..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > ömer kýrat




13 Nisan 2005
Tarihin Baþý; Medeniyetler  
Woaho ve Týrnak Makasý (S. P. Huntington'a Cevap)

ömer kýrat


"Nasýl oldu da bu kadar geliþtik" sorusuna "týrnak makasý" cevabýný vermek isteyenlere büyük kolaylýk. Okuyun...


:BEGI:
Yaþadýðý evreni ve içindekileri anlamaya çalýþan insanoðlu tarafýndan inþaa edilmiþ çok geliþmiþ bir fizik laboratuarýndayýz. Bugün burada yapýlacak deneyin, insanlýk baðlamýnda, herþeyi baþlatan olay olacaðýný kimse bilemezdi.
Laboratuarda çalýþan bir Türk profesör vardý. Prof. Haþim Bilir, herþeyi tekrar kontrol etti. Deneyin yapýlacaðý, neredeyse bir gece kondu büyüklüðünde ve en az onun kadar elektrik tüketen makinenin içine girdi. Herþey yolunda görünüyordu. Ama görünmeyen þey, profesörün týrnak makasýnýn –ki Türk kimliðinin ayrýlmaz bir parçasýdýr- makinenin içine düþtüðüydü.
Makine çalýþtýrýldý ve bilimadamlarýna, evrenin yaþý, geleceði gibi konularda yardýmý olacak bazý önemli veriler saðladý. Bu sýrada, deneye dâhil olduðu farkedilmeyen týrnak makasý, yine farkedilmeyen bir KURTÇUK DELÝÐÝNDEN geçerek, zamanda geriye doðru bir yolculuk yaptý. Yani bilimadamlarý aslýnda zamanda yolculuk yapmak için bir yol keþfetmiþlerdi. Ama zaman makinesini keþfettiklerini anlamalarý için zamana (epey uzun) ihtiyaçlarý vardý.
Böylece týrnak makasý, insan medeniyetinin ilk zaman yolcusu olmuþtu. Gerçi bu tür ilk ve tehlikeli denemelerde, insan kullanmamak alýþýldýk birþeydi. Ama yine de geçmiþe gönderilecek ve medeniyetimizi temsil edecek “þeyin” bir týrnak makasý olmasý, olsa olsa kaderin cilvesiydi.
***
Arkadaþlarý ona Woaho diyordu. O da arkadaþlarýna… Zira türlerinin çýkarabildiði yegâne ses buydu. Bunlar, varolup-olmadýðýný bilmedikleri beyinlerini kullanarak hayatta kalan ilkel atalarýmýzdý. Aynen þimdilerde bazý insanlarýn, varolup-olmadýklarýný bilemediðimiz kavramlarý (tanrý, uzaylýlar göl canavarlarý vs.) kullanarak hayatlarýný kazanmalarý gibi…
Woaho, yiyecek arayýþýndan dönüyordu. Sizi, terden sýrýlsýklam yapacak kadar sýcak bir gündü. Öyle sýcaktý ki bu maðara adamýna, medeni bir insan gibi takým elbise giydirilseydi, gömleðindeki terde yüzebilirdi. Elbette, medeni bir insan gibi giydirilseydi, yaþayacaðý panik ve heyecan nedeniyle bu kadar terlemesi için güneþe gerek kalmazdý.
Ayrýca ilkel bir maðara adamý olmasaydý, yerde duran parlak týrnak makasýyla ilgilenmezdi. Zira medeni insanlar, kimsenin onlara “Yerden alan yer köpeði!” demesini istemez. Ki zaten her medeni kiþinin yanýnda, kendine ait bir týrnak makasý olurdu. Hem bildiðiniz gibi medeniyetimiz, insanlarýn ayný anda iki týrnak makasý taþýdýðý bir düzeye ulaþmadý henüz… Zaten baþkasýnýn týrnak makasýný kullananlar ancak; “ne tür hastalýklar kapacaðýný bilmeyen, cahiller” veya “daha önce böyle parlak biþey görmemiþ maðara adamlarý” olabilirdi.

Woaho, yerden aldýðý garip þeye bakarken, adýný tekrarlýyordu. Ama bu sefer, eþine az rastlanýr bir þaþkýnlýk ve merak seziliyordu çýkardýðý “Woaho” da…
“Bu ne?” diye düþündü. “Bu” ve “ne” kelimelerini bilseydi, birine sorabilirdi de… Parlaklýðý, onu cezbetti. Ansýzýn, tanýdýk bir yüz gördü. Bizler için genelde rahatlatýcý bir þey olan bu deneyim, onu ürküttü. Makasýn parlak arka yüzeyi, bir ayna gibiydi. Daha önce su içerken de görmüþtü kendi yansýmasýný. Ama elinde tuttuðu þey suya benzemiyordu. Aslýnda, daha önce gördüðü hiçbir þeye benzemiyordu. Gerçi, dünya, onun için “daha önce gördüðü þeylere benzemeyen þeylerle” doluydu. Ýnanýlmaz keþfini alarak maðaraya döndü. Henüz ateþi keþfetmemiþlerdi. Bu nedenle güneþ batmadan önce maðaraya dönmek daha güvenliydi.
Woaho, diðer Woaholarýn da orda olduðuna emin olunca, küçük hazinesini çýkardý. Herkes þaþýrmýþtý. Þaþýrmalarý pek þaþýrtýcý deðildi çünkü þaþýrmak sýradan bir deneyim hatta bir refleksti onlar için… Daha geçen gece, gökyüzünden, ýþýklar saçarak gelen ve içinden, uzun süre aç kaldýklarý belli olan yaratýklarýn indiði, uçan bir kaya görmüþlerdi. Gerçi yaratýklar, karþýlaþtýklarý bu ilkel canlýlar nedeniyle, düþ kýrýklýðýna uðramýþlardý ama yüz ifadeleri (mimikleri) olmadýðý için muhtemelen, medeni bir insan bile bunu farkedemezdi.
Herkes, gözünü bu parlak þeye dikmiþti. Aslýnda mecazi anlamda da “göz dikmiþler” di. Ama henüz, gerçek anlamlar konusunda bile o denli beceriksizlerdi ki bu mecazi anlamýn dikkatlerden kaçmasý kaçýnýlmazdý. Bir süre elden ele dolaþtýrdýlar. Ama her elde, daha uzun süre kalmaya baþlayýnca ortam gerildi.
Woaho (makasý bulan) durumu farketti ve týrnak makasýný ellerinden aldý. Tüm gözler onun üstündeydi. Popülerlik hakkýnda iyi þeyler düþünmeyen modern bir insan gibi Woaho da durumdan tedirgin oldu. Grubun genç erkeklerinden biri, zor kullanmanýn iyi bir fikir oladuðundan hareketle, harekete geçti. Ardýndan bir arbede yaþandý. Woaho, ganimeti kurtarmak için dýþarýya kaçtý. Diðerleri de peþindeydi. Akþam olmak üzereydi. Daha da kötüsü, fýrtýna bulutlarý göðü kaplamýþtý.
Woaho, son çare olarak kullandýðý yönteme baþvurdu. Ýçlerinde en iyi týrmanan oydu. Yakýnlardaki en yüksek aðaca çýktý. Bir süre sonra diðerleri sýkýldý ve maðaraya döndüler. Hava tamamen kararmak, fýrtýna kopmak üzereydi. Aðacýn tepesindeki ilkel adam, maðaraya makasla birlikte dönmemesi gerektiðini düþündü. O yüzden küçük hazinesini, aðacýn en ucundaki dala takýp aþaðýya indi.
Ýlkel insanlarýn belki de tek iyi yaný, kin tutmamalarýydý. Zira hafýzalarý henüz buna uygun deðildi. Zaten fýrtýnadan korunmak için birbirlerie sokulma zorunda olan bu yaratýklar için nefret bir lükstü.
NOT: “Birbirine sokulma”nýn, kesinlikle matruþka bebeklerininki ile bir benzerliði yoktu.
***
Rüzðar estikçe esiyor, þimþekler birbiri ardýna çakýyordu. Bu böylece sabaha kadar sürdü. Ýlk ýþýklarla birlikte, maðaradakiler uyandý. Dýþarý bakarlarken son bir yýldýrým, yakýnlardaki en yüksek aðaca düþtü.
Woaho dehþete kapýlmýþtý. Dün bulduðu parlak þeyi sakladýðý aðaçtý bu… Aslýnda o sýrada ilk paratoneri keþfetmiþti. Ama bu keþfin anlaþýlmasý için zaman (epey uzun) gerekiyordu. Aynen zaman makinesinin keþfinde olduðu gibi…
Woaho hemen aðacýn olduðu yere koþtu. Aðaç ikiye ayrýlmýþ þekilde yanýyordu. Ýlkkez ateþle karþýlaþmýþtý. Ýlkel adam, rüzgârda sallanan bu þeyi tutmaya çalýþtý ve tarihte elini yakan ilk insan oldu. Tabi bundan gurur deðil acý duydu. Bu yeni þey, ýsýtýyordu. Bir dal payçasý alýp dürtükledi alevi… Ama dal parçasý da yanmaya baþladý. Bu þey bulaþýcýydý. Hemen birkaç dal parçasý daha yaktý. O sýrada diðerleri de olay mahaline ulaþtý. Birkaç dakika sonra insanlýk tarihi; Ateþ Dansý ve Nevruz Kutlamasý gibi þeylerin ilkkez ortaya çýkýþýna tanýk oldu.
O esnada, Woaho, yerde duran kararmýþ týrnak makasýný buldu. Hala sýcaktý. Üstüne yýldýrým düþen metal nesnelerin genel görüntüsüne sahipti ama ilkel adam bu genel durumdan habersizdi.
Akþamleyin, maðarada gürül gürül yanan bir ateþ vardý. Belki tek eksik, Akdeniz Akþamlarý þarkýsýný çalan ve gitarla çalýnacak daha iyi þeyler olduðundan habersiz bir gitarcý çocuktu. Gitarcý çocuk dedim zira gitarý olan birinin, gitarist olabilmesi için Akdeniz Akþamlarýný çalmasý deðil çalmamasý gerekir elbetteki…
Woaho ise bir köþeye çekilmiþti. Son günlerde olanlarý düþünüyordu ve bu sýrada týrnak makasýný açýp kapatýyordu. Ýlginç bir sesi vardý; “Çýt, Çýt, Çýt…” Aniden içinde, bu sesi taklit etme isteði duydu. Dört, beþ denemeden sonra “Çýhýþ!” benzeri bir ses çýkarabildi. Bu yepyeni bir þeydi. Farklý sesler çýkarýyordu. Neden bunu daha önce düþünmemiþti ki? Belki de artýk, yeni þeyler bulup, sürekli þaþýrmaya bir son vermeliydiler. Zira artýk þaþýrmak, tüm þaþýrtýcýlýðýný kaybetmiþti. Þimdi taklit edecekti. Sesleri taklit ederek baþlayacaktý…
Woaho düþündü; “Acaba herþeyin sesi var mý?” Diðer yaratýklarýn ses çýkardýðýný hatýrladý. Suyun þýrýldadýðýný, kayalarýn bile birbirine çarpýnca ses çýkardýðýný…
Týrnak makasý onlara önce“ateþi” vermiþti. Þimdi de ses çýkarmalarý konusunda bir fikir… Woaho, buluþunu diðerlerine göstermek (duyurmak?) için yanlarýna gitti. Ama geç kalmýþtý. Zira hepsi “ÇIT” sesi çýkarýyordu. Bu nasýl olabilirdi? Týrnak makasý ondaydý ve bu sesi sadece o biliyordu.
Düþünceli bir þekilde, çýtýrdayan ateþin karþýsýna oturdu ve çýtýrdayan diðer maðara insanlarýna katýldý. Belki de bu olay, insanlarýn bir araya gelip, sessizce oturup ve çekirdek çýtlatmasýnýn nedenini açýklayan, çýkýþ noktasýný gösteren olaydý. Bu davranýþýn, insanýn geliþimindeki yeri ve tarihsel çýkýþ noktasý böylece anlaþýlabilirdi. Ne de olsa insan gibi zeki varlýklarýn bir araya gelip, çekirdek ÇITlatmasýnýn nedeni hep bir fenomen olagelmiþtir.
Kýsacasý, ateþi kontrol altýna alýþýmýzýn ve iletiþim için sesleri kullanmaya baþlamamýzýn hikâyesi böyledir. Sonuçta 2735 yýlýnda; 2005’te bir fizik laboratuarýnda yapýlmýþ olan deneyde kullanýlan teknik ile ilgili tez hazýrlayan genç bir fizikçi, bu deneyde kullanýlan yöntemle zaman yolculuðu yapýlabilineceðini farkedip, insan türünün böyle bir medeniyet kurmasýný saðlayan þeyin; “Türk Malý Bir Týrnak Makasý” olduðu anlaþýlýnca, herkes þaþýrdý. Bu öyle bir þaþýrmaydý ki bir benzerine bundan çoook uzun yýllar önce bir maðara adamý ilk kez týrnak makasý gördüðünde rastlanmýþtý…
THE END
GELECEK PROGRAM: Muz Kabuðuna Basýp Düþen Maymunun Hikâyesi



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bilim kurgu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Buzdolabý Adam Elma
Frank Einstein
Piþmiþ Tavuðun Baþýna Gelenler
Ayrý Dünyalarýn Ýnsanlarý
Son Dua: S. O. S
Evrim Tarihinin Baþarýsýz Baþ Yapýtlarý
Robotlar
Herkese Kötü Bir Rüya Gibi Gelecek
Bazen Ýnsanýn

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kuran'a Ayak Basan Ýlk Türk
Noel Baba'nýn Gerçek Hikâyesi
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal)
A Playlist Story
Yalnýzlýk Üzerine Bir Yanýlma/yanýlsama
Ordu Olmayan Adam
Bill Clift'in Karýsýnýn Anlatacaklarý Var!
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam
Bana Ne! (Cinayet Nedeni)
Hilkat Garibesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sherlock ve Watson [Roman]
Hâlâ Emekleyen Ýnsanlýk [Deneme]
Dünya Kadýnlar Dünü [Eleþtiri]
Türban Baðlamýnda Korunmasýz Dinsel Ýliþki [Eleþtiri]
Bir Mayýs Ýþçisi Gibi Yayýlmak Meydanlara [Eleþtiri]
Numeroloji [Bilimsel]
Koçlarýn Arabalarý & Tanrýlarýn Sessizliði [Bilimsel]
Diyet [Bilimsel]
Repeat After Me: Evren, Evrem, Evre! [Bilimsel]
Ödeme Güçlüðü Çekenler [Bilimsel]


ömer kýrat kimdir?

Merhaba edebiyat aþýklarý! Edebiyata duyduðunuz aþkýn karþýlýksýz olmasýna neden olan kiþi, yani edebiyatýn gönlünü kaptýrdýðý, dolayýsýyla sizin aþkýnýza karþýlýk vermemesine neden olan kiþi olarak, büyük bir sorumluluðum olduðunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katký saðlayacaðýna, yeni bir soluk ve beniz getireceðine inandýðým bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduðum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katký saðlayacaðýna inandýðýmý az önce belirttiðim bu sitedeki yazýn serüvenime sizleri de davet etmekten kývanç duyuyorum ve kývancýn kelime anlamýný tam olarak bilemediðim için þaþkýnlýk yaþýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ömer kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.