Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
ATALARIMIZ VE KÜLTÜR SANATIN GELECEÐÝ Yaz mevsiminde Ýskenderun akþamlarýna doyum olmuyor. Sahilde dolaþmak terapi etkisi yaratýyor. Günün yakýcý sýcaðýnýn yerini, insaný kuþatan bir zamanlarýn iþlek Fenike kýyýlarýnýn serinliði alýyor. Albert Camus ‘Yaz’ adlý kitabýnýn bir yerinde þöyle yazýyor: “Akdeniz’in güneþ trajiði, sislerin trajiðine hiç benzemez. Bazý akþamüstleri denizin güneyinde, daðlarýn yaylalarýnda, gece bir körfezin muhteþem eðrisi iniverir; o vakit, durgun sulardan, bunalýmlý bir timsah yükselir. ” Ben Ýskenderun sahilinde, hiç timsaha rastlamadým, ancak dalgalarýn içinde Afrodit’i hep görür gibi oldum. Beyrut ve Cebeyl arasýndaki güzel vadideye adýný veren ve yine ayný vadide kýskanç bir domuz tarafýndan öldürülen Afrodit’in aþýðý Adonis gelir usuma ayný anda... Adonis’in canlýlýðý, kanayan derinliklerinden körpe bir Anemon çiçeði olur.. Bu sýrada ölümün anýsýna nehir kan kýrmýzýsý akar. Bu inanýlmaz olayý kýþ yaðmurlarýyla daðlardan taþýnan topraktaki bir mineral tabakasýna baðlayanlar vardýr elbette; fakat ben ýrmaðýn mevsim dönüþünde epik kahramanýnýn kanýyla kýzýla boyandýðýný düþünürüm. Herodotos, ‘Tarihi’nde “…güneyden alýrsak, ayný kýyý çemberi, Fenike’de Myriandikos körfezinden Triopion burnuma kadar uzanýr. Bu deniz kýyýsý boyunca otuz insan soyu yaþar.” der. Ne hoþ bir renk çümbüþü deðil mi? Bizler ne zengin bir coðrafyada yaþýyoruz. ilk uygarlýklar Yakýndoðu ve Doðu Akdeniz’de çýkmýþtýr. Fernand Braudel ‘Akdeniz’ adlý kitabýnda bu kýyý þeridini anlatýrken M.Ö: 2000 yýllarý baþýnda denizci yetiþtiren, gemi yapan Fenikelilerin ve Yunanlýlarýn buralarda atalarýnýn yaþadýðýný belirtir ve der ki: ” …torunlarý kadar çalýþkan olan bu insanlar kuþkusuz ticaretin ilk adýmlarýnýn atýldýðý Akdeniz’i yaratanlardýr.” Sonra ekler: “ :..burasý artýk ekonomik bir mekan niteliðini kazanmýþtýr ve burasý artýk ekonomik birliðe sahip bir mekan niteliðini kazanmýþtýr. Ve burada þimdi eþyalarýn, tekniklerin, modalarýn, zevklerin ve tabii insanlarýn, hatta diplomatik yazýþmalarýn yoðun alýþveriþi baþlamýþtýr. Böylece ortaya yepyeni bir durum çýkar, kozmopolit bir kültür oluþur ki bunda denizin kýyýsýnda olduðu kadar ortasýnda geliþmiþ uygarlýklarýn katkýlarýný da görebiliriz. ” Ve devam eder: ”Suriye ve Lübnan hiç þüphe yok ki kozmopolitlik konusunda baþta gelir. Fenikelilerin atalarý olan Kenanlýlar (Suriye ve Lübnanlýlar)denizci bir milletti; oysa Mýsýrlý, yurdundan ayrýlmaktan pek hoþlanmazdý, parasý olduðundan daha çok oturduðu yerden ticareti sever.” ‘ Onbinlerin Dönüþü’ne savaþ muhabiri olarak katýlan Ksenophun, ‘Anabasis’ adlý seyahatnamesinde Pers prensi Kyros’un Lidya’nýn Sardes kentinden çýktýklarý yolculuðu anlatýrken geldikleri Ýskenderun’u ve körfezi þöyle anlatýr: ”…Kyros, Suriye içinde beþ fersenk ilerleyip Fenekililer’in oturduðu kýyý þehri Myriandos’a vardý. Burasý birçok ticaret gemisinin demir atmýþ beklediði bir ticaret limanýydý. Þehirde yedi gün kaldý. Orada, Arkadia’lý Ksennias ile Megara’lý Pasion bir ticaret gemisine binip en deðerli þeylerini de yükledikten sonra denize açýldýlar… ”Ebû Abdullah Muhammed Ýbn Battûta Tanci seyahatnamesinde; bugün Reyhanlý’ya baðlý Tîzîn(Oðulpýnar) köyünü bakýnýz nasýl anlatýyor: ”Halep’ten çýktým, Tîzîn þehrine hareket ettim, yakýn zamanlarda Türkmenler tarafýndan kurulan bu þehrin çarþýlarý güzel, mescitleri ise pek sanatkarca inþa edilmiþtir.” Antakya’dan çýkýnca Buðrâs Kalesine yöneldim etrafý bahçe ve tarlalarla çevrili. Buðrâs’ta Debîliye adý verilen kumaþlar üretirler… Kubilay Han, kentlerle ilgili sohbet ederlerken bir yerde þöyle diyor Marco Polo’ya, “…kýrlangýç balýklarýnýn yüzüþlerini ve uçuþlarýný izlemeye ve bunlardan kehanetler çýkarmaya yarayan katedral yüksekliðinde kocaman bir havuz, etrafýnda, üstü mermer yiyecek ve içeceklerle donanmýþ, örtüsü bile mermerden, atnalý biçiminde mermer bir sofra kurulu… ”Marco Polo’nun yanýtý ise þöyle olur: ”Kentlerle iliþkimiz rüyalarla olduðu gibidir: hayal edilebilen her þey ayný zamanda düþlenebilir, oysa en beklenmedik rüyalar bile bir arzuyu, ya da arzunun tersi, bir korkuyu gizleyen resimli bir bilmecedir. Kentleri de rüyalar gibi arzular veya korkular kurar; söylediklerinin ana hattý gizli, kurallarý saçma, verdiði umutlar aldatýcý, her þey baþka bir þeyi gizliyor olsa da.” Tarihin dehlizlerinden çýkýp günümüze gelirsek; yine derin bir ekonomik krizin yaþandýðý 2001 Mart ayýnda, Lal dergisi, Haluk Arlý ile kültür ve sanat üzerine bir söyleþi yapar: Haluk Arlý, gençlerin sorusunu þöyle yanýtlamýþ: “Türkiye’nin ekonomisi öyle bir hal aldý ki kültür, insanlar için lüks olmaya baþladý... insan önce birinci dereceden ihtiyaçlarýný gidermeye çalýþýyor, giyecek, yiyecek, v.s kültür ikinci plana atýlýyor. Sinemaya, tiyatroya gitmek istiyor gidemiyor, düþünün 5-6 kiþilik bir ailenin sinema veya tiyatroya gidiþini, bayaðý pahalýya geliyor. Ancak ayda bir maaþýný aldýðý zaman veya ekstradan bir para geldiði zaman olabilecek bir þey oluyor bu da kültürü lüksleþtiriyor. Hepimiz bundan sýkýntý duyuyoruz. Bunun sýkýntýsýný bu iþle uðraþanlar da duyuyor. Nihayetinde ekmek istiyorlar bu iþten.” O dönem kültür ve sanatýn geldiði düzeyi özetlemiþ Haluk Bey. O günden bugüne insan yaþamýnda kültür, sanat ve estetik çok daha gerilere itildi. Ýnsanýn havaya, topraða, suya, ekmeðe , tuza ne kadar ihtiyacý varsa; kültüre sanata, edebiyata, folklora da o kadar ihtiyacý vardýr. Yaþasýn sanat ve hayat… Kemal Düz
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |