Pik Vana Kapağı
..Zayıf,güçsüz ve yoksul bir işcinin hayatındaki mihebnk taşlarından birinin başına getirdikleri...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
..Zayıf,güçsüz ve yoksul bir işcinin hayatındaki mihebnk taşlarından birinin başına getirdikleri...
Kendimizi çok güçlü sandığımız çağlar geride kalır birgün ve gözlüksüz gazete okuyamaz,soluklanmadan
merdiven çıkamaz hale geliriz.O zaman hayatta iseler,
anne-baba algımız,sevgimiz değişir.Gidilen meşakkatli yolun bir yerinde bir onlara,bir kendimize bakar,niçin yanıldığımızı sorgularız.İşte bu öykü böyle bir soluklanma ve sorgulama anında yazıldı.
Rüya içinde rüya görmek zordur, ama hoştur... Peki rüya içinde rüya olmak?..
gece onun yatağıymış oysa...yatağına küsmüş cüce ve bir daha hiç düş görmemiş...
Çok uzun yıllar geçiyor gözlerimden, Burgaz Ada da kollarımdan tutup bir çukurun üstünden hızla sallıyor babam, Kalpazan Kayadaymış bu çukur, ben hiç korkmuyorum, çünkü babam tutuyor, o beni düşürmez. Bana kediler getiriyor, birinin adı “Cingöz”, diğerinin de “Duman”.
...Kahramanlık geçitlerinin gelgitlerle kirlendiği bir gece kaçmaya çalıştım çatıların kemirgenliğinde pişmeye çalışan çatışmaların gerginliğinden lakin NAFİLE!...
Muhittin Bey'in hikayesi de böyle işte
Ne yana baksam, bir başka yere gidiyorum. /
İçimdekiler, içime sığmıyor. Ben de bu yere sığamıyorum. /
Büyüttüklerim, korkularım beni yalınlaştırıp giyindiklerimden soyunduruyor. /
Kendimle yenişemiyorum içimde ki ben ile ben arasında bir savaş açmak istiyorum. Bu savası ancak böyle soyunarak kazanabileceğine
Şimdilerde prostatı dizini dövenlerin yellendi mi yüz binleri yerinden yurdundan ettiği yıllardı. Devletin başındakiler, şehir şehir dolaşıp köylüye ayran, hakime hukuk, kadınlara doğum ,
ressamlara resim yapmayı öğretiyorlardı.
Bir babaane, bir ahır ve bir torun üçgeninde babaanenin yaşam felsefesinin tezahürü.