Bu hafifçe kenara itilecek bir roman deðil. Daha büyük bir þiddetle uzaða fýrlatýlmalýdýr. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Sinema dilinde toplumsal argeler oluþturmak kolayken, sinema için ailesel argeler oluþturmak daha zordur. Özellikle toplumda tabu haline gelmiþ cinselliðin aile içindeki geliþimi sinemamýzda maalesef dile getirilmekte zorluklarla karýþtýðý gibi sinemacýlarýmýzýn çoðu bu konulardan uzak durmayý tercih etmektedir. Hatta sinemamýzda aile içi cinsel objeler yok gibidir. Özellikle de ensest iliþkiye dair izlere ulaþýlamamaktadýr. Hollywood sinemasýnda örneklerine çok rastladýðýmýz enstet filmlerine raðmen sinemamýzda bu örnekler yok gibidir. Neden böyle hassas bir konuya dair filmlerin olmadýðý önemli bir araþtýrma konusudur. Tabii birçok neden vardýr. Ancak Semih Kaplanoðlu, Meleðin Düþüþü ile Zeynep'in babasýnýn tacizine maruz kalýþýný ve bunun Zeynep'in hayatýna yansýmalarýný sessiz ve simgesel olarak beyazperdeye yansýtmýþtýr. Loþluðun, karanlýðýn, aðýr hareketlerin filme hâkim olduðu Meleðin Düþüþü, bir aile dramýný sessizce haykýrmaktadýr. Anne yok. Baba kýz Ýstanbul'da köhne bir dairede yaþamaktadýrlar. Tek düze bir yaþamda hayatlarýný sürdürmektedirler. Zeynep, otelde temizlik iþleri yapmaktadýr. Kýz ya da erkek arkadaþý yoktur. Akrabalarý yoktur. Kendi dünyasýna gömülmüþ, insanlardan kaçmaktadýr. Evden iþe, iþten eve bir yolculuk yapmaktadýr Zeynep. Vapurda, otobüste sürekli dýþarýyý izlemekte içinde düþüncelerle boðuþmaktadýr. Babasýna karþý itaatkâr bir kýzdýr. Öyle bir itaat ki babasýnýn tacizlerine raðmen sessiz tavrýný korumaktadýr. Babasýnýn ilgisizliklerine, iletiþimsizliklerine, tacizlerine raðmen sokak ortasýnda sarhoþ yatan babasýný gidip eve getirecek kadar vicdanlýdýr Zeynep. Hayallerini bilemiyoruz. Beklentileri ve hedeflerine dair hiçbir þey yok. Belki de onca yaþadýklarý içinde hayalleri ve beklentileri yitmiþtir. Ýlerleyen karelerde Zeynep'in hayattan kopuþunun altýnda babasýnýn yattýðýný, gece ýþýklarýn sönmesiyle ayak seslerinin ve gölgenin Zeynep'in odasýna doðru geliþinden öðreniyoruz. Baba ýþýklar sönünce, kýzýnýn odasýnýn önünde belirir. Korkudan uyuyamayan, sýrtý kapýya dönük, üstünü sýký sýký örten, gözlerini sýký sýký yuman, karanlýkta zorla görünen yüzü acýnasý ifadesiyle Zeynep, kabullendiði, sessizce izlediði bu durumun bir an önce bitmesini beklemektedir. Zeynep'in saçlarýnda gezinmesi gereken þefkat ve sevgi elleri, en adi bir canavarýn ellerine dönüþerek Zeynep'in vücudun da gezinmektedir. Zeynep, canavarýn yaptýklarý karþýsýnda tepkisizdir. Ýsyan etmemektedir. Baðýrmaz, çaðýrmaz, kýpýrdamaz. Gözyaþlarýný içine akýtan bir mazlum pozisyonundadýr. Baba sarhoþ mudur? Ayýk mýdýr? Yaptýklarýnýn bilincinde midir? Bilemiyoruz. Bildiðimiz babanýn çok içtiði, bazen kör kütük sarhoþ olduðudur. Ýkinci bildiðimiz sabah iki tarafýnda hiçbir þey yokmuþ gibi davranmasýdýr. Üçüncü bir bildiðimiz de babanýn cinsel bir hayatý olmadýðýdýr. Kâbus sadece geceye mahsustur. Kaplanoðlu, hiç araya girmediðinden, olayý akýþýna býraktýðýndan ipuçlarýndan yola çýkarak sonuçlara varmayý seyirciye býrakmaktadýr. Mustafa, Zeynep'le ayný yerde çalýþýr. Zeynep'le flört etmeye çalýþýr. Zeynep ise isteksizdir ve peþini býrakmasýný istemektedir. Ancak tamamen de diyalogunu kesmemektedir. Ruhuna, duygularýna ve kiþiliðine deðil de bedenine en yakýnýndan üzerine çevrilen oklarla yara almýþ bir genç kýz erkeklere ne kadar ilgi duyabilir ya da güvenebilirse Zeynep'te Mustafa'ya o kadar yakýnlaþabilir ancak. Vapurda rastladýðý öpüþme ve okþama sahnesi Zeynep'in diþiliðini ne kadar etkiledi bilemiyoruz. Çünkü Zeynep'in donuk bakýþlarýnda bir deðiþiklik yoktur. Bu sessiz bakýþlardan gördüklerinden dehþete mi kapýldý yoksa haz mý aldý sorularýna cevap vermek zor. Zeynep'in duygularý kara kutu gibi görünse de Mustafa'yla görüþmesi, cafede çay içmesi Zeynep'in erkeklere her þeye raðmen ilgisiz kalmadýðýný gösteriyor. Belki de yaþadýklarýndan kendisini kurtaracak, kucak açacak, sevecek ve babasýnýn gölgesinden kurtaracak birisini arýyordur. Zeynep'in kadýnsý ya da cinselliðini yansýtacak bir objeye rastlayamýyoruz. Sürekli bol elbiselerle görüyoruz. Kapalý bir giyiniþi var ta ki ölen kadýnýn bavulundan çýkan kýrmýzý geceliðe kadar. Zeynep ilk defa görür gibi incelediði elbiseler arasýnda kadýnýn cinselliðini yansýtan elbiselere tek tek bakar. O zaman anlýyoruz ki Zeynep büyük bir özentiyle cinsel özgürlüðünü yaþamak arzusu taþýmaktadýr. Üzerinden hiç çýkarmak istemediði kýrmýzý elbisesini sanki bile bile babasýnýn geliþ saatine kadar üzerinden çýkarmaz. Babasýna yakalanýr. Babasýnýn sert tepkisiyle karþýlaþtýðý gibi tokat sesi duyulur. Sonrasý ise hayatýný deðiþtirecek adýmlarýn baþlangýcýný oluþturacaktýr. Melek; temizliði, saflýðý, iyiliði, güzelliði temsil eder. Semih Kaplanoðlu, Zeynep karakterini yaþadýklarýna raðmen babasýna iyi davranmasý, iþini gücünü dürüstçe yapmasý, namuslu oluþunu ve arada bir pazarda insanlar arasýna karýþmasýný, dedikodu yapmamasýný ve erkeklerin dünyasýndan uzak kalýþýný melek olarak niteliyor. Sonra meleði eline geçen bavulla yoldan çýkararak babasýný öldürüp, parçalayarak bavula koyup denize atmasýný "Düþüþ" olarak tamamlýyor. Melekten çýkan, kötülüðe bulaþan bir düþüþün hikâyesi. Yoksa bu düþüþ, Zeynep'in soyunarak kendini balkondan aþaðý býrakma düþüncesi veren sahne deðildir. Ürkek, çekingen, itaatkâr Zeynep nasýl oluyor da babasýný doðrayacak kadar kendini kaybedebilmiþtir bu konuya deðinmek gerekmektedir. Zeynep'i durgun ve derin uykusundan uyandýran ne olmuþtur? Zeynep'i kendine getiren, her þeye dur diyecek geliþme, elbise dolu bavulun eve gelmesiyle baþlamaktadýr. Kendisindeki eksikleri gösteren, içinde bulunduðu durumu gösteren, cesaret veren, harekete geçiren eylemin sembolü bu bavuldur. Adeta babasýna yakalanmak isteyen Zeynep, elbiseleri denerken, televizyon seyrederken kararýný vermiþtir. Bavul, onun içinde bulunduðu durumu görmesini saðladýðý gibi bazý þeylerin deðiþmesi gerektiði hissini de vererek heyecana kapýlmasýný saðlamýþtýr. Düzenini deðiþtirmek, kendine yeni bir düzen kurmak, yeni bir sayfa açmak babasýndan kurtulmasýný gerektirmektedir. Çünkü baba onu içinde bulunduðu yaþama hapis edendir. Hayatýna duvar ören tek kiþidir. Eðer babasýndan kurtulursa hayatýný deðiþtirecek cesareti de bulacaktýr. Yeni baþlangýçlara yelken açacaktýr. Ve bu baþlangýcý da Mustafa'yla yapacaktýr. Mustafa, güçlü bir karakter deðildir. Zeynep, karþýsýnda zayýf, güçsüz, pasif bir karakterdir. Zeynep'in yönlendirmeleriyle, istediðini yaptýrmada güçlük çekmeyeceði biridir. Nitekim Zeynep'e teslim olacak, beraber babadan kurtulmaya çalýþacaklardýr. Mustafa, Zeynep'e zarar verecek biri deðildir. Ve bütün bunlar birleþince Zeynep'in hayatýndaki yeni baþlangýçlar için düðmeye basmasýna karar vermesini kolaylaþtýracaktýr. Böylece kendisini baðlayan zincirleri parçalayacak, bavulla denizin dibine gömecektir… Belki de bavul babadan nasýl kurtulmasý gerektiðinin yolunu göstermiþtir. Zeynep'in, melek nitelemesi dini bir motif olarak karþýmýza çýkýyor. Ancak bu sadece isimle sýnýrlý kalmýyor. Zeynep, sürekli elinde iple dualar edip oruç tutmaktadýr. Adaklar adamakta, gözyaþý dökmektedir. Bütün bunlar Zeynep'in inanç yönünü ve yaþadýklarýndan kurtulmanýn yolunu göstermektedir. Dini eylemler bir kurtuluþ kapýsý olarak görülmektedir. Pasif bir kurtuluþ eylemidir. Kadere razý olma durumu hâkimdir. Birilerinin ya da bir þeylerin yardým elini uzatmasýný beklemektedir. Ama bu dini eylemler geleneksel hurafelerle süslenmiþtir. Dinde olmayan ama halk arasýnda doðruluðuna inanýlan ibadetleri simgelemektedir. Bütün bu dini eylemlerin Zeynep'in kurtuluþuna katkýsý oldu mu bilemiyoruz ancak bildiðimiz Zeynep'in kendince bir yol bulduðudur. Baba, bütün yaptýklarýna raðmen kýzýyla iletiþim arayýþýndadýr. Zeynep, müzik dinlesin diye, radyo hediye etmektedir. Hediye bir semboldür. Ýlginin, dikkatin, sevginin üzerine çekilen bir semboldür. Baba konuþmak ve dertleþmenin kapýsýný aramak adýna radyo hediye etmektedir. Ama Zeynep oralý olmaz. Radyoyu bir kenara býrakýr. Sessizlik kaldýðý yerden devem eder. Babanýn küçük adýmý böylece sonuç vermemiþtir. Baba neden hediye vermektedir? Kendini affettirmek için mi? Yaptýklarýný örtbas etmek, unutturmak için mi? Gibi sorularýn cevabý baba ile kýz arasýndaki kopukluktan dolayý netice vermemektedir. Tacizci babanýn kýzýný kýrmýzý elbiseyle görüp, rahatsýz olmasý ve kýzýný dövmesi toplumumuzun klasik namus, ahlak anlayýþýný göstermesi açýsýndan önemlidir. Öz kýzýný taciz et, sonra namuslu pozlara takýl. Ya da dýþarýdaki kadýnlara sarkýntýlýk et, taciz et, tecavüz et ama kendisine gelince bir numaralý ahlak savunucusu kesil. Ýnsanýmýzýn çarpýk anlayýþýný göstermekten baþka bir þey deðildir. Kaplanoðlu'nu bir gerçeði acýmasýzca iþlediði için takdir etmek gerekmektedir. Yine Selçuk'un karþý komþusuyla olan iliþkisinden dolayý karýsýnýn evi terk edip, kaza geçirip ölmesi de Selçuk'un cezalandýrýlmasýdýr. Kaplanoðlu, adeta karýný aldatýrsan sonun böyle olur, vicdan azabýyla baþ baþa kalýrsýn demektedir. Selçuk'un karýsýnýn ölmesi, Zeynep'in babasýný öldürmesindeki iki olayda da aldatmanýn ve taciz etmenin cezasý bunlar olur sonucu çýkmaktadýr. Melek olan Zeynep ve Selçuk'un karýsý; Þeytan olan Selçuk ve baba. Meleklerden biri kazada ölüyor. Þeytanlardan biri parçalanarak ölüyor. Geriye kalan bir þeytan vicdan azabýyla baþ baþa kalýyor. Geriye kalan melek çýrýlçýplak olarak yüzünü Ýstanbul'la dönerek ya atlayarak ya da bir baþlangýç yaparak son yansýmasýný veriyor. Tercihlerin bizim fakat sonuçlarýn doðuracaðý geliþmelerin bizim kontrolümüzde olmadýðýný göstermeye çalýþan Meleðin Düþüþü; düþünmeye zorlayan sahneleriyle, toplumsal mesajlara dolu. Tespitlerin doðru yakalanmasý ve iþaretlerin doðru okunmasý artýk seyirciye kalmýþ. Hangi adrese gidileceði de bu iþaretlerde gizlidir. OSMAN TATLI suskunsinemayazilari@hotmail.com www.suskunsinemayazilari.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |