Öykü > Kent

nostaljik

Ekmek Tahtası ve Tahta Kaşıktan Sonra

İçinden müzik ve fizik geçen kısa bir öykü. ... ...
Ve sonra ara. ...
Ve sonra işte o müzik... Dı dı dııııı, dıııı rı rınnnn. dıı dı dııııı, dı rı rınnn. Sen anladın da yazamadın, ama işte o müzik. Brahms'ın 3'ünün 3'ü... Ne güzel

nostaljik

Lan İsmail!

Dışarıda yani sokağın dışında bu kadar korkunç ne olabilirdi ki, hiç anlam verememiştim. Tamam biz fakirdik. Başka insanların bize Çingene dediklerini de işitmiştim büyük ağabeylerden...

olumsuz

Ring Seferi

Yalanın kibar ifadesi bahaneydi ve onun bahanesi şu an yanında samimi samimi gülümsüyordu. Masada otururlarken çantası iki kere daha titredi ve son nefesini verdi.

olumsuz

Birisi

Yorgundu...Otobüs boştu neredeyse. Yağmur çiseliyordu. Mayıs’tı..

karamsar

Mehmet Dede

Gerçek bir yaşam öyküsü Mehmet Dede. Doğumu belli değil. Tifliste doğmuş, Ardahan'ın Alagöz köyünde yaşamış. Köyden göç sevdasına onun çocuklarıda kapılmış. Uzun süre direnmiş köyünden göçmemek için. Sonunda Memmet Dede göçüp gelmiş İzmir'e. Alışamamış gecekonduda tutsak yaşamaya. Köyüne geri dönmek istemiş. Umursamamışlar. Kaldıramamış tutsak yaşamayı ve beyin kanaması

olumsuz

Apartmanda Cinayet

Daha önce de aynı şeyi söylemiştin. Çat diye bir ses geldi. Tamam dedim, kadın emniyet zincirini açıp adamı içeri aldı. İçeri girip kapımı kapattım. Ah ulan ah, madem onu evine alacaktın, bu kadar uzun tartışmanın ne alemi vardı.

karışık

Ben İstanbul"luyum!

Bu dünyada anam olsa beğenirdi beni çünkü ben onun kuzgun yavrusuydum! O halde ben de içimi, sevincimi, hasretimi, korkularımı, hayallerimi cesaretle İstanbul’a ve doktoruma anlatacaktım. Benim adım Saadet Şefikay’dı. Ve dedikleri oldu. Darüşşafaka’ ya teslim etmiş beni doktorum.

olumsuz

Narkoz

Hepi topu yarım sayfa ilan alabilmek için onca göstermelik ropörtaj, saçma sapan sorular, satış müdürlerinden randevular Yüzüm sıcak olsun diye boyuna flaş patlatıyordum. Niye? Kime? O da belli değil. efendim bir de aracın içinde bir poz alalım, güneşi arkaya almayı öğrenmiştim nasıl olsa. Onca fotoğraf dört yaprak gazetenin

üzgün

Üçkapılar'da Çay İçmek

Ben hemen kendime bir tane aldım, ama ne yaptıysam parasını almadı. Hala da almıyor. Senin çayların benden der, senin sayende benim çocuklarımın karnı doyuyor der, ama para almaz.

olumsuz

Olaya Farklı Bakış

Başımıza gelen olayları nasıl değerlendiririz? Hepimiz kendi açımızdan bakarız, kendi kültürümüzle değerlendiririz. İşte böyle bir yazı.

üzgün

Şairler Ülkesi Bahar Bekliyor

Yıl 2002. Aralık ayının on ikinci günü. Soğuk bir Ankara akşamı. Caddeler insan kalabalığıyla dolu. İnsanlar işlerinden çıkmış evlerine varma telaşındalar. Orta boylu,orta yaşlı, esmer,bıyıklı bir adam eski paltosunun yakalarını soğuktan korunmak için kaldırmış Mamak Metro İstasyonuna doğru dalgın dalgın yürüyordu. Elinde bir poşet vardı. Poşetin içinde de

karamsar

Ünlü Yazarın Aşk ve Serüvenleri

“Vitrinlerde kitaplar. İmrenerek bakıyorum:
Bir gün benim de kitaplarım vitrinlerde olacak mı acaba?…
Yazar değilim ben; istesem de olamam. Her şeyden önce benim okumam yazmam yok.
Yazmayı bırakın, doğru düzgün konuşmayı bilmem ben. Düşünemem, muhakeme yapamam; hayat acemisiyim, ben hayatı bilmem ki…”

nostaljik

Öğle Vakti

Öğle vakti bu ufak şehirde bana, zamanın durduğu hissini veren, şu anda karşısında durduğum eski okulumun bahçe duvarları, duvar kenarlarinda birikmiş tozlar, rüzgarın sürüklediği kağıt parçaları, boyası dökülmüş bahçe kapısı, beyaz direkte rüzgarla hafifçe sallanan bayrak, uzaktan gelen ezan sesi, toz ve at dışkısı kokulu sarı güneş sıcağı.

olumsuz

Deli Çamur ve Yalnızlık

Bir sokak, yaşamların paylaşıldığı, belki de zaman zaman birçoğumuzun defalarca geçtiği ama yaşanılanları farkedemediği... Yaşam kavgası içinde gözümüzden kayıp giden değerlerin öyküsü...

Başa Dön