..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > eyyüp yıldırmış




10 Mart 2009
İnsan Maskesi  
eyyüp yıldırmış
En kötü yalnızlık kalabalıklar içinde yalnız olmaktır. Bir yığın insan dolu salona giriyorsunuz, gözünüz tanıdık birini arıyor bulamıyorsunuz. Ya ben yanlış yerdeyim yâda onlar. ..


:BJBI:
Oysa ne onlar yanlış bir yerdedir, nede siz. Her kes bulunmak istediği yerdedir. O halde bu tedirginlik neden? Neden dünya üstünüze üstünüze gelmektedir. Kafanızdan aşağı soğuk terler boşalmaya, kulaklarınız çınlamaya, kanınız damarlarınızda daha hızlı akmaya başlamıştır. Tanıdığını sandığınız kimse kendi değildir. Hepsi maske takmış birer başka kişilik olmuşlar. Sizin tanıdıklarınız sizi tanımaz. Sizi tanıdığını sandığınız hiç kimse o eski insanlar değildir artık. En kötü yalnızlık kalabalıklar içinde yalnız kalmaktır. Ayaklarınız geri geri gider burada bu insanların arasında ne işim var dersiniz. Elleriniz terler, diliniz damağınız kurur, gözleriniz kırpışır. Bir sürür insan arasında yalnızsınızdır. Kaçmak istersiniz. Geri dönüp olanca gücünüzle kaçmak... Aklınıza en olmaz şeyler düşer. Kendinizi mahşer gününde sayarsınız. Dünyanın sonu atacağınız adıma bağlıdır sanki. Bir adım atıp kalabalığa karışırsanız dünya kurtulacak. Geri dönüp kaçarsanız kıyamet kopacaktır.

İşte son günlerde hep aynı rüyayı görüyordu. Kalabalık bir ortamda herkesi tanıdığı bir ortamda, herkesin yabancı olduğu bir yer. Neler oluyor bana neden hep aynı olayları defalarca yaşıyor gibiyim diye düşündü. Yorgun bir akşamdan sonra dört gözle beklediği an geldi. Bir duş ve yatak... Kafasını yastığa kor komaz derin bir uykuya daldı. Her yan tam bir sessizlik içinde, eşit aralıklarla vuran saat tiktaklarını saymazsanız çıt yok. Yine yollarda gördü kendini rüyasında. Bu kez büyük ve bahçeli bir ev önünde buldu kendini bakımlı bir bahçe. Büyük ve metal bir kapıdan içeri girdi. Ayakları eşit döşenmiş taşlar üzerine kendiliğinden bastı. Adım adım aldı büyük binanın giriş kapısına kadar götürdü. İçerden sesler geliyordu. Garip bir müzik, yine aynı gariplikte sözler kulakları dolduruyordu. Birden kapı açıldı ve içerisini gördü. Yine kalabalık yine gürültü ama bu kez insanların suratlarında bir maske var... Hepsi farklı bir yüz ifadesi taşıyan maskeli insanlar. Farkında olmadan ilerliyor kalabalığın ortasına doğru. Kalabalıktan biri indiriyor maskesini, ardından diğeri ve hepsi indiriyor maskelerini. Hayretle açılıyor gözleri hepsi kendine benziyor. Tüm kalabalık kendisi... Korkma diyorlar biz seniz, sende biz. Müzik hızlanıyor birden, kaçmak istiyor ama kaçamıyor. Kan ter içinde fırlıyor yataktan. Rüyayı, rüyalarını düşünüyor. Anlıyor ki yüzlerdeki maske değişse de herkes aynı Rahatça giriyor kalabalıklara artık. Herkeste kendinden parçalar olduğunu biliyor... Korkmuyor artık.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Karşı Evdeki Işık
Mavi Gözlü Kadın
Eski Kentin Yeni Yabancısı

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kızlar Sinisi Efsanesi
Domates Suyu
54. Kalas
Biraz Daha Işık!
Angut Kuşunun Vefası
Ah İsmail Ah
Aramızdaki Hainler (Şahmeran Efsanesi)
Yalnız Bir Yıldız
Ankara' da Nisan
Sonbahar Kıyımları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel [Şiir]
Bir Sevdam Var [Şiir]
Coşkun Aral" I Kim Bilmez? [Deneme]
Nöropeptit [Deneme]
Payeleri Onos" Tur Ama Eşek Desen Kızarlar… [Deneme]
Attila József, Şizofren Bir Şair" İn Dizeleri [Deneme]
Hillary Yeni Abd Dışişleri Bakanı [Deneme]
Toplumun Refleksi [Deneme]
Yaklaşan Anneler Günün" de Kadın" A Düşen Yine "Hakk-ı Sükut" Olmamalı [Deneme]
Yaşam Serüvenimiz ve Yaşlılık [Deneme]


eyyüp yıldırmış kimdir?

1959 Divriği/Sivas doğumluyum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eyyüp yıldırmış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.