Bizim Köyün Ayıları... 2.
İlkokula başladığım yıl, yeni bir eve taşımıştık. Oturduğumuz evin halk arasında Yatırlı Ev diye yaygın bir ünü vardı
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmamak için harika bir bahanedir." — Franz Kafka (kurgusal)"
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmamak için harika bir bahanedir." — Franz Kafka (kurgusal)"
İlkokula başladığım yıl, yeni bir eve taşımıştık. Oturduğumuz evin halk arasında Yatırlı Ev diye yaygın bir ünü vardı
Bizi fark ettiğinde yarım bıraktığı maydanoz demetini bağlayıp tepeciğin üzerine atıveren teyzeme daha bir dikkatle bakıyorum. Bütün Anadolu insanları gibi gerçek ten rengini kestirmek mümkün değil. Elleri ve yüzü sanki toprak ve güneşle bütünleşmiş, rengini doğrudan onlardan almış gibi. Beli bükülmüş teyzemin, ona ten rengini veren, rızkına aracılık
Cumartesi yük kamyonu eski evimizde bize ait ne varsa yükleyip getirdi. Her şeyi mi? Asla! Maddi boyutuyla bize ait olanlar geldi belki ama nerede bizim yaşanmışlıklarımız? Gül yüzlü kızımızın bebekliği nerede kaldı, ilkokula başladığımızda hecelerimiz sinmişti duvarlarımıza, eşim askere gittiğinde bir tek o duvarlar şahitti gözyaşlarımıza. Aynı duvarlar,
Öğrenim gördüğüm şehrin insanlarından bir manzara... Hafızamda anı olarak canlanacak günlerden biriydi. (Denizli)
Annem, oğlanı elektrikli süpürgeyle caminin baştan sona kadar her yanını temizlerken gördüğü bir gün, babamı yanına çağırarak, gördün mü, imam efendinin oğlunu, tam bir Müslüman evladı, diyerek iltifatlar düzdü.
Ben de Müslüman insan evladını görebilmek için yanlarına geldikten sonra, lafa karışarak, muziplikle bir soru sordum: Esin
bembeyaz bir gemiydi çocukluğumuz, mavi bir denizde…tahterevalliden yelkenleri, kaykaylardan güverteleri, atlı karıncalardan tayfaları… bayram sabahlarının esintisi dolardı yelkenlerine ,dönme dolap gibi dolanır dururdu bayram panayırlarında…
Her sabah besmeleyle kalkıyorum yatağımdan ve hemen ardından dört aydır olduğu üzere günaydın Mihribanım la. Cevap, cevap yok henüz. Ama bir gün olacak inşallah. Ben günaydın Mihribanım diyeceğim ta yüreğimden. Mihriban kınalı parmaklarıyla dokunacak saçlarıma, sabahın hayır olsun sevdiceğim diyecek. Bu sefer kaçırmayacak yosun gözlerini benden. Ben onun
Bu bana ders olsun. Bir daha, her kel diyeni gel anlarsam, bana da Kâmuran demesinler.
Benim kahramanlarım da kötü adamı oynayabilir mi?
Hayat bir film, ya da filmler hayatın bağrından kopup gelme… Ve benim filmimin de kötü adamı var elbet. Bugüne kadar herkesten gizlediğim. Sonradan kötü yüzünü gösteren, kötülüğü yalnız kendine; başkaları için beşpara etmez bir adamın öyküsü
Seni senden sormanın güzelliği… Sahilde, dağ başında, vadide…
Seninle yaşamanın, dünyaya kafa tutmanın çekiciliğinin o vahşi güzelliği; vazgeçilmez.
Yakamda gül gibi taşırım seni...
Sanayi Devrimi, yaşlı bir kadının hatıraları, bir icat ve yitik bir koca... Tam size göre!
aslında herkesten bir parça hatıra var kırlangıç dizisinde, hepimizin yaşamından kesitler...buda onlardan biri