“AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, Piyer Loti Tepesi’nin adının değiştirilmesi için başvuru yapacağını söyledi. Tepenin adının “İdris-i Bitlis” olduğunu savunan Kiler, “Fransız Piyer Loti kanımıza dokunuyor” dedi. Ancak; kendisinin yaptırdığı gökdelene neden Sapphire ismini koyduğu sorulunca, ”Her iki dilde de rahat anlaşılsın diye” diyerek, kendisiyle ters düştü.”

Gazetede bu haberi okuyunca, hiç şaşırmadım. Kendisi gibi düşünmeyeni, inançları kendine benzemeyeni yok sayan bir zihniyetin yurdumuzda cirit attığı herkesçe malum. Piyer Loti isminin kanına dokunduğunu söyleyen vekil, acaba aşağıda yazacaklarım hakkında ne düşünüyor? Bunlar neden kanına dokunmuyor da, Türk dostu ve İstanbul sevdalısı Piyer Loti ismi kanına dokunuyor?

Aşağıda yazacaklarım; kanıma dokunmasa da yüreğimi sızlatıyor, canımı acıtıyor. Acaba bunlar, sizin de kanınıza dokunuyor mu Sayın Kiler?

•     Paralı eğitim istiyoruz diye pankart açan öğrencilerin hapis cezası istemiyle yargılanması, kanınıza dokunuyor mu?
•     Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adından Türk sözcüğünün çıkarılacak olması, kanınıza dokunuyor mu?
•     Karakolda dayak yiyen kadının, dayak atan polisten daha fazla suç istemiyle yargılanıyor olması da kanınıza dokunuyor mu?
•     Muhalif haber yaptığı için gazetesiyle ilişkisi kesilen, televizyon programları sonlandırılan gazetecilerin haber yapma özgürlüklerinin ellerinden alınması, kanınıza dokunuyor mu?
•     Fransız Piyer Loti ismi kanınıza dokunuyor da; yabancılara satılan ve tabelalarında satıldığı yabancı ülkein adını taşıyan bankalar, iş yerleri, fabrikalar da kanınıza dokunuyor mu?
•     Uludere’deki bombalama utancı, kanınıza dokunuyor mu?
•     Dışişleri Bakanı A.Davutoğlu’nun devreye girmesiyle Suriyeli muhaliflerin kaçırdığı 11 Lübnanlı Şiinin serbest bırakılmasına rağmen; 30 yıldır PKK’nın elinde bulunan ve hâlâ âkıbeti belli olmayan vatandaşlarımızın durumu kanınıza dokunuyor mu?
•     Deniz Feneri davasının unutturulmaya çalışılması, kanınıza dokunuyor mu?
•     THY`de işlerine son verilen 300 kabin memurunun durumu, grev haklarının ellerinden alınması kanınıza dokunuyor mu?.
•     Tüm hesaplarımızı, alacaklarımızı, borçlarımızı Türk Lirasına göre değil de Dolara göre yapıyor olmamız, kanınıza dokunuyor mu?

Ve daha saymakla bitmez, yazmakla bitmez onlarca madde. Ah bir de ben kanıma dokunanları söylesem!

•     Milli bayramlarda, Atatürk’ün manevi huzuruna, çocuk oyuncağı gibi sadece bir çelenk bırakılması kanıma dokunuyor.
•     Atatürk’ün adını anmamak için saygı duruşu yapılmadan İstiklâl Marşı’nın söylenmesi kanıma dokunuyor.
•     Atatürk’e çelenk sunmak için birilerinden izin alma zorunluluğu, kanıma dokunuyor.
•     Bir milletvekilinin; “Tarihte Ege’de Yunanlılarla yapılmış bir savaş yok. O zamanki hükümeti meşrulaştırmak için bir şeyler yapılmış. Zaten şehitlikler de temsili.” demesi, şehitlerimizi, kurtuluş savaşı mücadelemizi yok sayması, kanıma dokunuyor.
•     Biber gazından vatandaşımızın ölmesi, kanıma dokunuyor.
•     Yabancılara mülk satışının kolaylaştırılması, devlet eliyle iyileştirilebilir orman arazilerinin 2B adı altında birilerine satılması kanıma dokunuyor.
•     Ve en önemlisi; Türkiye’nin geleceğinin nasıl olacağı hakkında endişe duymak, şu an yazarken suya sabuna dokunacak olmaktan korkmak, gelecekte bir korku imparatorluğunda yaşayacak olma olasılığını düşünmek kanıma dokunuyor.

Acaba yarın bizi neler bekliyor? Yaşayıp göreceğiz, ömrümüz varsa. Duyduğumuz ayak sesleri, nasıl bir durumla karşı karşıya olduğumuzu fazlasıyla gösteriyor. Hani derler ya, ” Kopacak kiriş, sesinden belli olur.” diye; duyduğumuz sesler hiç hayra alâmet değil. Allah sonumuzu hayır etsin.