Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Üzerinde yapraklar olan zarif iþlemeli yüzük, ahþap masanýn üzerinde boynu bükük yatmaktaydý.Yanýnda bulunan kül tablasýnda onlarca sigara, küllüðü alabilitesinden fazla doldurmuþtu. Yarým kalmýþ bir fincan kahve, bir kaç ýslak selpak. Yanmakta olan mum, kalan son ýþýklarýný geceye inat yansýtmaktaydý. Kapalý perdelerin arkasýnda, gecenin dolunayla saðladýðý þehvete inat, sessizlik hakimdi. Kol saati, koldan yoksun 02.00’yi göstermekteydi; yanýnda ayak bileðini süslemesi gereken bir hal hal durmaktaydý. Hepsi ait olduklarý bedenden uzaktýlar. Bir çift göz masanýn baþýnda durmuþ, bu garip manzarayý izlemekteydi. Elinde olmadan gözleri doldu. Büyük bir sevdadan geriye neden hep küçük þeyler kalýrdý?! Etrafa bakýndý, en azýndan bir resimleri olmasý lazýmdý, bu manzarada tek eksik onlardý, aþklarýndan geriye en azýndan bu aþkýn var olduðuna dair bir resim kalmalýydý. Malesef yýkýlýp dökülen evde tek bir resim kalmamýþtý; muhtemelen bir cinnet anýnda hepsi çöpü boylamýþtý. Bilgisayar! Evet, en büyük sýrlarýnýn ortaðý bilgisayamayaný...onda mutlaka saklý bir þeyler vardýr. Üzerinde onun aldýðý lambanýn bulunduðu sevgili dostunu açtý özenle...Odada ortamýn romantizmine ters düþen ve intikam çýðlýklarý atan þarkýlar çalýyordu. Nedense duygularýný hep tersten anlatýrdý...Direkt söylemek ona göre deðildi. Zayýflýðýndan,zayýflýklardan, hüzünlerden nefret eden bünyesi, en aþýk olduðunda bile hýrçýnlýkla ortaya çýkardý. Tarzý buydu, öyle derlerdi, sertti...Aðlamayý unutalý uzun zaman olmuþtu. Bir gece gökyüzüne bakýp yemin etmiþti, bir daha asla aðlamayacaðýna dair...Elinden geldiðince tuttu sözünü demek yalan olacak; bir daha caný aðlamak hiç istemedi ki...Bu kelimenin anlamýný ,ortaya çýkýþ nedenini bile o çok maskeli yüreði unuttu,unutturdu. Bilgisayarý büyük bir çabayla açýldý. Ne de olsa bunca hayatý saklamaktaydý. Bakýndý, aradý, hayýr, sadýk dostu saklamak istememiþti geçmiþine dair tek bir resim. Aslýnda onun suçu da deðildi, cinnet anýnýn bir aþamasýnda mutlaka resimleri de yok etmiþti, çamur atmaya gerek yoktu. Sonuçta o dostta olsa bir makineydi ve onun isteði dýþýnda bir þey yapmazdý. Ama keþke biraz duygu çipi olsaydý, o zaman belki...Belki “Yapma!” derdi...”Yapma, bir gün bakmak için, dönmek için gülümsediðin günlere lazým olacak sana onlar...” Ama teknoloji henüz o aþamaya gelmemiþti. Saate baktý, onun yýlbaþý hediyesiydi bu...Aslýnda en çok ilk kez Ýstanbul dýþýna çýktýklarýnda ona aldýðý bebeði sevmiþti. Sapsarý saçlý bir prensesti. Üzerinde çok güzel bir tuvalet vardý, özenle seçmiþlerdi bebeði. Bir gün doðacak kýzlarýna hediye edeceklerdi . Kýzlarý hiç doðmadý, hiç doðmayacak belki de...Aslýnda o hep bir erkek çocuk istemiþti. Bu ülkenin ananeleri dýþýnda yetiþtireceði, saygýlý, insancýl bir erkek çocuk. Ama sevgilisi bir kýz istiyordu, ona benzeyen bir kýz. Cývýl cývýl, neþeli, gülümseyen,baþarýlý ve sevecen...O sarý saçlý bebeði, tanýþtýklarý ve ona aþýk olduðu sahilde denize atmýþtý, ilk terk ediliþinde...Ýlk terk ediliþi...Ne çok terk etmiþti onu. Her birinin tarihlerini ezberlemek gibi bir takýntýsý olmuþtu. Her kavgalarýnda tarihleriyle yüzüne vururdu onu býrakýp gidiþlerini... Her seferinde bin bir yeminle geri dönerdi ama adam...Bu sefer ki baþkaydý ama... Dönmesini isteyecek hali bile kalmamýþtý. En zor zamanlarýný yaþýyordu ömrünün ve o bunu bildiði halde yine de gitmiþti. Bir kaç güne kadar döneceðini öyle iyi biliyordu ki...Ama bu sefer içi istemiyordu..Yeniden O’na sarýlmayý, kollarýnda uyumayý, evde birlikte vakit geçirmeyi, tatile gitmeyi, yeniden geçmiþi sorgulamayý, mazeretlerini dinlemeyi ve yeniden evlilik planlarý yapmayý istemiyordu. Herkese yeniden birlikte olduklarýný açýklamayý, yeniden acýma dolu bakýþlarla karþýlaþmayý istemiyordu. Her seferinde onu haklý çýkarmak için kendini ezmekten sýkýlmýþtý. Adýnýn sadece aþk olduðunu, mantýk tanýmadýðýný anlatamadýðý için, ona dair güzel þeyler söylemek zorundaydý. Çevresinde tutarlý bir cümle duymadan hayatlarýný sürdüremeyen insanlar vardý. Ve onlarýn aþký tutarsýzdý. Her gün insanlar acaba ne zaman ayrýlacaklarýný konuþurlardý; Oysa onun gözlerindeki tek bir yýldýz için dünyayý yakacak kadar sevmiþti. Sorgusuzdu aþký, tüm çektiði acýlara raðmen...En raðmen aþk onunkiydi. Yaþadýðý herþeye raðmen severdi onu... Ama kalbi soðumuþtu bu sefer. Elinde deðildi, ne kadar severse sevsin, yeniden ayný þeyleri yaþamaya gücü yoktu. Kendine ilk kez dürüst davranýyordu, hali, gücü kalmamýþtý. Ýtiraf etmeliydi artýk, sevgi herþeye yetmiyordu, onu sevmekse hiçbirþeye yetmiyordu. Günler zor geçecekti ilk zamanlar, dost sohbetlerinin tek konusu aþklarý olacaktý, teselliler,sana layýk deðildiler...O bu sözleri duymayý pek istemiyordu, bu yüzden uzak kalmaya çabalamýþtý dost bildiklerinden. Onlarýn da suçu yoktu ki, tutarsýz olan, bir türlü rayýna sokulamayan bir iliþki yaþayan onlardý, dostlarýnýn tek isteði hem onun hem de sevdiði adamýn mutlu olmalarýydý. Yeniden dene diyenler bile çýktý, kapýsýna dayan ve konuþ diyenler bile...Ama içi ölmüþtü aþka dair.” Raðmen” bir sevgi kalmamýþtý. Sevdiði adamý her düþündüðünde eskiden içi sýcacýk olurdu, hatalarýný bile psikolojik nedenlerle açýklar, onu kendi içinde hemen affederdi. Þimdiyse Freud’un öðretileri yetersiz kalýyordu. Çektikleri bildiklerinden fazlaydý. Artýk çekmek,sýkýlmak,sorgulamak,konuþmak hatta yazmak bile istemiyordu. Bir gün, bir kavga sonrasý gülümsemiþti sevdiði adam ona; --“ Seni biraz daha terk etsem kesin kitap çýkarýrsýn” demiþti alaylý bir þekilde... Caný çok yanmýþtý aslýnda, derdini anlayýp çözmek yerine kendisini verdiði, dertlerini paylaþtýðý yolla alay etmiþti. Ve kendini yine her seferinde olduðu gibi kutsamýþtý. Belki o gün çekip gitmeliydi ama kalbine anlatamamýþtý karþýsýndakinin ben-ci yüreðini... Belki de ona en çok koyan, uðruna savaþ verdiði adamýn güçsüzlüðüydü; zayýflýklardan nefret ederdi demiþtim ya...Herkese karþý bir amazon edasýyla savunduðu adamýn kendisini mahçup etmesini hazmedemiyordu. Oysa ona çok güçlü, çok inançlý, tutarlý, olgun gelmiþti ilk günlerde. Erkeklerin aslýnda 5 yaþýnda savunmasýz ve çýkarcý çocuklar olduklarýný unutmuþtu. Zora geldiklerinde ne kolay kaçtýklarýný yeniden, bu sefer büyük acýlar çekerek öðrenmiþti. Oysa tek istediði kadýnlýðýný hissetmekti. Korunmak, sevilmek, küçük bir kýz yerine konmak istemiþti. Hayatýn zorluklarýný onun omuzunda aðlayarak veya gözlerindeki desteði görerek atlatmak istemiþti. Ama her aþkta olduðu gibi, her erkekte yaþandýðý gibi gelinen son nokta yine acýydý. Acýyý sevmediði için artýk adamýný da sevemiyordu. Acýya yatkýn bir bünyesi olmasa belki hem kendisinin hem de adamýnýn çektiði acýyý hoþ görebilirdi. Ama hayýr; zaten zor olan yaþantýsýna bir de annelik, ablalýk gibi misyonlar ekleyemezdi.O, çocuk olmak istiyordu artýk, ve bir çocuk acýmasýzlýðý ile kapatýyordu gelen her telefonu, küçük bir oyundu bu; adam arardý ,o telefonu kapatýrdý. Adam mektup yazardý o dalga geçerdi. Zamanla alýþtý sessiz eve. Tek baþýna yemek yemeðe.Anahtarla eve girmeye... Þimdi bu büyük aþk dediði þeyden geriye sadece masada gördükleri kalmýþtý, herþeye raðmen gözü gibi sakladýðý anýlar...Onlara her baktýðýnda ayný soruyu soruyordu; --“ Büyük bir aþktan geriye neden hep küçük þeyler kalýrdý?!”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |