Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn... |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Alelade sözcüklerin bir araya gelmesiyle “þiir” doðuran sýr, þairlerin sözcüklere yüklediði anlamlarda gizlidir. Evet, yalnýz anlam deðildir bu “sýr”ýn sýrrýdýr. Yani þiire, girmiþ her sözcük, bütüncül bir muameleye tabi tutulmuþtur. Böylece sözcükler yontularak, törpülenerek, cilalanmýþ bir halde sahnede yerini alýr. Þiir, su verilmiþ, sertleþtirilmiþ, dayanýklýlýðý artýrýlmýþ sözcüklerin meskenidir. Sözcüklere “su verme”nin ölçüsünü, kararýný da kuþkusuz en iyi þairler bilir. Her þair, kendine has ölçülerle yenilikler getirmiþtir bu sanata. Ölümsüzlük tiryakýnýn tarifi þairin gönlünde, aklýnda, elinde þekillenir. Sýradan sözcükleri “þiir“leþtirirken onlara kendi özünden, kendi canýndan can katar þair. Bu yüzden her þiir, þairinin sesini çýnlatýp, durur. Þiirin malý olmuþ sözcükler, geçirdikleri maceranýn hatýrasýný kýyamete kadar nesillere taþýrlar. Artýk içi “dolu“, özü “ballý” ekmek arasý sözcüklerdir onlar, tatlandýrýlmýþ, kokulandýrýlmýþ ve nihayetinde seslendirilmiþtir… Her þairin kendi muhayyilesini, sesini ve hayat tecrübesini haber veren, özetleyen sözcükleri vardýr. Kendi mührünü taþýyan sözcükleri ilk okumada tanýrsýnýz bu sanatý seviyorsanýz… Biz farkýnda olsak da olmasak da, kendi sözcüklerinin aynasýnda yaþar þairler. Bu aynalardan, aynalardaki görüntülerden yola çýkarak hayal evrenine, özleyiþlerine, dünyalarýnýn temel direklerine rahatlýkla ulaþabiliriz þairlerin. Sözcüklerin içine hapsettikleri evren, onlarýn düþünce ve duyarlýklarýnýn tüm renklerini saklayýp dururlar. Bizim, bir þairin dizelerine yoðunlaþtýkça, anlam perdelerini, ses katmanlarýný bir bir araladýkça yepyeni anlamlarla ve þaþýrtýcý buluþlarla karþýlaþmamýz ve uzun, sonu gelmez yolculuklara çýkmamýz tam olarak bu nedendir. Sayýsýz sözcük gelip geçer bir þairin dilinden, fakat onun için narçiçeði, inci tanesi olanlar vardýr. Asýl düþüncesini, duyarlýklarýný, estetik evrenini bu sözcüklerin sýrtýna yüklemiþlerdir. En çok bu sözcüklerle bilinmeyi istemiþlerdir. Adýnýn hemen ardýndan söyleniverecek sözcükleri vardýr her þairin. Kimi de þairinin adýný aþar sözcüklerdir. Þair artýk onlarla, belki de bir þiirine, bir kitabýna ad olmuþ sözcüklerle anýlýr. Bizim, Haþim denince “akþam“ý, “melal“i, Yahya Kemal denince “ufuk, canan, hülya, visal...” sözcüklerini; Tanpýnar ile “rüya“yý, “zaman“ý, “imkan“ý; Hilmi Yavuz adýyla “hüzün“ü, “erguvan“ý, “zaman“ý düþünmemiz, bu sözcüklerden onlarýn þiirlerine ve duyarlýk evrenlerine girmemiz boþuna deðildir. Haþim’de “akþam“ýn bin bir rengi ve anlamý vardýr. “Kuþlar mýdýr onlar ki her akþam Alemlerimizden sefer eyler?..“ “Akþam yine toplandý derinde… Canan gülüyor eski yerinde“ “Akþam… Sarý bir hasta sema… Bir gam-ý meçhul…“ “O melul akþamýn havasý kadar Geliþin bir sükun-ý sârîdi…“ Akþam gece, zulmet, leyl.. ve Ahmet Haþim. Tanpýnar rüyanýn ve zamanýn salýncaðýnda örmüþtür þiirinin aðlarýný. “Yekpare geniþ bir an“dýr onda zaman. “Hiç akmayan bir zaman nehrinin sularýnda Büyülenmiþ bir ceylan gibi bakýyor zaman“ Ve o bildik paradoks… “Ne içindeyim zamanýn Ne de büsbütün dýþýnda…“ Tanpýnar ne kadar “zaman” ise o kadar da “rüya“dýr. “Bir garip rüya rengiyle Uyumuþ gibi her þekil…” ve “Bir alem kurulur gibi yeniden Baþtan baþa hayal, düþünce, rüya.” Tanpýnar için “zaman ve rüya” ne ise Fazýl Hüsnü Daðlarca için “Allah, nasip, lahza ve hatýra” odur. Bu kadar mý? Daðlarca, Türkçenin en þaþýrtýcý “ki” þairidir. Þiirin yöresine pek yaklaþmayacak bir baðlacý alýp vazgeçilmezleri arasýna katmýþtýr Daðlarca. Yadýrganmaz artýk bu sözcük onda, adamakýllý þiirsel bir giysiye bürünmüþtür… “Nazlý sevgililer vermiþ kimine Ki daima uzaktadýr“ “Ey gök sonsuz dualarýmý Ver benim ki azat olacaklar.” “Nasip” sözcüðü de Daðlarca’nýn alamet-i farikasýdýr neredeyse. “Karþý bahçeler ki ayna mýdýr Nasibi devreder þimdi“ “Topraklar ve þarkýlar geçmiþ Neden bulamadýk nasibi“ “Nasip isterim avuçlarýma Aðaçlardaki arzulardan“ “Karanlýklar kalbe dolduðu vakit Nasibi terk ederiz yýldýzlara“ Hilmi Yavuz… Zaman ve erguvan ve hüzün… “Zaman, dilsiz çocuk, Zaman… ince aþklarla yýrtýlan sendin yollarla erguvan sunulmuþ lanetli kýþlardan aldýðým belirsiz dokunuþlardan kopan tenini dinledin.“ Sonu gelmez, sözcüklerin evrenine doðru çýkýlan yolculuklarýn hepsi iyidir, güzeldir, hoþtur… Þiirin her sözcüðü canlý, capcanlý ve içinde bin bir renk, bin bir rayiha taþýyan, önümüze habire yeni kapýlar açan bir evrendir. Ve sözcüklerde þairlerin ruhlarý gezinmektedir bütün mahremiyetiyle… Perdeleri sýyýrýp katmanlarý bir bir geçtikçe yakasý açýlmadýk anlamlarla, düðmeleri çözülmemiþ hayallerle karþýlaþýrsýnýz yani þairin ta kendisiyle… Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |