Öykü > Aşk ve Romantizm
Gidişin
bi tek biz vardık sokakta o karanlıkta çılgınca çıplak ayaklarımızda asfaltlarda koşuyorduk
farklı yollara ,sanki kaçarcasına sen beni ben seni düşünüyordum sadece koşan bendim ama içim sen
koşan sendin ama için ben
Gül Aşkım
Nazende baharlar vardı el değmemiş hayal iklimlerinde. Rengârenk arzularıyla her dem boy veren gülşenler ve lâl eden ihtişamıyla besberrak süzülen nehir. Ağlamaklı iken gülmek nasılsa his mısralarında, işte o haldeyim ki ben, bahar gözlerini tarif etmekteyim.
Kırlarda gezinen bir ceylan bakışlı dilşah'ın yoluna, ansızın çıkan bir
Ben Güzel Miyim?
Parasal başarının en üstün değer olarak görüldüğü, pazarlamanın hakim olduğu bir kültürde insanlar arasındaki ilişkilerinde ticari ve iş piyasalarında geçerli olan alış-veriş yöntemleriyle gerçekleştirilmesine şaşmamak gerekti!
gecenin sahih yüzü
Sana seslenmeye çalıştım. Gözlerimden süzülen bir damla olmanı istedim... uzandığımda yas ağıtlarının uğultusu hala kulaklarımdaydı, sevgilim.
Motifler
Duygularımızı örmüş veya dokumuş olduğumuz kilim ve halılara, çoraplara işlerdik. Çorap motifleri yaşadığımız hayatların dili idi. Çeşme ve su kenarlarında konuşma fırsatımız olmadığından giydiğimiz çoraplar yaşamımızı ele verirdi.
Güvercin Kanatlarında
Mühür gözlerimi açtım senin renginle. Ellerin yüreğim kadar sıcaktı ilk ellerimdeyken. Ben o zamanın sularında kaynayıp dökülen bir ırmak kadar masumdum. Adı AŞK oldu, Sevgimi korkusuzca yüreğine saldığımda… Ve deli bir tay gibi sana koştuğumda…
Beni Vurun Demedim ki
ben mi… adım ismail…( beni bugün vurdu, kimliği belirsiz faşist bir kurşun… )
dün ilk kez bir kızı öptüm… dudaklarım hâlâ yanıyor… dudaklarımdan kuşlar uçtu… dudaklardan kuşların uçacağını siz bilmezsiniz, görmediniz ki… ben gördüm… sokakların hepsi yeni dökülmüş asfalt gibi dümdüz oldu… ayaklarım yere değmedi dünden
Siyah Gece
çok kalabalık bir geceydi eglenceli kahkaların çok oldugu
bi gece gülüyorduk kaçamak bakışlarımız dışında
kimsenin görmedigi yerlerde aglıyorduk zamana inat
Saklambaç
Kadınların üzerindeyken çıkardıkları sesleri banyo yaparken de, suları etrafa sıçratırken de yaparlardı. Bu kadar yıkanmalarına rağmen hiçbir suyun bunları arındırmayacağını ta o zamanlardan bilirdim. Şimdi önümdeki dosyalarda kadınlara ve kızlara yaptıklarını anlatsam da bir görseniz! Hayatlarında en çok memnun oldukları zaman soyunuk oldukları, çırılçıplak oldukları zamanlardır.
Bekle Gülüm Belki Bir Gün...
Aşk, âşıkları hatırlatır, dile düşmüş âşıkları, masallara konu olmuş âşıkları. Aşk mecnunu hatırlatır. Aşkından “şaşkın” halde gezen Mecnunu…
Sevgi, sevgiliyi hatırlatır. Sevdalıyı, sevmesini bilen sevdalıları. Sevgi, Leyla’yı hatırlatır. Sevmesini bilen, ama hep sessiz kalan Leyla’yı…
Karanfil - 2
Göz meftun tutkundur dil.
Yâr dudağı karanfil.
Bir renk ki efil efil.
Yürek ona sel sebil.
Romantizm Mi,realizm mi?
Mutluluk denilen şey bu muydu?Bu ise ne kadar sürerdi?İşte şu anda çok mutluydu ve bunu bozabilecek bir etken yoktu.Sanki dış dünyanın tüm uyarıcıları bu özelliklerini yitirmişlerdi.Hatta o uyarıcıların olup olmadığından bile haberdar değildi.
Bir Yarım Orada Kaldı...
Bir yarım hep sendin.Mutluydum seninle...
Hayallerimiz vardı, hiç el değmemiş umutlarımız.Saf ve temizdik...Ta ki sen benim bir yarımı şüphenle öldürene dek...
Apartman
Tek başına Yalnızca Usulca Sessizce Yalınca Son umuduyla Tükenmişliğiyle Umutsuzca Yorgunca Bitik ve de yitik Kayıp
Baharı Beklerken
Burada hemen hemen hiç arkadaşım da yok sayılırdı.Aynı odayı üç kişiyle paylaşıyordum.Bunlardan birisi altmış yaşlarında bir ev hanımı,diğeri on üç yaşında bir kız,öteki ise geveze bir kadın.Onları sevmeyi gerçekten isterdim.Onlarla konuşmayı da.Bunu başaramadığımı görmek beni üzüyordu.Ya onlarda ya da bende bunu engelleyen bir şey vardı.O nedenle pek birbirimize
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20