Öykü > Soyut
Yaprak
"Özür dilerim beklettim." diyerek aktardı yazısını bizlere sayın Uysal. Bir de bir önceki öyküsünün (Aşk İnsanı Üşütür Mü?) oldukça uzun bir süre en çok okunanlarda olduğunun farkında olduğunu belirterek okuyucularına teşekkürlerini sundu. Bu öyküsüne değinmek gerekirse de gerçekten derin bir hüzün görmek mümkün. Ama yine de bizleri üzmeme
Sen aslında yaşamıyorsun-2
Babası bu duruma daha fazla dayanamamış ,on dakika önce odadan çıkmıştı.Tekrar geriye döndüğünde gözlerine inanamamıştı.Gözlerinden yaş gelerek eşine sarılmıştı...
Yalnızlığının Umursamazlığında Paramparçasın
Yalnızlığın, bütün bir evrene yayılıyordu. Yağmur damlalarına, gökyüzüne, kaldırımlara, ceplerindeki bozuk paralarına..İnsanlığa dair herşey bozdurulmuştu. Farkındasızlığa mahkumdu sanki; dünya..
Sokak Lambaları
Dün İzmir'e kar yağdı… Yağan karın altında dolaştım bir süre... Üşüyen bakışlarımda hayallerim yandı. Geriye toplayamayacağım kadar fazla kül kaldı. Üzerini kar örttü. Yürüdüm...
Azrail Oturuyormuş Yanıbaşımda
Yokluğunu kabullenemeyişimle bitiyordu hayatım;seni gördüğüm songün bu bitişin ilk günüydü,bense bitişle başlangıçların aynı güne sığdığını ilk defa seninle öğrenmiştim.Konuşmam için yalvaranlara inatla susuyordu dilim.Sıkıştırılırken kolu kırılan ve bir daha açılamayan mengeneden farksız çenem,öyle kenetlenmiş öyle kaynamıştı ki birbirine kimi açlık grevinde kimiyse dilini yuttu diyordu ve bir akşam
Poşetlere Sarılmış Yalnızlık
Bütün renklerin ve duyguların ortasında insan renksiz kocaman bir yalnızlık içinde. Poşette. Çöp poşetinde.
Ellerimde Kan Lekesi
Bir meleğin ayağı takılıp şehre düşer gökyüzünden;düşerken bulutlara tutunma çabası ve boncuk boncuk terleyişi...Aşk kokusu yayılır o terleyişte,buram buram kokusu girer penceremden içeri ve uyanmışlığım.İlk defa duyduğum o kokunun peşinden gidişim,yaklaştıkça ciğerlerimde bir bayram havası,bir solumuşluk.
Varoluş Ağacı.
Varoluş olgusunu bütünüyle bir ağaca benzetecek olursak herbirimizin hayatı birer meyve olsa gerek!
Rigor Mortis
Galileo der ki: Felsefe her an gözümüzün önünde duran o muazzam kitapta-yani evrende-yazılıdır, ama önce dilini öğrenmeden ve hangi sembollerle yazılmış olduğunu kavramadan anlayamayız onu.
Kabus
Geniş alnına uzunlamasına yerleşmiş stresleri, gözlerinin altındaki yaşanmışlıkları ile paralel ve iri dudaklarının üstü himayeci bir bıyıkla örtülüdür.....
Damlacık
Ruhsuz bir topraktan başka bir şey değildi ya da topraksız bir ruh. Ne fark eder? Ya beden ya can. İkisinden biri eksikti işte.
İnsanları Mutlu Eden Adam
Mutlu olmak için çok fazla üzülmeyi göze alabileceğimi sanmıyorum...
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20