Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Boy-pos yerinde. Magazin programlarında izliyor onu Türkiye sürekli. Aşkları ile de gündemde. Güzellik dersen var. Saçlar o biçim. Derin yırtmaçlı giysiler giyiyor. Dekolteleri çok cesurca.(Fazla açılıp saçılmak “cesur olmak” olarak değerlendiriliyor çünkü.) Yani göze hitabediyor. Oyunsa, onu da oynuyor. Şarkı söylerken o masa senin, bu masa benim geziyor. Dinleyenlere sık sık mikrofon uzatıyor.Onlarla yanak yanağa pozlar veriyor. Magazin dergilerinde, yarı çıplak fotoğraflarıyla da görünüyor. Eeeeee! Daha ne olsun? Yani, bir assolistte(!) olması gereken herşey mevcut bu bayanda. Yalnız bir kusuru var bu assolistin. O da şu: Sesi güzel değil sadece. Hatta hiç ses yok.....Canım, o kadarcık kusur kadı kızında da olur. Bir assolist için, sesin güzel olup olmaması hiç önemli değil.(!) Bu çok gereksiz (!) bir ayrıntı. Bu assolisti izledikten sonra, çok kızdım kendime. ”Ah !” dedim. ”Yıllardır birşeyler yazıp duruyorsun. O yayınevi senin- bu yayınevi benim; o yarışma senin- bu yarışma benim diye çalmadık kapı bırakmıyorsun. Kitap yazacağım diye uğraşacağına, keşke kaset yapsaydın. İşin belki daha kolay olurdu.” Sonra içimdeki başka bir ses de şöyle diyor: ” Geç kaldım kızım geç! Yaşın elliye geliyor. Bir daha dünyaya gelirsen, yirmili yaşlarda dene şu kaset işini.” Bir de şu var: Resim yapmayı beceremeyen bir ressam görmedim. Saz çalamayan bir saz şairine rastlamadım. Yazdıkları okunmayan ya da kitabı olmayan bir yazar da tanımıyorum. Ama sesi güzel olmayan assolist çoook! Çok üzülüyorum, yılların sanatçısı bir rahmetli Safiye Ayla için, Zehra Bilir için, Hamiyet Yüceses için, Muazzez Abacı için, Rahmetli Sevim Tuna ve birçok değerli ses sanatçıları için. Ve şaşıyorum ayrıca; yalnızca sesleri güzel olduğu halde nasıl assolist oldular? Magazin basınında yer almadan, aşklarıyla gündeme gelmeden, manken olmadan nasıl başardılar assolist olmayı? Tek cümleyle: Helâl olsun size. Ve; yukarıda sözünü ettiğim sesi güzel olmayan bayanı , bunun gibilerini “assolist” diye bize sundukları için, YAZIK BİZE ! ÇOK YAZIK!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |