"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bilgi egoyla birleştiği zaman, bilginin masumiyeti kaybolur. Masumiyetini kaybeden bilgi kişiyi tanrılaştırır. Egosu şişer, kendini herkesten üstün görmeye başlar. Kimseyi hesaba almaz, kimseyi dinlemez. Kendini herkesten üstün görür. En akıllı, en bilgili kendisidir. Hatasızdır, kusursuzdur. Mükemmeldir. Karşısındaki ise, hatalı ve kusurludur. Kendisine kimsenin laf söylemesine tahammül edemez. Çünkü, her şeyi bildiğine iman etmiştir. Özellikle biraz kitap okuyanların geldiği durum budur. Az bilgiyle, çok bilgiyi edindiklerini düşünürler.ezberledikleri ya da akıllarında az kalan bilgiyle etraflarına hava atmayı severler. Kulaktan dolma bilgilerle çok bilgi sahibi oldukları zannına kapılırlar. Bunlar bilgi toplayıcısıdır. Etrafta bilgi toplar, kendilerine uyarlayarak, etraflarına sanki yeni bir keşif ettikleri izlenimi verirler. Bilgiye birazda retorik katarak da laf ebeliği yaparak, etrafındakileri etkilemeye çalışırlar. Bilgi, egosunu aşmış insanlara emanet edilmesi gereken kutsal bir argümandır. Herkese verilemeyecek kadar tehlikeli ve faydalıdır. Anlaşılacağı üzere bilgi iki tarafı keskin bir bıcak gibidir. Hangi tarafı kullanacağı değişen bir etkisi vardır. Derlemeciler kendilerine öyle güvenmeye başlarlar ki kitap okumaya ihtiyaç duymazlar. Nasıl olsa ben biliyorum derler. Konuştuklarında da kesin konuşurlar. Kendilerinden emindirler. Söyledikleri tartışılmazdır. Yanılmazlar, hata yapmazlar. Siz yanlış düşünürsünüz, onlar yanlış yapmazlar. Siz farkında olmadan sizden aldıkları bilgileri de sizden alarak, kendi bilgilerine ekleyerek, sizden sonra başkasına satarlar. Bunuda sanki kendileri düşünmüş, tespit etmiş gibi yaparlar. Halbuki onlardaki bilgiyi biraz sorgularsanız, bir derinliğinin olmadığını, yüzeysel düşünüp, konuştuğunu fark edeceksiniz. Bunlarla tartışılmaya gelinmez. Sürekli saldırırlar. Cahillerin en iyi taktiği, size yeni bir şeyden bahsetmezler. Sizin anlatımlarınızdan yola çıkarak, sizi köşeye sıkıştırırlar. Sizin anlatımlarınızdan yola çıkarak, tekrar yapar ya da eleştiri getirirler. Siz konum tespiti yaparsınız. Ondan da yorum beklersiniz. Ama nafile o sizin anlatımlarınıza saldırır. Kendince sizi haksız çıkarıp, köşeye sıkıştırır. Neye uğradığınızı anlamazsınız bile. Bu konuda çok iyidirler. Bilgi, her zaman kaygan bir zemine sahipdir. Eğer güçlü bir duruşunuz yoksa, bilgi her zaman sizi kullanmaya, kendisinin esiri yapmaya çalışır. Egonuza hitap ederek, kendisini efendi ilan etmesi kolaylaşır. Erdemli, biri bilginin kölesi olmaz. Ve kendini bilgiye kullandırmaz. Zayıf karakterliler bilginin oyuncağı olur. Osman Tatlı osmantatli@gmail.com www.osmantatli.com.tr
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |