Sezgin
O gün hiç farketmediği şeyleri farketti Sezgin. Ama farkın farkında olan bir tek kendisiydi...
O gün hiç farketmediği şeyleri farketti Sezgin. Ama farkın farkında olan bir tek kendisiydi...
Unutmasaydık eğer , bir daha , bir daha ve bir daha … asla sevemezdik...
İyi ki unutuyoruz.
bir daha ne zaman gelirim bu sokağa , ne zaman görürüm bir daha o ayakları bilmiyorum. neleri daha ne kadar ıskalarım bilmiyorum işte. beremi ıslık çalarak çantama koyuyorum , her çıkarışımda biraz daha erken takıyorum. cebimde durdukça yada ben çıkardıkç
Karanlığımın dibinde şiirlerimi buluyorum; sahte şiirlerimi. Alıp onları boşluğa savuruyorum. Sahte olduklarını hissettirircesine madeni bir sesle yere düşüyorlar.
Yolcular aceleyle indi-bindi yaptılar. Dakikti tren, otobüs dakikti, gemiler dakikti, insanlar dakikti, her şey bir saat gibi düzenli çalışıyordu.
bazen istemediğiniz bişey en çok istediğiniz şey haline geliyor.elde olmadan bişeyler sizi sürüklüyor ve siz o oluyosunuz.kısaca insan istediği zaman her şey olabilir.
yaşlı insanları anlatmaya çalıştığım bir öyküyü sizinle paylaşmak istedim. " bir bayram sabahıydı. kalkmış üstüne yeni aldığı elbiselerini giymişti." bir bayramı yaşlılar nasıl geçirirler? nelerden mutlu olurlar? yazımda bunları aradım.
Sizce eski ile yeni kavramlar ne kadar farklı? Ya da gerçekten bir farklılık var mı? Yoksa şimdi olan şeyler daha mı iyi? Peki ya eskisi...
Hepsinden önemlisi “hürüz”. Hürriyetimizi kısıtlayacak herhangi bir baskı altında değiliz. Bağımsızız. Şüphesiz; esâreti tatmayan, hürriyetin kıymetini anlayamaz.” Turgay aynı kanaatte değildi. “Üç gündür kafa çekmiyorum...
İlk öykü denemem. Mekan ve insan arasındaki akrabalık bağı , somut mekanın insandaki yansıması ,insanın hafıza oyunu yada hafızanın insanla oynaması,hayatın boşluğu yada hayatın n boşluğunun ızdırabı
Birinin sağında , öbürünün solunda onca yer olmasına karşın bitişik sandalyelerinde omuz omuza oturan iki yaşlı , “Eee?” diye üsteledi.
Annem alelacele üstümü değiştiriyor, ben dışarıdan gelen araba kornalarıyla, arkadaşlarımın çığlıklarını duydukça telaşlanıyordum.
İkinci intiharımdı.Önceki cesedimin üzerine düştüm.Hala o sevgilinin adı mırıldanıyordu dudaklarımda.
düşüncelere dalıyorum çoğu zaman. düşünmeyi seviyorum. çözümü bulmak için değil. nefes alırsın ama amacın yaşamak değildir mesela. onun gibi.