Üniversite İstiyoruz
İsteklerimizin perde arkasında her zaman iyi niyetler yatmaz. Ve biz bunun farkında bile olmayabiliriz.
"Yaratıcılık, beynin en güzel şekilde arızalanmasıdır." - Isaac Asimov (Kurgusal)"
"Yaratıcılık, beynin en güzel şekilde arızalanmasıdır." - Isaac Asimov (Kurgusal)"
İsteklerimizin perde arkasında her zaman iyi niyetler yatmaz. Ve biz bunun farkında bile olmayabiliriz.
Kara kışın, canlılara düşmanlığının doruklara çıktığı zamanlardı. Güneş kendini dahi ısıtamıyordu.
Annesinin geç kalıyorsun hadi artık sesiyle uyandı. Duymazdan geldi. Biraz şekerleme yapmak istedi
.Buna annesinin fırsat vermeyeceğini, burnuna gelen kızarmış ekmek kokusundan anladı.
“Sen ne dersen ondan,” dedim. Gözlerimi gözlerinden kaçıramamıştım. Benimkilere benziyor mu? Bıyıklarım çıkınca mı benzeyeceğim? Saçlarım azıcık beyazlaşsa? Boyumun yaşıtlarımınkinden uzun olduğunu söylüyorlar ama... Utancımı yenip yüzüne baktım. Kaşlarına , dudaklarına, burnuna... İşte yıllar sonraki ben?
Sakinlik olmuş olanlara ve olabileceklere karşı.
Kayıtsızlığın başarısı tesadüf olmasa da mucize gibi algılanır.Ara sıra haksızlıklara karşı kısacık süren başaldırı nöbetleri dışında
Soru umutsuz.Cevap mutsuz.Hiçbir şey değildi ki kusursuz.
‘ Yahya amca, bu bahçe de senin mi , diye sordum.. Sormasam iyiymiş:
“ Mülk Allahın’ dır, ben emanetçiyim ” dedi… Nasıl oldu bilmiyorum, sormadan edemedim sanki: “ Ne kadar zamandır bakmaktasın emanete, yaşın neyin epey ilerlemiş, yorulmuşsundur; madem ki emanetçisin devret başkalarına, biraz da onlar
sedef kakmalı bıçağıydı amcamın; dilime sapladığım yalanyeşil pullu şahmaran...yılana tapınan birinin çizdiği bir resim,ve çocukların gece masallarından
Ben hiç uyumam.
Beni siz yaptınız, böyle tasarladınız, kardeşlerinizi yoketmek için varettiniz beni.
1 Nisan Sabahı!
Ben genelde içki içmek için birahaneleri tercih ederdim. En çok uğradığım yer mahalleme yakın bir yerdeydi. Adının hala unutmadım. “Köylüm Birahanesi”. Adı müşteri profiline uygundu. Burası alt sınıfın, avamın, alttakilerin mekanıydı. Köyden kente gelen insanlar burada birasını içiyor, akşam da köyün otobüsüyle köyüne dönüyorlardı. İşsiz, fakir gençler burada
“Evet, dişi kadın demek. Bunun kanatla da ilgisi yok. Düşeceksin!! ” Sesi yumuşadı, “Kadın martı...”
Gülümsemeye çalıştı ; “ Martı kadın... Son martı...”
Şair hangi yaştan bahsediyordu dizelerinde bilmiyorum ama ben kışa doğru yol aldığım bu yaşımda böylesine bir duygu ile ilk defa tanışıyordum. Ve bu her ne ise, anlamaya dinlemeye yorumlamaya çalışıyordum.