"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü > Deneysel

olumlu

Demir Çarıklar

Ah bu yorgun bacaklar!… Hani kısacık bir yürüyüşte yorulurdunuz. Şimdi bu güzel yerlerde nasıl da koşarsınız? Bu orman sizleri de çok etkilemiş. Ya şimdi o yerlerde olsak yine böyle koşar mısınız? Yoksa… Yoksa iki adımdan sonra yorulur, otobüse doğru yolunuzu mu değiştirirdiniz?

düşündürücü

Ben/ Benlik Kılavuzu - II -

imdi seyrine doyulmaz kentte/ sıcacık gece, çöller yakıyor soğuğuyla başka bir coğrafyanın eteğinde .
ben yanlızca üşüyorum ve tarif edemiyorum.
ellerimde sıkı sıkı bağlı, uçan balon gibi buhran.
kessem elimde kan (da)mı kalacak/ günün biri özgürleştiğim anda bitiverirse yaşam? / tükendiğim anın

karışık

Kayıp Tren'in Penceresinden...

Çok soğuk bir kompartımanda, hücrelerinin yavaş yavaş ısı durumuna uyum gösterdiğini hissederken camdan baktığında güneşi görebilmek fakat sadece görebilmek. Isısını hissedememek...

nötr

İki

Pencereye doğru yanaştı, kalın perdeyi çekti, içeri ışık girdi, umudu yaptırıyordu bunu ona, biliyordu. Tül perdeyi çekmedi, öyle öğretilmişti. Mahrem hayatlar tül perdelerini hiç açmazdı. Mahrem bir hayatı var mıydı, galiba yoktu ama kimse bundan söz etmek istemiyordu.

üzgün

Palamut

Düzen ve güvendir tek ürkütücü olan.Kaybedeceklerini düşünmektir insanı derin bir yeisin koynuna sürükleyen.

karışık

Üç

Kahve içmeye ara vereli birkaç hafta olmuştu, sağlık için değildi elbette. Sigaranın zihnini açtığını düşündüğü ve yararlı olduğunu düşündüğü gibi kahvenin de onu sakinleştirici bir etkisi olduğunu düşünüyordu. Yine bu akıl dışı tespiti nedeniyle bırakmıştı kahveyi, fazla sakinleşmiş olmaktan kaynaklanabileceğini düşünmüştü durumların, coşkusunu bu denli derin uyutan kahveydi.

karamsar

Fahriye

öyle şeyler giriyorki insanın hayatına zaman zaman; elde tutmak, dilde tutmak, gönülde tutmak öyle zorki ;
zoru başaran insanlara ithaf olunur.

olumsuz

Beş

Köşeyi döndü. Bu yolun hiç anlamı yoktu, öylesine geçilirdi meydana kadar. Evin sokağına geldiğinde bir kez daha düşündü bu ölme işini. Ölmeliydi belki de bu aralar. Eve gidecekti, evin önünde bir ambulans, mahalleli kadınlar kapıda, hepsini yarıp usulca geçecekti aralarından, “çekilin” diyecekti, “yol verin, ben kendisiyim” O sırada

üzgün

Konuşmaya Susar Birileri

İki kişi bazen konuşur, iki kişi genellikle konuşur, iki kişi bazen susar. Hem de konuşmaya susar bazen... Belki bunlar sadece kelime oyunudur, gider sadece su içer bunun üzerine ve susuzluğunu giderir. Kim bilir!..

olumlu

Aziz Misafir

Evet biri bekleniyordu,bir şey bekleniyordu.Bu kadar çok bekleniyordu çünkü yanında sevinç getirecekti.O kaldığı sürece hüzün olmayacaktı bütün yapraklar dökülse dahi.Misafir ağırdı.Öyle ya ta günler öncesinden başlamıştı hazırlık.Önce evlerin önü süpürüldü.Hüzün getirdiğine inanılan sararmış yapraklar göz önünden kaldırıldı birer birer.Herkes o kadar neşeliydi ki bütün dertler unutulmuştu.

KİTAP İZLERİ

Onlar Hep Oradaydı

Sunay Akın

Sunay Akın’ın Hafıza Haritası: Tarihin Unutulmuş Patikalarında Bir Gezinti Sunay Akın'ın dünyasında Pearl Harbor baskınından kurtulan bir hastane gemisinin kurşun levhaları, Haliç'te bir caminin şadırvan
İncelemeyi Oku
Başa Dön