..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Estetik > Yûþa Irmak




4 Mart 2024
Sözcükler Ýçindeki Evren  
Yûþa Irmak
Þiir de diðer bütün edebiyat türleri gibi sözcüklerle yazýlýr, söylenir ancak þiir, sözcüklerden ibaret deðildir. Her sözcük, “þiir hali”ni duyuran bir dildir.


:AFJ:
Þiir de diðer bütün edebiyat türleri gibi sözcüklerle yazýlýr, söylenir ancak þiir, sözcüklerden ibaret deðildir. Her sözcük, “þiir hali”ni duyuran bir dildir. Söz konusu “hal”in ete kemiðe bürünüp þiir diye görünmesi de sözcükler ile mümkündür. Tek tek sözcüklerden ve onlarýn diðer sözcüklerle olan iliþki biçimi asýl þiire, belki þairin içinde oturduðu o “þiir hali”ne geçiþtir.

Alelade sözcüklerin bir araya gelmesiyle “þiir” doðuran sýr, þairlerin sözcüklere yüklediði anlamlarda gizlidir. Evet, yalnýz anlam deðildir bu “sýr”ýn sýrrýdýr. Yani þiire, girmiþ her sözcük, bütüncül bir muameleye tabi tutulmuþtur. Böylece sözcükler yontularak, törpülenerek, cilalanmýþ bir halde sahnede yerini alýr. Þiir, su verilmiþ, sertleþtirilmiþ, dayanýklýlýðý artýrýlmýþ sözcüklerin meskenidir. Sözcüklere “su verme”nin ölçüsünü, kararýný da kuþkusuz en iyi þairler bilir. Her þair, kendine has ölçülerle yenilikler getirmiþtir bu sanata. Ölümsüzlük tiryakýnýn tarifi þairin gönlünde, aklýnda, elinde þekillenir. Sýradan sözcükleri “þiir“leþtirirken onlara kendi özünden, kendi canýndan can katar þair. Bu yüzden her þiir, þairinin sesini çýnlatýp, durur. Þiirin malý olmuþ sözcükler, geçirdikleri maceranýn hatýrasýný kýyamete kadar nesillere taþýrlar. Artýk içi “dolu“, özü “ballý” ekmek arasý sözcüklerdir onlar, tatlandýrýlmýþ, kokulandýrýlmýþ ve nihayetinde seslendirilmiþtir… Her þairin kendi muhayyilesini, sesini ve hayat tecrübesini haber veren, özetleyen sözcükleri vardýr. Kendi mührünü taþýyan sözcükleri ilk okumada tanýrsýnýz bu sanatý seviyorsanýz… Biz farkýnda olsak da olmasak da, kendi sözcüklerinin aynasýnda yaþar þairler. Bu aynalardan, aynalardaki görüntülerden yola çýkarak hayal evrenine, özleyiþlerine, dünyalarýnýn temel direklerine rahatlýkla ulaþabiliriz þairlerin. Sözcüklerin içine hapsettikleri evren, onlarýn düþünce ve duyarlýklarýnýn tüm renklerini saklayýp dururlar. Bizim, bir þairin dizelerine yoðunlaþtýkça, anlam perdelerini, ses katmanlarýný bir bir araladýkça yepyeni anlamlarla ve þaþýrtýcý buluþlarla karþýlaþmamýz ve uzun, sonu gelmez yolculuklara çýkmamýz tam olarak bu nedendir.

Sayýsýz sözcük gelip geçer bir þairin dilinden, fakat onun için narçiçeði, inci tanesi olanlar vardýr. Asýl düþüncesini, duyarlýklarýný, estetik evrenini bu sözcüklerin sýrtýna yüklemiþlerdir. En çok bu sözcüklerle bilinmeyi istemiþlerdir. Adýnýn hemen ardýndan söyleniverecek sözcükleri vardýr her þairin. Kimi de þairinin adýný aþar sözcüklerdir. Þair artýk onlarla, belki de bir þiirine, bir kitabýna ad olmuþ sözcüklerle anýlýr. Bizim, Haþim denince “akþam“ý, “melal“i, Yahya Kemal denince “ufuk, canan, hülya, visal...” sözcüklerini; Tanpýnar ile “rüya“yý, “zaman“ý, “imkan“ý; Hilmi Yavuz adýyla “hüzün“ü, “erguvan“ý, “zaman“ý düþünmemiz, bu sözcüklerden onlarýn þiirlerine ve duyarlýk evrenlerine girmemiz boþuna deðildir.

Haþim’de “akþam“ýn bin bir rengi ve anlamý vardýr.

“Kuþlar mýdýr onlar ki her akþam
Alemlerimizden sefer eyler?..“

“Akþam yine toplandý derinde…
Canan gülüyor eski yerinde“

“Akþam…
Sarý bir hasta sema…
Bir gam-ý meçhul…“

“O melul akþamýn havasý kadar
Geliþin bir sükun-ý sârîdi…“

Akþam gece, zulmet, leyl.. ve Ahmet Haþim.

Tanpýnar rüyanýn ve zamanýn salýncaðýnda örmüþtür þiirinin aðlarýný. “Yekpare geniþ bir an“dýr onda zaman.

“Hiç akmayan bir zaman nehrinin sularýnda
Büyülenmiþ bir ceylan gibi bakýyor zaman“

Ve o bildik paradoks…

“Ne içindeyim zamanýn
Ne de büsbütün dýþýnda…“

Tanpýnar ne kadar “zaman” ise o kadar da “rüya“dýr.

“Bir garip rüya rengiyle
Uyumuþ gibi her þekil…” ve
“Bir alem kurulur gibi yeniden
Baþtan baþa hayal, düþünce, rüya.”

Tanpýnar için “zaman ve rüya” ne ise Fazýl Hüsnü Daðlarca için “Allah, nasip, lahza ve hatýra” odur. Bu kadar mý? Daðlarca, Türkçenin en þaþýrtýcý “ki” þairidir. Þiirin yöresine pek yaklaþmayacak bir baðlacý alýp vazgeçilmezleri arasýna katmýþtýr Daðlarca. Yadýrganmaz artýk bu sözcük onda, adamakýllý þiirsel bir giysiye bürünmüþtür…

“Nazlý sevgililer vermiþ kimine
Ki daima uzaktadýr“

“Ey gök sonsuz dualarýmý
Ver benim ki azat olacaklar.”

“Nasip” sözcüðü de Daðlarca’nýn alamet-i farikasýdýr neredeyse.

“Karþý bahçeler ki ayna mýdýr
Nasibi devreder þimdi“

“Topraklar ve þarkýlar geçmiþ
Neden bulamadýk nasibi“

“Nasip isterim avuçlarýma
Aðaçlardaki arzulardan“

“Karanlýklar kalbe dolduðu vakit
Nasibi terk ederiz yýldýzlara“

Hilmi Yavuz… Zaman ve erguvan ve hüzün…

“Zaman, dilsiz çocuk, Zaman…
ince aþklarla yýrtýlan
sendin yollarla erguvan
sunulmuþ lanetli kýþlardan
aldýðým belirsiz dokunuþlardan
kopan tenini dinledin.“

Sonu gelmez, sözcüklerin evrenine doðru çýkýlan yolculuklarýn hepsi iyidir, güzeldir, hoþtur…
Þiirin her sözcüðü canlý, capcanlý ve içinde bin bir renk, bin bir rayiha taþýyan, önümüze habire yeni kapýlar açan bir evrendir. Ve sözcüklerde þairlerin ruhlarý gezinmektedir bütün mahremiyetiyle… Perdeleri sýyýrýp katmanlarý bir bir geçtikçe yakasý açýlmadýk anlamlarla, düðmeleri çözülmemiþ hayallerle karþýlaþýrsýnýz yani þairin ta kendisiyle…

Kalýn saðlýcakla…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn estetik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yazma Üstüne Bir Güzelleme

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul’u Düþünmek
O Kelime!
Ýþlenmemiþ Cevherler Ülkesi: Türkiye
Gülmek Ýçin Krala Aðlamak Ýçin Filozofa Gitmek
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Hallerinden Memnun Cevherlerimiz
Çekyataltý Romanlar II
Üç Elma, Üç Yýldýrým

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.