Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Türkiye için konuşuyorum, günden güne tırmanan bir onursuzluk ve ikiyüzlülük, utanmazlık var siyasette. Bugün ak dediğine ertesi gün kara diyenlere bakıyorsun çıkar rüzgarları döndüğü için yapılan manevraları görüyorsun. Siyasetle uğraşanların bu ülke insanlarına güzel yarınlar getirecek kapisitede ve donanımda olmasını bırakın güzel günler getirme niyetleri de yok zaten. Yegane niyetleri kendi çıkarlarını tavan yapmak, soruşturmalardan kaçmak, yedi sülalesinin geleceğini garantilemek, köşe dönmek, ihaleleri kapmak ve yandaşlara dağıtmak.. Siyasetle uğraşmalarının hangi aşağılık sebebini sayacağımı şaşırdım. Meclisin yarısı hakkında dokunulmazlıklarını kaldırmak için dosyalar bekliyor.. Kalpazanlık, evrak sahteciliği, ihale yolsuzluğu, adam öldürmeye azmettirmek, terör örgütü propagandası, dolandırıcılık, hırsızlık, görevi kötüye kullanma.. Benim sayarken midem bulandı.. Bu siyasetçi güruhu hala vatan-millet-kitap diye bağırıyor ve bu millet hala bunu yutuyor.. Benim midem bulanıyor.. Sorsan bu meclisin yarısından çoğu sütten çıkmış AK kaşık. “hakkınızda böyle bir iddia var, dosyalar bekliyor. Adalet önünde kendinizi temize çıkartmak için dokunulmazlığınızn kaldırılmasına ne diyeceksiniz?” diyorsun. Adam sana “yüce meclis bunu uygun görürse boynum kıldan ince” diyor. Yahu iyi de, o YÜCE MECLİS sensin, senin partin, yarınız hakkında dokunulmazlıkları kaldırma dosyası var ki bunlardan biri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Üstelik onun hakkındaki iddialar da öyle yenir yutulur cinsten değil. Kalpazanlık, yolsuzluk, dolandırıcılık.. Benim hakkımda öyle iddia olsa; ben Recep olsam, çıkarım ortaya “kaldırın dokunulmazlığımı, kaldırmayan namerttir. Bu iddialarla yaşamak istemiyorum, adımı temileyin.. AK Parti, kaldır dokunulmazlığımı da AK ile kara ortaya çıksın,” derim.. Çünkü ben korkmuyorum. Çünkü benim alnım açık. Çünkü ben onurluyum. Çünkü şerefliyim. Yetim hakkını yemiyorum, ülkeme ihanet etmiyorum. Ben yandaşlarıma çıkar sağlamıyorum, milletvekili yeminine sadığım. Ben Recep olsam böyle yapardım. Recep sen niye yapmıyorsun? Bunları sadece iktidar partisi için yazmıyorum. Devleti soyan, vatandaşın hakkını gaspeden, yarınlarımızı mahfeden, ülkesini kendi çıkarına kurban eden herkes için, bütün partiler için bütün utanmaz ve ahlaksız siyasetçiler için -gelmişgeçmişhükümetleriçin- yazıyorum. Yürek var mı yürek? Kaldırın o dokunulmazlıkları da görelim bakalım mahkemeler ne diyecek.. Şunu samimiyetle söyleyerek konuyu bağlıyorum. 70 milyonun rızkına-geleceğine iktidar olmuş bir Meclis, siyaset dünyası eğer hakkında ortaya atılan iddialardan dokunulmazlık zırhına saklanarak kaçmaya çalışıyorsa.. Eğer şahsiyeti hakkında bu kadar şüpheye mahal veriyorsa.. Yazık onlara verilen oylara, yazık onlara oy verenlere, yazık bu Türkiye'ye.. Yazık bize.. Yazık olmuş yarınlara..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Levent, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |