Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
Kurtulmak istiyor musunuz? Elbette istiyorsunuz. Kıvırmayalım, hepimiz bu Recep denen adamdan kurtulmak istiyoruz. Onun partisinden de kurtulmak istiyoruz. Bunların yaptıkları bütün kanunsuzlukların ve usulsüzlüklerin cezalarını çekmesini isityoruz.. Bu partiye oy verdiğiniz ve yanıldığınızı, aldatıldığınızı kabul etmek istemediğiniz için kem küm etseniz bile siz de adınız gibi biliyorsunuz; Hayatınızın hatasını yaptınız-bundan kendinizi kurtarmak istiyorsunuz-kurtulmak istiyorsunuz-birinin sizi bundan bütün SORUMLULUĞU üstüne alarak KURTARMASINI istiyorsunuz.. Yağma yok.. Bu işler öyle yürümüyor. Çaba göstermeden kimse bir şey elde edemez. Kurtulmak istiyoruz ama bir yandan da suya sabuna dokunmak istemiyoruz.. Biri bizi kurtarsın anacığım! Daha önce Mustafa Kemal kurtardı. Sonra laiklik elden gidiyor haykırışları ortalığı inletirken "ordu bizi kurtarsın" oldu.. Derken son dönemde BİZİ KURTARMA işini Anayasa Mahkemesine yıktık.. Biz tembelliğe o kadar alıştık ki hep birilerinin bizi kurtarmasını bekler olduk.. Biri bizi niye kurtarsın? Bu ülkede seçimler olmuyor mu? Bu millet oy veremiyor mu? Bu millet sandığa gitmekten aciz mi? Evet, bugün hala içinde bulunduğumuz siyasi partiler ve seçim sistemi çok dandik. Evet, oy versek de GERÇEK manada ülkemizin geleceğine etki etme şansımız CİDDEN çok kısıtlıydı.. Bugün bu durum değişti. Köprünün altından akan sular bir şeyleri götürürken bir şeyleri de getirdi. Bugün geldiğimiz yerde 12 Eylül 2010 günü önümüze konacak bir sandık var. Bu sandık bize Türkiye halkının çok uzun yıllar boyunca elinde hiç tutamadığı bir gücü verecek. GERÇEK MANADA kendini kurtarma gücünü verecek bu sandık.. Bu sandıktan çıkacak oylar bu ülkenin AKEPE ANAYASASI DİKTATÖRLÜĞÜ mü yoksa Kurtuluş Savaşı Mirası Özgür Türkiye Cumhuriyeti mi olacağını tayin edecek. Bu sandık basit bir referandumdan çok öte bir sandık. 12 Eylül günü geldiğinde kendiniz için, yarınlarınız için, çocuklarınız için, torunlarınız için nasıl bir ülke istediğinize karar vereceksiniz. Karanlık ve birilerinin Taşeronluğuyla kan-ter içinde kalmış bir ülke mi yoksa özgür ve aydınlık bir ülke mi? HAYIRda HAYIR var. Bunu unutmayın. Ordunun ya da Anayasa Mahkemesinin sizi kurtarmasını beklemeyin. Kabuğunuzdan çıkın ve bi zahmet tembel kıçınızı kaldırın. Umursamaz rüyalar aleminizden dışarıya yürüyüp sizden başkalarını da düşünerek bir şey yapın. Bu dünyada sadece yiyip içip uyuyup s...işip günü kurtarmanın ötesinde şeyler olduğunu da lütfen o koca kafanız alsın.. Yaşıyorsanız, nefes alıyorsanız, hala bir şeyler hissedebiliyorsanız bedeninizde taşıdığınız o canın sorumluluğunu alın. İnsan gibi insan olun. Onurlu bir Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olun. 12 Eylül günü gidip sandığa oyunuzu yumruk gibi çakın. Başkalarının sizi kurtarmasını beklemeyin. Bu kez kendinizi siz kurtaracaksınız hem de nasıl.. Elinize bir hayat boyunca bir insanın eline bir kez geçebilecek bir fırsat geçti; Sadece sizin değil bu ülkedeki herkesin yaşantısını daha iyiye ve daha güzele değiştirme fırsatı. Bu 12 Eylül'de vereceğiniz BİRİCİK oyla hepimizi SEN kurtaracaksın. Ülkenin kaderini tayin edecek güce o bir tek oyla sahipsin. Kullan o gücü. Git ve oy ver. Hayırda Hayır vardır. Kurtar Bizi. Bundan yıllar sonra kendini ya bir günahın kölesi ya da bir kurtuluşun kahramanı olarak görmek senin sandığa atacağın oyun adına bağlı. Hayırda Hayır vardır. Diktatörlüğe, vatana ihanete, taşeronluğa, onursuzluğa, terör şımartıcılığa, hırsız savunuculuğa, sömürücülüğe, köleliğe, istismara HAYIR. Anayasa Değişikliğine HAYIR. AKEPE'ye hayır. Recep'e HAYIR. Unutma, Hayırda Hayır vardır. Tembellik etme, hayatında bir kez olsun git o sandığa ve yaşadığın hayatın sorumluluğunu al. Şimdi tam zamanı. Başka zaman yok.. Sandıkta hayırda buluşalım. 12 Eylül 2010 hepimizin doğumgünü olsun..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent Ölçer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |