Öykü > Aşk ve Romantizm
Dünaydın Sevgilim - II
Bütün eskiler sofrada yerini almış. Ortaya da beşbuçukyıllık bir yiyecek konmuş. Eller çenede bakıyoruz "önce kim yiyecek" diye. Bir an için fısıldıyorum kendi kendime;
Küçük Uğur Böceğim
aradığım bir ışıktı sıvasta işıl işıl yanan
kutup yıldızından daha fazla parlayan
Gerçek Aşk
Gerçek aşk kolay kolay bulunmuyor ve Mevlana'nın dediği gibi "Aşk bir davaya benzer, cefa çekmek de şahide; Eğer şahidin yoksa davayı kazanamazsın." O yüzden gerçek aşkın değerini bilmek gerekir...
Dumlupınar Faciası ve Bir Aşk Hikayesi
Bir denizaltıcının aşkı. “seni seviyorum...” "ebediyete kadar"
http://cakkilic.blogspot.com/
Sevgi Sahili
Seninle her gün gelirdik, bu sahile.
Çamların altında oturur, kıyıyı okşayan dalgaların ritmik türkülerini dinlerdik..........
Severek Ayrılalım
Bu onunla son buluşmamız olacaktı. Gönderdiği mektupta ailesinin isteğiyle bir akrabasıyla evleneceğini ve son kez buluşacağımızı yazmıştı. Onu zaten hiçbir zaman çözememiştim
Mutfak Penceresindeki İri Gözlüm
Birkaç saatlik bölük pörçük uykuyla erkenden uyandım. Penceremi açtığımda farklı bir hava odamdaydı. Günlerden Cumartesiydi İşe de öğleden sonra üçte başlayacağıma sevindim. Yüzümü bile yıkamadan ev ahalisini uyandırmadan mutfağa yine fare kıvraklığında sessizce girdim. Karşı pencere yine aralıktı Gözüm dakikalarca orada belirecek küçük bir hareketi bekledi... Hareket olmayınca
Hazanın Hüznü
Karanlık bir şehirde eski bir ağacın altında can çekişen umutları ölüyordu kucağında. Menzili yoktu sevdalı gözlerin, bir damla yaş olur akardı mevsimlerin sonbaharı. Saatler hüznü vururken sevdaya hazırlanan bir kadındı hazan.
Sen İstanbul"um, İstanbul"um Sen...
Sen giderken kalabalık nehir gibi akıyordu üzerime... Sen giderken yağmur yağıyordu delicesine...
O Yalancının Biriydi
Onunla yine buluşacaktık. Sımsıcak ellerini avuçlarımın arasına alıp onu ne kadar sevdiğimi, onunla bir yuva kurmak için nasıl sabırsızlandığımı anlatacaktım. Biliyorum o
Küskün
''Madem küstün, dargındın, neden geldin ağladın?
Rıhtımda boynu bükük, bana mendil salladın...''
Bu şarkının sahibi de bizim ayrılığımızı yaşamış.
Anımsar mısın?............
Hazan ve Umut
Karanlık bir şehirde eski bir ağacın altında can çekişen umutları ölüyordu kucağında. Menzili yoktu sevdalı gözlerin, bir damla yaş olur akardı mevsimlerin sonbaharı. Saatler hüznü vururken sevdaya hazırlanan bir kadındı hazan.
Hoşça Kal
Gücüm azalıyordu. Daha fazla kafa tutamıyordum ölüme. Öyle güçlüydü ki karşısında savaşamıyordum artık. Yavaş yavaş yürüyordum bilinmezliğe. Beni neyin beklediğini bilmiyordum. Ve işte o an. Kalbimin durduğu, nefesimi tamamen kaybettiğim o an...
Sonbahara Düşen "Umut" Tanesi
Hiç dokunmasa da sonbahara, o haince ilerliyordu bedeninin yeşermemiş bahçelerinde… Ömrünün her deminde gece bakışlı, bu esmer mevsim çok zordu. Kurumuş yaprak gibi döküldü Sevda hanım’ın umutsuz elleri iki yana… Kanayan gözyaşı yağmur oldu, bezgin nefesi yaralı bir rüzgar. Gecelerce inledi kalbi kırık sızıları, yalnız yatağında. Soldu gözleri
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20
KİTAP İZLERİ
İNCİR KUŞLARI
Sinan Akyüz