"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

yazı resimYZ

Bir Baba,bir Oğul,iki İnsan

Kendimizi çok güçlü sandığımız çağlar geride kalır birgün ve gözlüksüz gazete okuyamaz,soluklanmadan
merdiven çıkamaz hale geliriz.O zaman hayatta iseler,
anne-baba algımız,sevgimiz değişir.Gidilen meşakkatli yolun bir yerinde bir onlara,bir kendimize bakar,niçin yanıldığımızı sorgularız.İşte bu öykü böyle bir soluklanma ve sorgulama anında yazıldı.

Guguklu Saatin Çaldığı Gün

Çok uzun yıllar geçiyor gözlerimden, Burgaz Ada da kollarımdan tutup bir çukurun üstünden hızla sallıyor babam, Kalpazan Kayadaymış bu çukur, ben hiç korkmuyorum, çünkü babam tutuyor, o beni düşürmez. Bana kediler getiriyor, birinin adı “Cingöz”, diğerinin de “Duman”.

Yalnızlık Senfonisi

...Kahramanlık geçitlerinin gelgitlerle kirlendiği bir gece kaçmaya çalıştım çatıların kemirgenliğinde pişmeye çalışan çatışmaların gerginliğinden lakin NAFİLE!...

Kırk Yıllık Kanatlarımı Kırıyorum

Ne yana baksam, bir başka yere gidiyorum. /
İçimdekiler, içime sığmıyor. Ben de bu yere sığamıyorum. /
Büyüttüklerim, korkularım beni yalınlaştırıp giyindiklerimden soyunduruyor. /
Kendimle yenişemiyorum içimde ki ben ile ben arasında bir savaş açmak istiyorum. Bu savası ancak böyle soyunarak kazanabileceğine

Harbi Polisiye

Şimdilerde prostatı dizini dövenlerin yellendi mi yüz binleri yerinden yurdundan ettiği yıllardı. Devletin başındakiler, şehir şehir dolaşıp köylüye ayran, hakime hukuk, kadınlara doğum ,
ressamlara resim yapmayı öğretiyorlardı.

Başa Dön