Medya haberlerine göre, İstanbul’u ikiye bölecek çılgın kanal projesine ek olarak kentin en yüksek tepesi Çamlıca’ya da 250 bin metrekarelik yeşil alan içerisine 19 minareli dev bir hoparlörlü cami yapılması kararlaştırılmıştır. Bu alan içerisinde haremlik-selamlık idman alanları, hayvanat bahçesi, akvaryum, botanik bahçesi, havuzlar, hamamlar, çeşmeler, şadırvanlar, halvethaneler, hurma bahçeleri, içkisiz lokantalar, 41 pare iftar topu atış alanı gibi yerler bulunacaktır. Havuzlara ancak takunya, don, türban veya haşemayla girilebilecek, er kişilerde peştamal zorunlu olacak, lakin avret ve tenasül yerleri örtülü olacaktır.


24 saat hizmet verecek ve Eyfel Kulesi yüksekliğinde 19 minareye konacak 10.000 watlık dev hoparlörlere ilaveten minarelere pervaneler de takılarak rüzgardan istifade edilmesi ve elektrik üretilmesi de öngörülmektedir. Camiye yapılacak ek binalarda domuz eti ve yağının ne kadar tehlikeli olduğunu ilmi bir şekilde öğretecek medreseler, mektepler, tekkeler, zaviyeler ile kurban kesim alanları, mezarlık, gasilhane, sünnet ve düğün sarayı ve ayrıca bir doğumhane bulunacak, toplu doğum, toplu nikah, toplu sünnet, toplu oruç, toplu sahur, toplu iftar, toplu kurban kesimi mümkün olabilecektir.

İstanbul’un her yerinden teleferik, füniküler, bugibugi, metrobüs veya at arabasıyla günde beş vakit ulaşım sağlanacak, civar illerden ücretsiz otobüs seferleri düzenlenerek caminin dolup taşması sağlanacaktır. Ayrıca adı Sadabad olarak değiştirilecek olan Çamlıca tepesindeki tüm evlerin yıkılarak yerine irili ufaklı 41 tane daha hoparlörlü cami, türbe ve mescit yapılması ve bölgenin Haremi Şerif gibi mukaddes bir mekan ilan edilmesi de öngörülmektedir.

Bunun yanı sıra her gökdelen ve apartmanın tepesine de mescit yapılması, minber veya minare dikilmesi için imza kampanyası başlatılması münasip görülmüştür. Cami yaptıran gerçek ve tüzel kişilere teşvik pirimi, faizsiz kredi, gelir vergisi, kurumlar vergisi ve KDV muafiyeti sağlanması öngörülmüştür. Tüm bu işleri tek bir merkezden koordine etmek için Cami Yapımı Teşvik ve Uygulama Bakanlığı kurulması da elzem görülmektedir.

Teyemmüm uygulaması esas alınarak caminin hemen yanı başına Arabistan’dan ithal edilecek çöl kumuyla mukaddes bir arazi oluşturulması ve bu arazi üzerine Mekke’den getirilen taşlarla Kabe'nin tıpatıp benzeri bir yapı inşa edilmesi, üç cemre dikilerek simgesel Hac ziyareti ve Şeytan taşlamasının yapılması için TBMM’ye verilen teklif büyük helecan ve iştiyakla karşılanmış, milletvekilleri arasında gözyaşı dökenler ve sara krizi geçirenler olmuştur. Recm sırasında taş boyutlarında ve miktarında sıkıntı yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınarak bu şekilde Hac izdihamı da önlenmiş olacak, isteyen ayrıca sanal ortamda Kabe ziyareti yaparak sanal hacı statüsüne kavuşabilecektir. 7 kere sanal hacı olana sertifika verilerek gerçek hacı ile aynı statüye kavuşması temin edilecek ve öte dünyada cenneti, şahnişli köşkleri, yeşil yastıkları, kadehleri, altın tepsileri, hurileri ve gılmanları garantilemiş olacaktır.

Camiye gitmeyip tembel tembel evde oturup TV izlerseniz işte böyle cami şak diye karşınıza gelir…. Eee bundan iyisi, Şam’da kayısı. Hadi iyisiniz, iyisiniz.. Ya kutuplarda yaşasaydınız nice olurdu haliniz? Kardeşim Taksime cami yaptırmazsanız onlar da Çamlıca’ya yaparlar.

Bu arada kürtaj yasasından sonra evlilik ile ilgili yeni bir yasanın daha hazırlanmakta olduğu ve her erkeğin en az üç-dört kadınla evlenmesine icazet verileceğinin, küçük kız ve erkek çocukların evlenmesinde yaş sınırlanmasının kalkacağını ve böylece kundaktaki bebekle bile beşik kertmesi yoluyla söz kesme, nişan, kına gecesi, nikah, düğün gibi benzeri etkinliklerin yapılacağının müjdesini de vermiş olalım size…