Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Demek ki savaþ henüz baþlamadý. Fakat yaklaþýyor büyük bir fýrtýna. Bulutlarý sýrtýnda, baþý gökte dev bir hamal. Ýndirecek yükünü. Bir at buldum meydan var. Ýlk ok fýrlatýlmadan, fýrlasýn yer yayýndan. Göðe doðru savursun alev yelelerini ki gökyüzü tutuþsun indirip küllerini. Gümüþleri parlatsýn, o kararmýþ gölleri. Diksin bir bir baþýna. Gümüþ maþrapalarla aydýnlatsýn içini. Ýþte o anda düþsün atýn sýrtýna damla. Süzülüp maþrapadan. Habercisi yaðmurun ölsün atýn sýrtýnda. Fýrlatsýn diye hayvan korkunç kiþnemesini, meydandan göðe doðru. Bakýn nasýl gidiyor terzi makasý gibi susamýþ bu kiþneme. Nasýl kayýyor bakýn, ikiye ayýrarak göðün mavi tenini. Ayýrarak aðzýný çýðlýðýný taþýyor. Bir yer gürültüsü gökte. Sarsarak dallarýný uyandýrýyor bir bir, elma aðaçlarý bu! Al al yanaklarýyla makasý karþýlayan. Ve birbiri ardýndan dövüyor yeryüzünü üç kýrmýzý yýldýrým. Dönerken rotatifler haykýrýyor editör: “Manþetler deðiþecek, baskýlarý durdurun!” Ne kadar gazete varsa dünyada. O gün ayný sürmanþetle çýkýyor. Renk renk milyonlarca göz, sýðýnýyor o kýrmýzý habere: “Gökten üç elma düþtü!” Biri deri ciltli sözlüðe; “mesel” den geliyor masal, misalden. Kim demiþ masallarla uyunur! Masallarla uyanýr aslýnda insan. Kulaktan kulaða yüzyýllarca esen büyülü rüzgârla, kalbinde uçuran sayfalarý. Esasen tek bir masaldýr bütün masallar. Ele avuca sýðmaz soz konusu kahramanlarý var. Kýsadýrlar ve hiç unutulmazlar. Dili bile dönmez tasvirlerin ve anonimdirler, almazlar üzerlerine hiç bir sorumluluðu. Akýl dýþýdýrlar da aklýn merkezinde de onlar oturur. Ýnanýlamayacak kadar liriktirer, þiirseldirler ve gerçekten güzeldirler. Kâh alimlerin dürbünü, kâh þairlerin tütünü, kâh kahinlerin tütsüsüdürler. Hikâyeyle aralarýndaki bu sýnýrý lehlerine bozmuþturlar. Hikâye nedir, masal nedir, kim bilebilir!? Onlar kendilerinden emindirler. Kimseyi inandýrmak için uðraþmazlar. Siz onlarýn kapýlarýný çocuklara açtýklarýna bakmayýn sakýn! Çocuklarla aralarýnýn iyi olduðuna da bakmayýn sakýn! Bilirler kim anlatýr, kim okur aslýnda masallarý onlara. Esas iþleri büyüklerledir onlarýn. Kutsal kitaplardan beri çalarlar herkesin kapýlarýný. Bilirler tersleyemez hiç kimse bir masalý, bir masalý huzurdan kovan görülmemiþtir ki hiç. Çünkü meraktan ölür büyükler. Sonunu öðrenemezlerse masalýn… “Bir varmýþ.” Neymiþ acaba o var olan! “Bir yokmuþ.” Yok olan nedir peki? Evvel zaman içinde ne olmuþ? Annesinin beþiðini saðlayan çocuklara sor. Sor anlatsýnlar sana Eski Ahid’den: “Aðaçlar arasýndan bir kral seçmek gerekmiþ; ancak ne zeytin aðacý yaðýyla ne incir aðacý inciriyle ne asma þarabýyla ne de öteki aðaçlar kendi meyveleriyle ilgilenmekten vazgeçebilmiþ; bunun üzerine hiçbir iþe yaramayan karaçalý kral olmuþ. Çünkü onun dikenleri varmýþ can yakabilen.“ Biri ceviz kaplamalý masaya; “Masa”yla “Masal” arasýnda akrabalýk var. Masaya düþen kýpkýrmýzý bir elma “Binbir Gece”den üçüncü geceyi aydýnlatabilir. Ay zehirli bir elmaya döner ve kýzýl ýþýklarýný sandalýn üstüne serper. Balýkçý aðýna takýlan þeyin sarý bakýrdan bir küp olduðunu görünce tepeden týrnaða titrer. Fakat altýn çýkmaz küpten cin çýkar. Yaþlý bir cindir bu yüzlerce yýldýr kurtarýlmayý bekleyen. Nihayet kurtarýcýsýyla baþ baþadýr. Balýkçýnýn gözlerinin içine bakarak tane tane anlatýr: “Bil ki ben asi bir cinim ve ben Davud’un oðlu Süleyman’a baþkaldýrdým. Yenildim. Davud’un oðlu Süleyman, Tanrý’ya imana çaðýrdý beni, ama ben reddettim. Kral beni bu küpe kapattý ve onun aðzýný Yüceler Yücesinin adýyla mühürledi. Sonra, sadýk cinlerine küpü okyanusun ortasýna atmalarýný buyurdu. Ýçimden, “Kim beni kurtarýrsa onu sonsuza dek zengin yapacaðým” dedim. Ama tam bir yüzyýl geçti, kimse beni kurtarmadý. O zaman kendi kendime, “Kim beni kurtarýrsa ona yeryüzünün tüm sihir sanatlarýný açýklayacaðým” dedim. Ama dört yüz yýl geçtiði halde ben hâlâ denizin dibindeydim. O zaman dedim ki: “Kim beni kurtarýrsa onun üç dileðini yerine getireceðim” Ama dokuz yüz yýl geçti. O zaman çaresizlik içinde Yüceler Yücesi’nin adý üzerine yemin ettim: “Kim beni kurtarýrsa onu katledeceðim. Ölmeye hazýrlan bakalým, ey kurtarýcým!” Biri perdeyle kaplý göze. Çünkü perdeyi çeker gözden her masal. Ahmed et- Tartûþî Sirâcu’l-Mulûk’ta anlatýr: Evvel zaman içinde bir peygamber yolunun üstünde bir aðla karþýlaþmýþ ve bir kuþun þöyle seslendiðini duymuþtur: “Hey Allah’ýn Peygamberi beni yakalamak için bu aðý buraya asan adamdan daha alýk biri olabilir mi? Beni yakalayacak, öyle mi? Hem de ben bu aðý görürken.” Peygamber yoluna devam eder. Ancak dönüþünde kuþu aða yakalanmýþ bulur. “Ne tuhaf” diye seslenir peygamber. “Kýsa bir süre önce bana yakalanmazlýðýndan, aðý geren adamýn alýklýðýndan söz eden sen deðil miydin?” “Ey Peygamber!” diye karþýlýk verir kuþ, “tayin edilen saat geldiðinde artýk ne gözlerimiz vardýr ne kulaklarýmýz.“ Kalýn saðlýcakla…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |