..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilen sever. -Leonardo da Vinci
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Þenol Durmuþ




11 Ekim 2011
Ýblisin Elleri  
Þenol Durmuþ
Çocuk gördüðü o surattan ürkmüþtü... Bu adam, bu korkunç surat onun babasý olamazdý. Zavallý çocuk nereden bilecektiki. Ýleride babasýnýn oðlu olacaðýný, o kýlýða ve o görüntüye sahip olacaðýný. Babasýnýn aðzýndan çýkan kelimeleri anlayamýyordu. Küfür eden adamýn aðzý tükürük, balgam saçýyordu.


:ACDG:
Notre Dame de Go.paþa

1.Adam

Yataðýnda mýþýl mýþýl uyuyan çocuða doðru adýmlarýný atarken gülümsüyordu. Zamaný gelmiþti. Artýk bu çocuðun sevilme zamanýydý. Þefkatle, bütün duygusallýðýyla onu öpüyordu. Tatlý uykusunda bile gülümseyen çocuk gözlerini açtýðýnda birden ürktü. Dünyayý, maddeyi, daha yeni yeni tanýmaya çalýþan çocuk gördüðü o nesneden korkmuþtu. Çýðlýklarý, feryatlarý duyan kadýn elindeki týðý býrakarak, diðer odadan koþarak yatak odasýna girmiþti. Kocasýnýn elinden çocuðu kapan kadýn feryat ediyordu:

"Allah belaný versin senin, korkutmuþsun býrak çocuðu."

Çocuk gördüðü o surattan ürkmüþtü... Bu adam, bu korkunç surat onun babasý olamazdý. Zavallý çocuk nereden bilecektiki. Ýleride babasýnýn oðlu olacaðýný, o kýlýða ve o görüntüye sahip olacaðýný. Babasýnýn aðzýndan çýkan kelimeleri anlayamýyordu. Küfür eden adamýn aðzý tükürük, balgam saçýyordu:

"Piç kurusu þerefsiz seni, ben senin ananý ...."

Kendi görüntüsünün ve çirkinliðinin farkýndaydý adam. Az önce küfür ettiði, orospu çocuðu dediði çocuk gibi o da dünyada tüm masumluðuyla gelmiþti. Tanrý onu böyle çirkin yaratmýþsa kabahat kimdeydi acaba. Tanrý ona çok acýmasýzca davranmýþtý. Niçin neden diye de hep sorgulamýþtý yýllar boyu. Az önce yarattýðý sahne King Kong filmindeki sarýþýn kadýný eline aldýðý sahneden farksýzdý. Sarý kadýn da çýðlýk atmýþtý, feryat etmiþti. Adam o filmi yýllar geçse de hatýrlýyordu. Çekyata oturduðunda her zaman olduðu gibi sinir ve öfkeyle göbeðini kaþýdý. Kaþýyordu. Tüm nefretiyle, öfkeyle, hiç ara vermeden. Pul pul deri parçalarý halýnýn üzerine bir yaðmur gibi yaðýyordu. Kadýn yine isyan etmiþti. "Dur fazla kaþýma Allah belaný versin, bir örtü sereyim altýna." Adam karýsýna öfkeyle çýkýþýyordu:

"Lan senin de mi kaþýntýn var?"

Sokaða çýktýðýnda koca gövdesi biraz rahatlamýþtý. Kaþýdýðý temizlediði pullarýn arasýndan derisine giren temiz oksijen bu rahatlamayý saðlýyordu. Allahýn belasý bu insanlar nereden bilecekti ki bu adamýn neden göbeðini kaþýdýðýný. Semt kahvesine girdiðinde insanlar onu saygýyla selamlýyordu. Semtin namlý kabadayýlarýndan birisiydi o artýk. Goril gövdesiyle, üstelik tavþan yüreðiyle bu hale gelmiþti. Bilakis insanlar onu bu hale getirmiþti. Bunu da çok iyi biliyordu adam. Oturduðu yerden tesbihini çekerken insanlara nefretle bakýyordu. Selamlara bazen kafa sallayarak, bazen homurdanarak cevap veriyordu. Kinle, nefretle:

"Aleyküm Selam, Eyvallah, hepinizin ..... goyim ulan. Eyvallah."

Küfür etmekte haklýydý. Çok duygusal yapýda olan, karýncayý dahi incitmekten kaçýnan bir adamdý geldiðinde bu semte. Bu aþaðýlýk insan sürüsüne katýldýðý zamanlarda iþte bu yapýda bir insandý. Daha ilk günlerde onu kahvede sokakta, çarþýda, pazarda görenler tekrar tekrar dönüp bakmýþlardý. Kimdi bu adam? Kalýn býyýklý, kalýn kaþlý, koca kafalý, bir gözü sola, diðer gözü saða bakan bu iki ayaklý maymun nereden gelmiþti? Semtin gün görmüþ, eski kaþarlarý olan ihtiyar keçilerin parmaklarý bir yönde birleþmiþti. "Ýran tarafýný, Pers bölgesini göstermiþlerdi." Þimdi bu adam Konstantin sokaklarýnda ne arýyordu? Hamallýk iþinden baþka bir þansý elbette yoktu. Ama o onurlu bir insandý. Hamallýk yapmak için bir insanýn az çok eþeksel bir yapýya sahip olmasý gerekirdi. Ýkinci bir þansý vardý. Madem insanlar ona korkarak bakýyordu o da buna göre bir iþ yapacaktý. Çok geçmeden semtin eski yerlilerinden olan iki tilki adam bu gorilin yanýna geldi. Semtin eski üç kaðýtçýlarýndan olan bu adamlar onun kokusunu almýþlardý. Ama o tavþan yüreðin, korkaklýðýn farkýna da varmýþlardý.

Sonunda bir fikirde buluþtular. "Bu adamda öyle bir görüntü var ki yeterki düþmanýna göster, sonra geri çek, sonra o iþ bitsin." demiþlerdi. Kýsa süren bir meyhane yaþantýsý dostluðundan sonra üç arkadaþ yeni mesleklerine baþlýyordu. Tahsilat, problem çözmek. Esnaflarýn önünden geçiyordu adam. Birkaçýna hatýrlatýyordu. "Hayýrlý iþler, bol kazançlar ama falancanýn alacaðý var. Ödeme yap yoksa ayýp olmasýn." diyordu. Kahvecilerin kumar alacaklarýna da el atýyordu. Bakkala borcunu ödemeyenlerin peþine düþmüþtü. Kirasýný ödemeyenlerin de peþindeydi. "Affetmem oðlum ben adamý" diyordu birisinin yakasýna yapýþtýðý zaman. Arada bir polis onun yakasýna yapýþtýðý zamanlarda da "Pohunuzu yiyim abi, bir daha yapmayacaðým. Þerefsizim yaparsam." diyordu. Otuz yýl süreyle çalýþmadan hem haraç, hem para hem de dayak yedi durdu Konstantin sokaklarýnda. Bazen kahvede oturanlar onun isyan sesini hala arada bir duyar gibi olur:

"Ulan kahpe dünya ben senin ....."

2.Adam

Semt çarþýsýnýn ortalarýnda bir binanýn çatý katýndan çýkan bazý anormal sesler insanlarýn dikkatini çekerdi. Ýnlemeler, feryatlar, boðuk anlamsýz sesler duyanlarýn tüylerini diken diken ediyordu. Yabancýlar bilmese de o binayý, içinde oturan o insaný, orada neler olduðunu çok iyi biliyordu. Uzun boylu, sarýþýn, býyýklý hayvani bir adamýn yeriydi o bina. Babadan kalan bu yerin sahibiydi adam. Aþýrý alkol bir yana acýmasýz, psikopat bir esrarkeþti. Ýki köpeði vardý adamýn. BÝlimsel bir çalýþmanýn içersine girmiþti. Pavlov'un deneylerinden farklý bir deney aþamasýna geçmiþti. Þartlandýrmanýn yeni metodlarýný arýyordu. En üst katta köpekler besliyordu.O duyulan boðuk, anormal seslerin çýðlýklarýn sahibiydi köpekler. Alt katta karýsý ve üç çocuðu da bu deneyin baþka bir aþamasýný tamamlýyordu. Dayakla þartlandýrma. Belli bir limiti içtikten sonra sýra tatmin olmaya, acý çektirmeye geliyordu. Aslýnda bu iþ için insaný tercih ederlerdi her zaman. Ortaçað dönemlerinde olsaydý bu iþi belki baþarýrdý. Günümüz dünyasýnda bu iþ elbette zordu. Köpekler onu içerken korku dolu gözlerle sürekli dehþet içersinde izlerdi.

Karanlýk büyük bir ahýr gibiydi odasý. Zincirler, köpek klübesi, ipler, sopalar, halatlar, demir çubuklar ile adeta modern bir zindan oluþturmuþtu. Ýki köpek bulunduklarý yerden onu izliyordu. Bir tanesi limon sandýðýnýn içine girmiþti. Bir diðeri küçük bir sandalyenin altýna, bir kaplumbaða misali sýkýþmýþtý. Koskoca köpeklerin o yerlere sýðmasý mümkün deðildi. Ama semtin Pavlov'u bu iþi baþarmýþtý. Bir elinde þarap, bir elinde sopasýyla onlara bakarken ara sýra emirlerini sýralardý. Köpeklerin ismi yoktu. "Ýkinizde yer deðiþtirin" dediðinde limon sandýðýndan çýkan sandalyenin altýna girerdi. Diðeri de sandýða. "Sandalyenin üstüne çýk" dendiðinde köpek anýnda emri yerine getirirdi. Yýllardýr verilen bir eðitimdi bu. Ama o bu eðitimi yeterli görmüyordu. Mümkün olduðu kadar þartlandýrmayý ileri kademeye götürecekti.

Bazen öyle bir emir verirdiki köpekler þaþýrýrdý. Ýki köpeðe de ayný anda bakar, düþünür durur, þarabýndan bir yudum çeker ve emrini verirdi... "Sen su iç"... Ýki köpek de iþte o anda yýkýlýrdý. Emir hangisine verilmiþti. Köpekler anlardý. Sýra dayak sýrasýydý. Korkudan titreyen köpekler acý çekercesine inlerdi. Köpekler birbirine bakardý. Acaba hangisine demiþti. Köpeklerin gözünden yaþlar boþalýrdý. Çaresizce bir tanesi çýkardý yerinden su içmek için. Diðeri de kalksa farketmezdi. Ayaða kalkardý sopasýyla haykýrýrdý. "Ben sana mý demiþtim ulan orospu çocuðu, sana demiþtim. Ýkinizin de anasýný avradýný.." Sopayla tüm gücüyle köpeklere vuruyordu. Köpekler feryat içersinden korkunç seslerle inlerken kemikleri derilerinden, çeneleri kafatasýndan ayrýlýrcasýna çýkardý. Ter içinde nefes nefese kalana kadar durmadan yüzlerce kez o sopa köpeklerin vücuduna inerdi. Kýrýlan kemikler ile kýrýlan sopalar birbirine karýþmýþtý. Köpekler bir hafta yemek yemeden su içmeden baygýn halde yatardý. Sonra da onlarý zincirle sýký bir biçimde baðlardý kaçmamalarý için . Son beþ yýlda iki köpek ölmüþtü. Altý tanesi ise kaçmýþtý. Bunlarý kaçýrmaya hiç ama hiç de niyeti yoktu.

Alt katta oturan karýsý, üç çocuðuna bu kadar insafsýz deðildi. Akrabalarýna, arkadaþlarýna da deðildi. Sýra henüz onlara gelmemiþti. Bu adamýn nereden geldiðini soranlara ise eller bir yönü iþaret ediyordu. "Yunanistan bölgesi Sparta."

3.Adam

Sabahýn erken saatlerinde, yarý çýplak bir çocuðu sokakta görenler polise haber vermekte gecikmedi. Eski bir gecekondunun yýkýk bahçe duvarýnýn arasýnda çýkmýþtý çocuk. Çocuk aðlarken üstü baþý insan dýþkýsýna bulaþmýþtý. Çocuðun halini görenler, polisler, mahalleli hemen herkes þok geçiriyordu. Bazýlarý bu çocuðu tanýdý. Semtin en belalý serserilerinden, psikopatlarýndan Meto'nun gayr-ý meþru çocuðuydu bu. Polisler kilitli olan bahçe kapýsýný kýrdýklarýnda Meto'nun kokmuþ cesedini yerde buldular. Ceset üç günlüktü. Çocuk üç gün boyunca babasýna sarýlmýþ, uyandýrmak istemiþ, çabalamýþ, aðlamýþ. Tuvalet tasýndan su içmiþ. Sahneyi görenlerin bazýlarý kusarken, bazýlarý sokaða fýrlýyordu.Meto ölmeden önce de beþ gün sürünmüþ kapýdan çýkmak için mücadele etmiþ. Altýna yapmýþ,çocuða bulaþtýrmýþ, o bahçe kapýsýný açýp yardým isteyecek gücü takati de kalmamýþtý.

Kýrk üç yaþýnda ölmesine raðmen kýsa süren bu yaþantýda hem ailesine, semt halkýna, esnafýna büyük zararlarý olmuþtu bu adamýn. Acýmasýz serseri insanlara acý çektirmekten zevk alýrdý. Onun için dayak atmakla dayak yemek ayný zevk sayýlýrdý. Bu yüzden büyük bir cesareti olurdu. Ýçmek, küfür etmek ve sonra dayak atmak onun yaþam kaynaðý sayýlýrdý. Ýnsanlarý korkutmak sindirmek, parasýný almakla bedava yaþantý artý kaynaktý. Gaspçý, hýrsýz, dolandýrýcý bir serseriydi. O çocuðun annesini sokakta yatarken bulmuþtu. Beyin özürlü deli bir kadýndý. Onu gecekondusuna aldý bir süreliðine. Bu çocuk çýktýðýnda annesini yine sokaða saldý. Kadýn bir köpek gibi yaþýyordu. Kadýný önüne gelen de bir köpek gibi becerdi durdu. Tinerciler, hamallar, inþaatçýlar, ihtiyar sapýklar vs.... önüne gelen.

Meto hastaydý. Vücudu çökmeye baþlamýþtý. Vücudunda çeþitli yaralar çýkýyordu, kan kusuyordu. Artýk deðil birine tokat atmak, ayakta bile duramýyordu. Hayatta dayanacaðý iki þey kalmýþtý. Biri baston, diðeri de çocuk. Semte girdiðinde insanlar onu gördüðünde kaçýyordu. Adam verem saçýyordu. Baba ve oðul iki dilenci geliyordu. Çocukla beraber bastonuyla, esnaflarý, insanlarý tarardý. Çay içmek için girdiði kahvehane anýnda boþalýyordu. Ya bir kasap, ya bir manav?. Müþteriler kaçýyordu. Virüsün insan þekli olmuþtu o. Onu içeri sokmamak için herkesin bir bedel vermesi þarttý. Saðlýklý olduðu zaman o bedeli dayakla korkuyla saðlamýþtý. Þimdi de ölmekte olan bir adamýn yapacaðý son þeydi. Zehir yaymakla bu iþi baþarýyordu. Geçimini yaþamýný son güne kadar sürdürdü Meto. Dayak atma hastalýðýndan hala kurtulamamýþtý. Söylentiye göre o kadar güçten düþmüþtü ki içtiði zamanlar aðlýyor, sýzlýyor, sonra da kalan son gücüyle dört yaþýndaki oðlunu dövüyordu Meto. Son bir yýldýr kimse görmeden sessizce...



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ---
Gönderen: Þenol Durmuþ / , Türkiye
14 Ekim 2011
Bazen bende þaþýrýyorum hangi bölüm nerede kaldý misali sevgili Vidan haným.Düþünceler bazen dalgalý denizden beter gidip geliyor...Bu bölümü devamý üzerinde çalýþýyorum.Klasiklerde ki karakterler ile bizim toplum karakterleri arasýnda bir deðerlendirme yazýsý.Hugo, "Deniz Ýþçileri" eserinde bir hain kaptaný tarif ederken soruyor..."Bir insan otuz yýl boyunca güven kazanarak sabýrla büyük bir umutla hainlik yapacaðý o günü nasýl bekliyor?" diye...Bu hain kaptanda çok düþündüðüm bir karakterdi.Sonra çevreye dikkatle baktýðýmda tüm arkadaþlarýn, çevredeki insanlarýn, bu hain kaptandan farký olmadýðýný hayretle gördüm.Bizde olan karakterleri eðer yaþayýp görselerde eminim ZOLA, Hugo, Balzak ve diðerleri þok geçirirdi.Bilakis dehþete düþebilirdi.Eh bu da biraz medeniyet iþi gibi.O toplumda suçlular da,sefiller de bile az çok insan kalitesi var diye düþünmüþümdür. Selamlar..

:: Beklemek
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
13 Ekim 2011
Sevgili Durmuþ, "Zevkle Ölmek"in ikinci bölümünü beklerken, "Ýblisin Elleri"ninkini de bekleyeceðiz anlaþýlan. Bir solukta okumaya alýþtýðým türlerde bekleyedurmak da internet okurluðunun cilvesi olmalý. Ne yapalým, ona da alýþýrýz herhalde...:)) Ya bir de Jean Valjean gibi yýllarca iz sürmek zorunda kalýrsak ne yaparýz?...Umarým arkasý çabuk gelir. Dostlukla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kurtarýn Beni
Sarýgöl Roman Mahallesi 2
Pavyon Sokaklarý
Gel Abi...
Ýblis Yeryüzünde
Çöp Kamyonu
Ýsyankar Ruhlar
Toplum Düþmaný
Genelev
Midyeci Raci

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hýrsýzlar Kralý
Güzel Ýstanbul
Ýdam Ýsteriz
Dilenciler Köyü
Emret Baþkaným
Cafer Kalfanýn Ýsyaný 2
Düttürü Düüüttt
Þairler Çýkmazý Sokaðý
Ayþe Aþk Arýyor
Köpekler Sokaðý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kurtlar Sürüsü [Þiir]
Ego - [Þiir]
Çingeneler Zamaný [Þiir]
Açým Ben [Þiir]
Olmalý [Þiir]
Zaman Geçsin [Þiir]
Hani [Þiir]
Konstantin Aðlýyor... [Þiir]
Kuyu [Þiir]
Sen Gidersen [Þiir]


Þenol Durmuþ kimdir?



Etkilendiði Yazarlar:
CERVANTES


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.