissetmek seven için en güzel armağandır değil mi? |
|
Dalından Koparken Tekrar Açan
(Yûşa Irmak) 7 Nisan 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Okumanın sonu yok. Elime geçen her kitabı okumaktan gözlerim uzağı görmez oldu artık. Çok ilginç bu durum. Normalde yakını göremiyor olmam gerekirken uzağı göremiyor oluşumun hikmetini henüz çözebilmiş değilim… Demek ki gözlerimin uzağı görememesi okumayla ilgili bir durum değil deyip okumaya, yazmaya devam…
|
|
Kum ve Köpüğü
(Yûşa Irmak) 9 Nisan 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Halil Cibran hakkında çok şey okudum. Sizler de çok şeyler duymuş olabilirsiniz. Cibran; gerek eğitim hayatı, gerek eğitim hayatı için Siyonist aileler tarafından finanse edilmesi yüzünden kendi döneminde bu coğrafyada çok fazla değer görmemiş sürgün yazarlar arasında yer alıyor. |
|
İsmi Var Atlar
(Yûşa Irmak) 19 Nisan 2022 |
Anadolu Kültürü |
| |
At eski kültürümüzde Asyalı atalardan tevarüs edilen belki en değerli şeydir. Atların bir yas alameti olarak ters eyerlenmesi Anadolu sahasında da uzun zaman devam etmiştir. At üzerinde geçen bir ömür sahibine şan katar. Üç senede bir padişahın atlarından birisinin yeniçeri ağasına verilmesi, bir armağan geleneği olarak ata verilen değeri gösterir. Has Ahır’ın işleyişi ayrıntılı bir nizamnameye bağlıdır. |
|
Niçin Yazıyorsunuz?
(Yûşa Irmak) 29 Nisan 2022 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Yazmak için yazarların da kendince sebepleri var mıydı acaba diye bir araştırma yaptım ve gördüğüm kadarıyla çoğunun yazmak için sebepleri var imiş. İşte o isimlerden bazıları niçin yazdıklarını şöyle anlatmışlar…
|
|
Hırsız
(Yûşa Irmak) 14 Mayıs 2022 |
Toplumbilim |
| |
Ey teknoloji, sen nelere kaadirmişsin? Eskiden babam ve arkadaşları çoğunuzun bildiği köy odalarında mırra eşliğinde sohbet ederlerken, köy yaşlılarının meclisi küçük oda bakla sofa bir mekanda bu mevzular da anlatılır bende bu konuşmaları can kulağıyla dinler sonra bunları hafızama kayıt etmeye çalışırdım. |
|
Sadettin Kaplan’ı Kimler Tanıyor?
(Yûşa Irmak) 22 Haziran 2022 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Bir edebiyat ansiklopedisine giremeyince üzülen arkadaşını Peyami Safa şöyle teselli etmiş: “Bizim gibi ülkelerde bir ansiklopediye girmek, ancak onu hazırlayanın yakını olmakla mümkündür.” Yani üstat kimsenin, bileğinin hakkıyla bir yere gelemediğine, dost ahbap ilişkilerinin önemli olduğuna dikkatlerimizi çekmiş bu sözüyle… |
|
Düşünce (!) Den Notlar
(Yûşa Irmak) 14 Eylül 2022 |
Entelektüel |
| |
Kendini, kendi benliğinden, bencilliğinden, kendinden kurtaramayanların, ne kendisine, ne de bir başkasına faydası dokunamaz.
|
|
Devletler Nasıl Ölür?
(Yûşa Irmak) 20 Mart 2023 |
Toplumbilim |
| |
Ferdin dini olur ama devletlerin ve şirketlerin dini olmaz. Zaten Abbasiler de bir İslam devleti değildi. Abbasi Devleti’ydi; Müslümanlar tarafından kurulmuş yine Müslümanların zaaf ve hatalarıyla tarihten silinmişlerdi.
|
|
Şiirin Şifresi Nasıl Çözülür?
(Yûşa Irmak) 26 Nisan 2023 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Pandemi döneminde Clubhouse “Serbest Çağrışım” grubunda yaptığımız edebiyat konuşmaları hariç uzun zamandan beri dostlarla çenemiz yorulana kadar kültür, sanat ve edebiyat ile ilgili sohbetlere hiç katılmadım. Geçtiğimiz Ramazan ayının sonlarına doğru Ayasofya’da meşhur köfteciye arkadaşlar iftara davet ettiler. İftarımızı açtıktan sonra Çorluluya geçtik. |
|
Edebiyat Düşüncesi Üzerine…
(Yûşa Irmak) 7 Mayıs 2023 |
Entelektüel |
| |
Sanatın ortaçağ boyunca rahmani ve içsel gayeleri önemsemiş olması bizi, bugünkü edebiyatın bir eksen kayması yaşayıp yaşamadığı sorusuyla karşı karşıya getirir. |
|
Başörtülü Cadılar
(Yûşa Irmak) 19 Mayıs 2023 |
Türkiye |
| |
Arthur Miller “Cadı Kazanı”nı yazdığında Amerika McCarthy dönemini yaşıyor ve komünistler girdikleri inlerde bir bir avlanıyordu. Daha bir yüz yıl bile geçmeden yeni bir cadı avı başladı ve hepimiz bu avın Müslümanlara yapıldığını yakinen biliyoruz! |
|
Kılıçdaroğlu Tayyip Erdoğan’ın ‘muhalif’i mi, Yoksa, ‘mefhum - U Muhalif’i mi?
(Yûşa Irmak) 23 Mayıs 2023 |
Politika |
| |
Türkiye Başkanlık seçiminin ilk turu Cumhur İttifakı’nın zaferiyle bitti. İkinci turda belli ki halk tercihini yine Erdoğan’dan yana yapacak. Ayın 28’inde gerçekleşecek ikinci tur seçimlerine az bir zaman kala %5,4 oy alan Sinan Oğan’da Cumhur İttifakına destek vereceğini açıkladı. On altılı masa da yanına Ümit Özdağ’ı aldı. Bu katılımından sonra, Özdağ’ın, Kılıçdaroğlu için söylediği sözler sosyal medyada alay konusu oldu… Evet, “On altılı masa”cılarla “Cumhur İttifakı” arasındaki seçim yarışı tam gaz devam ediyor. |
|
Tarihimizi Aydınlatan Bir Kitap
(Yûşa Irmak) 1 Kasım 2023 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
“Osmanlı İmparatorluğu bana ait değil, bu ümmete aittir. Ben onun hiçbir parçasını veremem. Bırakalım Yahudiler milyonlarını saklasınlar. Benim imparatorluğum parçalandığı zaman, onlar Filistin’i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. Fakat yalnız bizim cesetlerimiz taksim edilebilir. Ben canlı bir vücut üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade edemem.” |
|
Sefil Tarihçilerimiz!
(Yûşa Irmak) 1 Kasım 2023 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Evet, Harb, ciddi bir ilim adamı; onun için sempatiler, antipatiler önemli değildi; hakikat önemliydi. Arap kaynaklarından Osmanlı-Arap ilişkilerinin gerçek durumunu günışığına çıkarmanın güçlüğünü görmüş; çünkü Osmanlı’yı karalama esasına dayanan peşin hükümle kaleme alınmışlardı.
|
|
12 Eylül Fermanı
(Yûşa Irmak) 23 Eylül 2024 |
Politika |
| |
Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi, ihtilalden 46 gün sonra bir kanun çıkardı. Bu kanunun metinleri aslında birer “ferman” olsa da isimleri “kanun” olacaktı.
|
|
Oyun veya Siyaset
(Yûşa Irmak) 21 Ekim 2024 |
Toplumbilim |
| |
Sporda, kas gücünü kullanarak rakibi kanırta kanırta yenmek, pes ettirmek mümkündür. Ancak ikili spor karşılaşmasında kol gücünü kullanarak yendiğin bir kişidir ve ancak o bir kişiye üstünlük sağlanabilir. |
|
Yaşadığımız Kaos Türklerin İdrakini Gösterecek
(Yûşa Irmak) 25 Ekim 2024 |
Toplumsal Uçlar |
| |
Eskiden gizlilik denilince sadece Sabataycılar hatırlanırdı. Şimdi Ermeniler de eklendi. Yeni ihtimalleri göz önünde bulundurarak “Gizli Gayr-i Müslimler” demenin daha uygun olabileceğini düşünürken, hayalim ergenlik dönemlerime götürdü beni…
|
|
|
|