"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Soluk

Önce ayaklarını sürükledi adam, bedenini taşıdığından haberi yok gibiydi. Hem orada olmayı hem de uzağa çok uzağa gidebilmeyi diliyordu en derinden, kendi bile farkında değildi. Küçük yürekli kadın anladı yoksunluğunu, yoksunluğundan doğan hoyratlığını adamın. Bu kadar çıplak bakan bir çift göz görmeyeli ne kadar olmuştu. Ne olmuştu da

yazı resim

Berfino

İsmini bilmiyorum,sormadım..Ben Berfino dedim ona..Ölümün soğuk yüzüne düşmüş kar tanesi gibiydi..

Arnavut Kaldırımlı Sokak

Deniz kıyısında bir şehir... Her nefes alışta çiğerleriniz iyot kokusuyla dolardı sonuna kadar. Deniz hemen karşıda iki adım attınız mı önünüze dikilir. Ben buradayım der hatırlatır kendini...

Yırtılan Roman

Bir yazarın başından geçenler... Eseri bilgisayarında durmalı mıydı? Yoksa yırtılıp kaybolmalı mıydı? Yazar hangisini tercih etme şansı olacaktı? Birçok ünlü edebiyatın bu dikenli yollarından geçmiş miydi?

Tac Mahal'de Med Cezir Manzaraları

Bahçesindeki çiçek tarhları, çakıl taşlarıyla bezenen yol boyunca ortadan ikiye ayrılmış sonbaharın artık kışa yaklaşan bu son günlerinde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan sabah soğuklarına inat, kırmızıdan yeşile bin bir güzellikteki renk tonlarıyla mevsimlik çiçekler geçip giden yaz günlerinin habercisiydi sanki.

Götürülüş

Daha birkaç ay önce, henüz ortadan kaybolmamışken bir şiir yazmıştım onunla ilgili. Sanırım bir buçuk ay filan ortalarda gözükmemişti. Kendini sakınmayan tavrıyla sarfettiği politik içerikli sözleriyle, ciddi görünüşüyle, sessiz ve efendi duruşuyla dikkatimi çekiyordu.

Sesimi Duyan Var mı? (1. Bölüm)

Yer: İzmit. Tarih 17 Ağustos 1997. Saat 03.00
Omuzumda basın çantası varken ve dışarıda bulunduğum bir anda başladı sarsıntı. Depremin ilk fotoğrafı ve enkazda küçük bir kız çocuğu... Adı Merve... "Sesimi duyan var mı?" çığlıkları arasında kayboluverdi her şey...

Başa Dön