• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1161
|
|
|
|
Ýnadýna bir çözümsüzlükle, faili meçhul bir cinayet dosyasý gibi tozlu raflara kaldýrýldýðýnda aþk; iðreti kalýyoruz...
Muhatabý olmayan her söz kadar anlamýný yitiriyor ve þahitsiz kalýyor hayat...
Yakamýzý býrakmayan bir eksiklik duygusu...
|
|
1162
|
|
|
|
Artýk kuruyemiþlerin tek tek isimlerini biliyorum.Dahasý yeni yýlýn eve davet ettigimiz biri olmadýðýný...Yakýcýlýðýný... |
|
1163
|
|
|
|
Yazý yazmak, çeliðe su vermekten güç bir iþ bence.
Sözcüklerin, rengi usaresi olmadýðý için onlarý birbiriyle kaynaþtýrmak ayrý bir özen emek ister... |
|
1164
|
|
|
|
Yanýtlarýnýzý önce kendinize okuyun yüksek sesle..Gerekiyorsa baðýrýn sonra avazýnýz çýktýðý kadar ! |
|
1165
|
|
|
|
Bu ülkede yaþayanlar, ülkelerinde yaþamaktan o kadar mutlu imiþler ki kesinlikle baþka ülkelere gitmek, orada yaþamak gibi bir düþünceleri yokmuþ. Hatta baþka ülkeler, kendilerinden vizeyi býrakýn, pasaport dahi istemedikleri halde baþka ülkelere gitmeyi akýllarýndan bile geçirmezlermiþ |
|
1166
|
|
|
|
sözlerim anlamsýz gelebilir,yaþanýlaný yaþatmak tek istediðim.. |
|
1167
|
|
|
|
Kurtlar sofrasý en karmaþýk serüven olsada, önümüze sunulan hayat pek farklý degildi aslýnda. Sýrlarý boldu, sýnýrlarý yoktu; ne garipti hayat! |
|
1168
|
|
|
|
Sessiz kaldýysanýz, asla Zaman'ý suçlamayýn-çünkü- sessizliðie son vermeye zaman var. |
|
1169
|
|
|
|
Mutsuz insan manzarasý var hayatýn, mutlu kalbinden dolayý. Her sabah, rüyalar diyarý kapýlarý kapanýnca, göðsünün ortasýna saplanan hançerdir hayat; Aþk yüreðinden dolayý. Her gün, savaþýn en acýmasýzýnda kendinde kalmak için çarpýþýr, ölüp dirilir benliðin, sadece Aþk için. |
|
1170
|
|
|
|
Denizin kýzý Akçaabat, iþveli bir gelin oluyor bembeyaz duvaðýnýn altýnda. Bu gelinin yüreðindeki umutlar Karadað’dan daha yüce ve heybetli… Acýlar ders oluyor geleceðin mimarlarýna. Umut harmanlarý endiþeleri bertaraf ediyor. Akçaabat yarýnlara parlayan gözlerle, taze beklentilerle bakýyor. Akçaabat yüzyýlýn þerefini bütün hücrelerinde hissediyor.
|
|
1171
|
|
|
|
Ya sizin evin, kaç penceresi var perdesiz!?... |
|
1172
|
|
|
|
Baþlayabilmek için yeniden, yer bulabilmek için gönlümüze bin kuþu kurban etmek ister, bir seher vakti çekip gitmek. Bu hayatýn tasarrufudur bizden, ömrümüzün kefaleti.Yazýmýz silinmez alnýmýzdan,sularýmýz hep yanar. kederimiz hovardadýr tebessüm firari.
|
|
1173
|
|
|
|
Keþke sivrisinek gibi rahatça konabilseydim hedeflerime…
Keþke bir þeyin ertesini de bilebilseydim… |
|
1174
|
|
|
|
ayrýlýk iþte adý üstünde.... |
|
1175
|
|
|
|
Ey kalbim! Ben hüzünlerde boðulmadan hadi gel barýþalým… |
|
1176
|
|
|
|
Doðal halinde sert ve gevrek olan balmumu, biraz sýcaklýk karþýsýnda, istenilen herþeklin verilebileceði ölçüde yumuþuyorsa ; en dik kafalý ve düþmanca davranan bir insan bile, birazcýk nezaket ve güleryüzle, yumuþak ve iyi huylu yapýlabilir.Bunun için, balmumu için sýcaklýk neyse insanlar için de nezaket odur.
|
|
1177
|
|
|
|
Her seferinde yalnýzlýðýmý yazýyorum yoksa sen misin benim yalnýzlýðým...! |
|
1178
|
|
|
|
Hepimiz zaman arkeologlarýyýz. Sýrtýmýzý akýp giden hayata dönüp geçmiþi kazýyoruz sürekli yalnýzlýðýmýzda. Dündeyiz, bir önceki yýlda, on yýlda, giderek pro-fallus çaðýn bilinmezliðinde. Ýnce çalýþýyoruz. Beynimizde törpü, sinir uçlarýmýz diken diken. Yolculuðumuz hep ardýmýza düþüyor. Dedelerimizin beþiðini sallýyoruz uzun gecelerde. |
|
1179
|
|
|
|
Ayaklarým beni ara sokaða yönlendirdi yine. Bu defa sýký giyiniðim. Ýllâki çiseleyen yaðmurda yürüyeceðim. E bugün, nedense baþka güzel geliyor bana.
|
|
1180
|
|
|
|
güzelle çirkinin, yalanla gerçeðin, söz ile özün birbirine karýþtýðý dünyada, yumuyorum gözlerimi gördüklerim karþýsýnda ve açtýðýmda geçmese de birþeyler, kazandýðýmý görüyorum hiçbirþey kaybetmeden.... |
|