Ýnternette, güncel ve önemli haberleri okurken; gündemle hiç ilgisi olmayan haberler iliþir gözüme. Hani þu fýndýk kabuðunu doldurmayan türden haberler. Diyeceksiniz ki, OKUMA! Keþke o kadar basit olsa. Bu haberleri okuyucunun gözüne sokacak þekilde yazdýklarý, manþeti yarým cümle halinde býraktýklarý için, merak eder, okursunuz . Böylece, sizin asýl ilgilendiðiniz haber ve konu, ikinci sýraya düþer. Zaten, bazý gazetelerin ( iktidar yanlýsý diyebiliriz) amacý; sizi gerçek gündemin dýþýna çekmek, gerçeklerden uzak tutmaktýr.

Örneðin; þehit haberlerini okurken, ikinci bir el devreye girer ve saçma sapan haberleri gözünüzün içine sokar. Bu haberlerin çoðu, medya maymunu haline gelmiþ ve adýna sanatçý(!) dedikleri kiþilere aittir; bir de baþbakana. Burada elbette ki baþbakaný suçlayamayýz. Suçlanmasý gereken kiþiler; fýndýk kabuðunu doldurmaz olaylarý, gündemin önemli konularýný unutturmak amacýyla haber yapanlardýr. Ancak; gazeteleri, iktidar yanlýsý haber yapmak zorunda býrakan siyasi güç de, gazeteler kadar suçludur.

Açlýk grevinin Öcal’in emriyle bitirilmesi, Öcalan’ýn PKK üzerinde nasýl söz sahibi olduðu haberini okurken; süslenmiþ püslenmiþ ve haber cümlesinin yarým býrakýldýðý baþka haber baþlýðý dikkat çeker: ” Kazanan Türk siyaseti, kaybeden Fenerbahçe oldu.” Bu da ne? Neymiþ efendim, baþbakanýmýza gençliðinde Fenerbahçede’den telkif gelmiþ ve baþbakan kabul etmemiþ. Fenerbahçe çok þey kaybetmiþ. Üzerinden yýllar geçmiþ, olan olmuþ; ramazan aþý gibi konuyu ýsýtýp ýsýtýp ortaya sürmenin sýrasý mý, gündemde onca vahim konu varken?

Neymiþ, “ Baþbakan, M.A. Birand’ýn saðlýðýna kavuþmasý için Sultanahmet’te dua etti.” Yok efendim, baþbakanýn imzasýnýn anlamýný biliyor muymuþuz? Hemen her gün þu baþlýðý atarlar: “Baþbakandan önemli açýklamalar.” Elbette önemli olur. Çünkü kendileri baþbakandýr, aðzýndan çýkan cümleler önemli olacaktýr. Hele hele, her dediðinin- her istediðinin ferman gibi deðerlendirildiði düþünülünce. Hani, sýradan vatandaþ öldürülür, cinayet olur; ünlü biri ve bir siyasi öldürülünce suikast olur ya, onun gibi.

Hele bir gazete var ki; iktidara yaranmak için yalan- yanlýþ- lüzumsuz haber yapmadaki birinciliði kimseye kaptýrmaz. Üstelik; yalan, yanlýþ, kýytýrýk müjde verir. Bu gazetede her gün birkaç tane ” Vatandaþa Müjde” haberi okursunuz. Parmaðýnýzý oynatsanýz, müjdeli habere çarparsýnýz. Okuyunca da þaþýrýr kalýrsýnýz. Çünkü; müjde dedikleri haberler þunlardýr:
“Memura müjde.” Müjde dediði, bayram tatilinin uzatýlmýþ olmasýdýr. Memur, Haziran geldiði halde Ocak zammýný alamamýþtýr. Temmuzda almasý gerek ikinci zam vardýr. Bu gazete, bu haberi, utanmadan “Memura, emekliye çifte müjde.” diye verir. Daha ortada fol yok, yumurta yokken; “Asgari ücretliye müjde.” der. Güya asgari ücret vergi dýþý býrakýlacaktýr. Maliye bakaný, böyle bir çalýþmalarýnýn olmadýðýný söyler. Fakat gazete, yalan haberi için okuyucudan özür dilemez. Þimdi bu gazete girip bakacaðým, bakalým bugünün müjdeli haberleri nelermiþ. Durun, bakýp geleceðim.

Hýh! Geldim. “Ýþçiye Maaþ Müjdesi.” Güya; yeni yýlda her iþçi kaç lira maaþ alýyorsa, bordrosunda gösterilecekmiþ. Asgari ücretli gösterme dönemi sona erecekmiþ. Daha tasarý halinde yani konu. Üstelik maaþ artýnca, vergi dilimi de deðiþiyor ve böylece daha çok vergi kesiliyor. Alýnan zam, vergiye gidiyor.

“Bakan Müjdeyi Verdi.” Öðrencilere yurtlarda hýzlý internet hizmeti verilecekmiþ(müjdeye bakýn). Öðrencilerin kredi ödemeleri, sigortalý iþe girince baþlayacakmýþ.....Daha önce de harçlar kaldýrýldý diye müjde vermiþlerdi. Meðer harcýn adý deðiþerek, yine alýnýyormuþ öðrencilerden, ''Öðrenim Gideri'' adýyla. Hadi iþin bu boyutunu yazmadýnýz diyelim; Kurban Bayramý öncesinde, Suriyeli sýðýnmacýlara harçlýk verilip de memur emeklilerine maaþ verilmediðini neden yazmýyorsunuz?

Onlarda geri mi kalacaðým? Þimdi size bir müjde(!) vereceðim: ”Ben yurt dýþýndayken bile, köþemi okuyabileceksiniz.“ Mudurnu Belediyesi’nin onaylanan projesi çerçevesinde, iki haftalýðýna yurt dýþýna gidiyoruz. Ben yokken köþemi okuyabilesiniz diye, yazýlarýmý hazýrladým. Müjdemi isterim. Bu nasýl müjde demeyin. Benim verdiðim müjdenin, okuduðum o müjdeli haberlerden pek farký yok. Eee, ne demiþ atalarýmýz: “Sarý öküzün yanýnda duran; ya huyundan alýr, ya suyundan.” Körle yattýk, þaþý kalktýk, sizin anlayacaðýnýz.