O Adam ve Umut
Sanki bu cehennem ülkesinde hayat onu köşeye sıkıştırmak istiyordu ve köşeye sıkıştırılmış bir boksör gibi ha bire yumruklayacaktı, dengesini kaybettirip onu nakavt edecekti.
"Yazmak, bir nevi deli gömleği giyip, 'Bakın ben normalim!' diye bağırmaktır." – Sait Faik Abasıyanık (Kurgusal)"
"Yazmak, bir nevi deli gömleği giyip, 'Bakın ben normalim!' diye bağırmaktır." – Sait Faik Abasıyanık (Kurgusal)"
Sanki bu cehennem ülkesinde hayat onu köşeye sıkıştırmak istiyordu ve köşeye sıkıştırılmış bir boksör gibi ha bire yumruklayacaktı, dengesini kaybettirip onu nakavt edecekti.
Mutlu sonla bitmeyen aşklar vardır. Verilen yeminlerin unutulduğu, gözlerinin renginin, sesinin tonunun hatırlanamadığı aşklar. Kimse bu aşkların kahramanlarından olmak istemez. Herkes bir kalpte derin yaralar açmak ve arada bir, ince bir sızı ile anılmak
Kimliğini ve niceliğini sorgulayamadıkların kutsaldır zaten, nedenine ve nasılına hükmedemediklerin... Ve derinlik aslında dipsizliktir ya da en azından görünmeyen bir dip...
Uzun bir yürüyüş, içimde bir bunaltı. Yağmurun ayak sesleri geliyor. Susucu sesler içinde kaybolmak, bilmek gidişlerdeki boşluğu ve yalnızlıkla yağmurda bir başına kalmak. Yorgunum. Kendimi sisli bir Pazar sabahı ekmek almak için dışarı çıkmış, kaybolmuş
Hâh pâşam sukûn,
Hepsinden önemlisi “hürüz”. Hürriyetimizi kısıtlayacak herhangi bir baskı altında değiliz. Bağımsızız. Şüphesiz; esâreti tatmayan, hürriyetin kıymetini anlayamaz.” Turgay aynı kanaatte değildi. “Üç gündür kafa çekmiyorum...
Recep der, derdimin işte özeti:
Zehirlerde arıyorum lezzeti.
Toprak su vermedi, hava azotu.
Tomurcuğum açamadı o yüzden
insanlar bazen yalnız kaldıklarını sanarlar, halbuki yalnızlıktan haberleri yoktur, çünkü gerçekten yalnız biri, kalabalığı bilemez.
istanbulda yaptığım vapur yolculuklarında gördüğüm insanların betimlemeleri.