..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Polisiye > MUSTAFA ESER




8 Haziran 2023
Bereli 6  
MUSTAFA ESER
17/25 ARALIK


:BIH:
*

     Ali holdingin bahçesine aracı park etti. İndi. Tuğrul Ercan çalışanlarıyla fazla muhatap olmayı sevmezdi.
-İkinci katta koridorun sonunda Basın ve Halkla İlişkiler Ofisine git. Helin Hanım’ın asistanı seni bekliyor. İş başvurunu tamamlayacak. Yarın saat 08,30 da işinin başında ol.
     Cevap beklemeden binaya doğru yürüdü. Ali Tuğrul Ercan’ın ardından binaya girdi. İkinci kata çıktı. Kat ikiye bölünmüştü. Üzerinde Basın, Halkla İlişkiler ofisi yazan kapıyı parmaklarıyla tıklatıp içeri girdi. Girişte sağdan ikinci odada genç güzel bir kadın bilgisayar başında çalışıyordu.
-Helin Hanım’ın asistanına bakmıştım.
-Buyurun benim diye cevapladı genç kadın.
Ali’yle tokalaşıp yer gösterdi. Masada Funda Yılmaz yazılı bir isimlik bunuyordu.
-İyi günler bayan. Yanınıza gelmem söylendi.
-İyi günler Ali Bey. Funda. Helin Hanım’ın asistanıyım. Biraz önce Helin Hanım bizimle çalışacağınızı söyledi.
     Funda Yılmaz çekmeceden çıkardığı kağıtları uzattı.
-Lütfen formu doldurun Ali Bey. Bana on iki tane fotoğrafınız lazım. En az. Fazla olursa daha iyi
     Ali cüzdanından çıkardığı fotoğrafları uzattı.
-Hazırlıklı gelmişsiniz Ali Bey. Ayrıca diplomalarınız, sertifikalarınız, silah ruhsatınız da lazım. Mümkünse asıl nüshaları veya onaylı fotokopileri.
     Funda Yılmaz komodin çekmecesinden çıkardığı paketi Ali Yıldırım’a uzattı.
-Karaşahin Holding’de çalıştığınız süre içinde bu telefonu kullanmanız gerekiyor. Sim kartı takın. Telefonunuz 24 saat açık olmak zorunda, unutmayın. Bugün başvuru formunuzu İnsan Kaynaklarına ulaştırırım. Gerekli işlemleri onlar yaparlar. Helin Hanım birazdan gelecek. Tuğrul Bey şirket prensiplerini anlattı mı?
-Anlattı. Helin Hanım’ın doğal olmayan her türlü kokudan nefret ettiğini söyledi.
-Doğrudur Ali Bey. Şoförler ve korumalar ceket, kravat, kumaş pantolon tercihen takım elbise, kışın siyah veya gri kaban giyerler. Helin Hanım kendinize kıyafet almanızı istedi. Şimdilik on beş gün yetecek kıyafet alırsınız. Aileye kabul edilince.
-Aileye kabul derken Funda Hanım?
-Holdingimizin onursal başkanı Abdülkadir Bey her hafta evinde aile fertlerine davet verir. Bir hafta kahvaltı, bir hafta öğle yemeği. Güvenlik soruşturmanız uygun görülürse ve on beş gün sonraki davete Helin Hanım’ı siz götürürseniz aileye kabul edilmiş sayılırsınız. Yeni kıyafet ve yemek fişlerinizi veririm. Kabul edilmezseniz kıyafetler sizde kalır, ücretinizi hesabınıza yatırırız. Kartı mağaza müdürüne verin. Ücreti holding tarafından ödenecek.
     Masadaki notluktan çıkardığı kart vizit ve not kâğıdını uzattı.
-Bankada hesap açtırın. Hesap numaranızı bana bildirin. Kâğıtta ki telefonları size verdiğim telefona kayıt edin. Kâğıt yanınızda bulunsun. Telefondaki programlarla oynamayın. Konum açık kalsın. Gerekli her durumda beni arayabilirsiniz. Çay, kahve içer misiniz?
-Teşekkür ederim içmem.
     Bu sırada Helin odasından çıktı. Ali ve Funda ayağa kalktılar.
-Tuğrul’la konuştunuz mu?
-Konuştuk Helin Hanım.
-İyi. Doğal olmayan her türlü kokuya alerjim olduğunu söylemiştir. İçki, sigara, ter. Paspal, pis insanlarla çalışmam. Bugün izinlisin. Kıyafetlerini yenile. Yarın sabah arabanın yanında ol.
     Ali kapıya doğru yürüdü. Helin arkasından seslendi.
-Dur Ali. Paranı almadan nereye? Sabah ki kazancımız yarısı senin yarısı benim.
     Ali Helin’in uzattığı parayı aldı başıyla selam verip çıktı.
*


      Ali Abdullah açık laptopu kapattı. Flash diski çıkarıp cebine koydu. Odasından çıktı. Masasında bilgisayarla uğraşan sekreter hemen ayağa kalktı.
-Orhan Bey’in odasında olacağım. Acil olmadığı sürece telefon bağlama.
-Efendim, Finans Müdürü gelecekti.
-Acil değilse beklesin. Ya da Hızma’yla görüşsün.
     Yüzü allak bullak koridora çıktı. Dalgın yürüdü. Orhan Metin’in ofisine girdi. Ayağa kalkan sekretere eliyle oturmasını işaret etti.
-Orhan içeride mi?
-Evet efendim.
-Sen bize çay kahve bir şeyler getir.
     Sekreter kadın bu cümlenin bürodan uzaklaş bir süre de gelme demek olduğunu biliyordu. Sessizce bürodan çıktı.
      Orhan Metin’in odasının kapısını açıp içeri girdi. Girer girmez öksürmeye başladı. Geniş oda tam manasıyla duman altı olmuştu. Odanın camlarını açıp misafir koltuklarından birine oturdu. Ayakta bekleyen Orhan Metin de gelip karşısına oturdu. Ali Abdullah cebinden çıkardığı flash diski sehpanın üstüne koydu.
-Bunlardan benim niye haberim yok Orhan? Beslediğimiz kargalar aleyhimize kumpas kurmuşlar.
-Beslediğimiz karga ağabey. Hepsini organize eden Alber Dikici. Aleyhimize çalışacak ne kadar adam varsa hepsiyle içli dışlı.
-İşlerin niye aleyhimize döndüğü anlaşıldı Orhan. Kime çalışıyor?
-Kime çalışıyor bilmem ama bize çalışmadığı kesin ağabey. İlk fırsatta karşımıza çıkacak herkesle sıkı fıkı. Amerikalılar, İngilizler, Almanlar, Örgüt, Parti. Adamın konuşmadığı temasa geçmediği kimse kalmamış. Aleyhimize çalışsın diye adama üste para veriyoruz iyi mi? Geçen ay üç çanta para getirdi. İki çanta parayı örgüt ve parti temsilcisine verdi. Üçüncü çanta evinde.
-Alber’i izlemek nereden aklına geldi Orhan?
-Tesadüf ağabey. Tamamen tesadüf. Örgüt temsilcilerinden biriyle yemek yediğini gören bir tanıdık haber verince peşine adamlarımı taktım. Gördüğün gibi ortaya karışık ilginç fotoğraflar yakaladık. Kalemini kıracak mısın?
-Mafya ağzıyla konuşma Orhan, ayrıca da acele etme. Londra’dan dönsün bakarız. Sen hazırlıklı ol. Sessiz sedasız halletmek için hazırlık yap. Bizden bilinmemeli ama mesajımızı herkes almalı. Titiz planlama yap birlikte inceleyip karar verelim. Kimsenin haberi olmasın.
-Helin?
-Hiç kimse dedim Orhan!
-Tamam ağabey.
-Bu iş için kafanda biri var mı? Tuğrul olmasın.
-Şu anda yok ağabey. Araştırıp bulacağım.
-Bana kızgın mısın?
-Yok, ağabey niye kızayım?
-Bana ne oldu bilmiyorum Orhan. 30 yıldır babamdan gizli bir iş yapmadım. Babamın haberi olmadan bu işten kurtulmak ve unutmak istiyorum.
-Ne yapalım ağabey olan oldu bir kere. Ucunda ölüm yok ya. Babamın haberi olsa ne olacak?
-Öyle deme Orhan. Yaşım 53.Babamdan fiske yemedim. “ Dövse daha iyi olurdu” dediğim çok hatıram var. Ailede babamı en iyi ben tanırım dersem bana inan. Kaşlarını çatmasındansa yerin dibine girmeyi istediğim zamanlarım çok oldu. Babamın otoritesini en çok ben hissettim. Niye böyle yaptığımı hala kendime soruyorum. 15 yaşımdan bu güne, tam 38 yıldır çalışıyorum. Emek harcamadan sadece organizatörlük yaparak para kazanma düşüncesi bilincimi kapattı. Londra’da Alber’le geçirdiğim üç gün büyülendim sanki. Teklif çok cazipti. Alber Âdem’i cennetten kovduran şeytan gibiydi. Beni tanıştırdığı adamlar bana Türkiye’yi teklif ettiler Orhan. İlk başta inanmadım ama dediklerini yaptılar. Aynı masada oturamayacağımız insanlarla ortak olduk. 3 yılda 45 yıllık kazancımızdan daha fazlasını kazandık. İyi mi yaptık kötü mü yaptık, tartışılır ama düşmanımız devlet oldu. 50 yıldır himayesi ve dostluğuyla para kazandığımız devlete kafa tuttuk. Devlet bu suçu affetmeyecek. Devasa bir fil gibi dönüp bizi ezecek. Ezildiğimizde, bugün dostumuz görünen herkes, bizi asfalttan kazımak için sıraya girecek. Cezayı affettirmenin bir yolunu bulmamız veya ceza verilemez bir statü oluşturmamız gerekli. Üstüne üstlük babam da “Ben dememiş miydim?” diyecek. İşte korkum ve tedirginliğim bu yüzden. Bin bir emekle kurduğumuz holdingin iskambil kâğıdı gibi yıkılması korkusu. İki yıldır rahat uykuyu kaybettim desem yalan olmaz.
     Orhan Metin ağabeyinin gereğinden çok gerildiğinin farkındaydı.
-Ağabey diyorum ki birkaç gün İstanbul dışına çık tatil yap kendini toparla kafanı dağıt. Holding’de sürüyle adam var. Biz de ilgileniriz merak etme.
-Dediklerini düşüneceğim Orhan. Tatile gidersem senin bildiğin diğer numaradan bana ulaşırsın. Habersiz bırakma. Beraber çıkalım mı? Seni eve bırakırım, hatta yemeğe bende katılsam hiç fena olmaz. Hadi çıkalım.
-Tamam ağabey, nasıl istersen.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın polisiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bereli 33 Final
Bereli 30
Bereli 32
Bereli 31
Bereli 20
Bereli 23
Bereli 18
Bereli 15
Bereli 14
Bereli 13

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mankurt İsimli Romanım
Terk Edilmiş Romanlar Bitenlerden Daha Vaatkâr.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İslam Felsefesi - İslamın Felsefesi - Müslümanın Felsefesi [Deneme]
Amatör Yazarın Çilesi [Deneme]
Zafer Toprak Söyleşisi - Tarih [Deneme]
Kelimeler Kavramlar - Kelam İlmi [Deneme]
Kelimeler Kavramlar - İnsan Anlatan Bir Kelimedir [Deneme]
Kelimeler - Kavramlar - İbni Teymiyye [Deneme]
Kelimeler Kavramlar - Mümin - Müslüman - Veli [Deneme]
Kuranı Kerim İnsanı Anlatır [Deneme]
Okur Hakları [Deneme]
Kelimeler Kavramlar - Merak Ettiklerim [Deneme]


MUSTAFA ESER kimdir?

50 YAŞINDAYIM. MEMURUM. İKİ ÇOCUĞUM VAR.

Etkilendiği Yazarlar:
HERKESTEN VE HİÇ KİMSEDEN


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © MUSTAFA ESER, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.