Sendeki Ben
bu yazdığımşiirde ruhumla aklımla ruhumu birleştirerek oluşturduğum bir şiirdir
"Yazmak, intihar etmek için çok tembel olanların kendini oyalama biçimidir. Ben de o tembellerdenim." - Franz Kafka"
"Yazmak, intihar etmek için çok tembel olanların kendini oyalama biçimidir. Ben de o tembellerdenim." - Franz Kafka"
bu yazdığımşiirde ruhumla aklımla ruhumu birleştirerek oluşturduğum bir şiirdir
Harfler ve noktalarda bazen yorar insanı.Bende sizi yormaya karar verdim bir C. ile .Bir harf ,bir isimden daha çok şey anlatır mı? Ben bir harf ile anlatmaya karar vardim bir fırtınalı aşk ve gurur hikayesini.
"Hayır Nejat bey, teşekkür ederim ama gitmem gerekiyor. Akşam nasılsa tekrar geleceğim" derken sanki gizli bir randevu veriyordu Aytuğ komisere. Kelimelerin özgürlüğünü kullanarak, ikisinin anlayabileceği cümleler kuruyordu. Bi rataftan gitme hazırlıkları yaparken bir yandan da akşam onu görüp göremeyeceğinden emin olmak istercesine aynı şifreli cümleleri Aytuğ`dan da bekliyordu
Beni şiirlerimle sevmiştin.
En güzel şiirin sen olduğunu bilmeden.
Kalın bir defter verdin bana. Sana yazdığım şiirleri o deftere geçmemi istedin. Sonrada sımsıkı tembihledin.
Gözlerden uzak bir bankta oturmuştuk Elleri avuçlarımın içinde alev alev yanıyordu. Yaşadığımız aşkın dünyanın en büyük aşkı olacağını fısıldaşıyorduk kulaklarımıza. Doğa tümüyle
Kimsesiz sandığım bir mevsim gidiyordu gözlerimin önünden. Ellerimde sahipsiz her gecenin yorgunluğu. Taş duvarların üzerinden gölgeler büyüyor yalnızlığıma. Aklımı başımdan alan bir rüzgar gibi dokundun tenime. Yüreğime yüreğini koydun. Yüreğim oldun.
Daha ilk günden ısınmıştım sanasanki gökyüzüm senyağmurlarım sendindüşmeden içimdeki yalnızlığın kumsallarına.Denizleri senin için renklendirdim benbulutları
O öyküdeki kadın da benim kadar mutlu mudur? Ben şimdi cennetin ışıltılı yollarında, senin kollarındayım. Başlangıcım, yeni hayatım, biricik aşkım söyle, o da aynı yollarda koşmuş mudur?
Seni öldürmemiş olsam, gelir konuşurdun, biliyorum. Benim için konuşan olmadı, ben zaten ağzımı açmadım. Mahkeme dağıldı, kararı duymadım.
Sonra da yeniden aramaya başlıyorum, seni.
Seni suçlayamam.
Vefasızmış, diyemem.
Sensiz de yaşayamam, inan...
Yorulmadan, usanmadan seni seviyorum.
Bu şehir ki rüyalarının şehri, ömrünü geçirmek istediği, en büyük aşkının, en büyük acısının yaşandığı, umut insanlarının şehri... Bu şehir ki tüm aşklara yataklık eden suç ortağı, yalnızlığını saklayan orman, umudunu besleyen yağmur, ilk sevdasını koynunda besleyen yılan ve umutsuzların katili...
... Hani uzun süredir görmediğin bir dostla karşılaşmış gibi, öyle sarıldık o özlediğimiz benliğimize... İŞTE O ÇOCUK HİSLERİMİZİN UYANDIĞI BİR ARKA BAHÇEDE ELEKTRİK TELLERİNE TAKILDI UÇURTMALARIMIZ VE BİZ KAYBETTİK AŞKI...
ben mi… adım ismail…( beni bugün vurdu, kimliği belirsiz faşist bir kurşun… )
dün ilk kez bir kızı öptüm… dudaklarım hâlâ yanıyor… dudaklarımdan kuşlar uçtu… dudaklardan kuşların uçacağını siz bilmezsiniz, görmediniz ki… ben gördüm… sokakların hepsi yeni dökülmüş asfalt gibi dümdüz oldu… ayaklarım yere değmedi dünden
Vakit çok geç oldu. Bu gecem eskidi ve sen eskimiş hiçbir şeye lâyık değilsin. Yalnız kalmadan önce son bir soruya cevap verecek misin: bu mektupta yazılamayanları da okuyabilecek misin?