"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü > Sevgi ve Arkadaşlık

üzgün

Ben Bir Pinokyoyum

Teninden esip geçen esanslı rüzgarı hissedemeyen, sevginin ellerinin yumuşaklığını kendi avuçlarında hissedemeyen, baharı koklayamayan; kısacası beş duyu organına sahip tüm duyulardan yoksun duygulu Pinokyo.. Bir kalbim yok ama bir o gerçek. Gerçek ayak i

olumlu

Parkta...

Kadın sıkarak bıraktı adamın elinde sıcaklığını. Artık adamın olmuştu sıcaklık ve gülümse. Usulca kalktı kadın banktan. Görevini yapmıştı. Sıcaklığı adamdaydı artık kadın gibi.

olumsuz

Özür

Ayakları onu otomatik olarak sahilin sonundaki duvarın ardına, ağacın altındaki kimsesiz küçük düzlüğe getirmişti. Eskiden beraber geldikleri, yan yana oturup manzarayı izledikleri küçük düzlüğe... Sakinliği buldukları yere... Artık bulamayacakları yere.

duygusal

Yusuf

Çevremizdeki Yusufları gördükçe içimizdeki Yusuf'u daha iyi tanıyacağız.
Yusuf' u herkes tanırdı. Dizlerinin altı yoktu. Kimse tam olarak bilmezdi bacaklarının niye kesildiğini, niye evin de değil de sokaklar da paçavralar için de soğuk kış günlerinde yattığını da. Bir hayvana acır gibi acırdı insanlar ona. Sonra unutur

üzgün

Hüzün Yağmuru

Genç adam gecenin karanlık örtüsünde ruhunun hazin yankısı çığlık kopartarak sahilde yürüyordu. Dilinde dökülen özlem ve söylemler uzaklığın kanlı deresine itilmişti. Dişinde sıkışan kırgınlıkla hayallerinin fotoğrafı karanlığı ısırmıştı.

karışık

Deniz Kokulu Dondurma

Üç maymunculuk oynamayı çok iyi bilen bir çocuk, herkesin duymadığı sandığı şeyleri yutan hayal çağında küçük bir beden... Ve ölüm hiç tanımadığı bir yolla ulaşıyor ona, ölüm gemisi yolcularından dedesi... Kalkış saati belli değil, nerede duracağı hiç değil. Ölüm arkasında bıraktıklarıyla kabarık bir deniz gibi, dalgalar gibi, çocukluğun

olumlu

Güneş Adam'ın Armağanı

elinde bir sepet çilekle çıkıp geldi güneş adam kızın yanına. tam da gözyaşlarını siliyordu kız. silmekten kızarmış burnu , ağlamaktan hafif şişmiş gözleriyle açtı kapıyı adama.

olumsuz

Yalnız Kadın

Orta yaşta olmasına rağmen hala erkeklerin başını döndürecek kadar güzel, fakat yapayalnızdı. Onurundan, kişiliğinden taviz vermeden yaşamaya kararlı bir kadının içine düştüğü yalnızlıkların her türünü yaşamıştı. Ne kadar çok erkek tanımıştı; düzeyli, düzeysiz, maskeli maskesiz...

karamsar

Öğrendiğim İlk Şey

Artık perdelerimi ardına kadar açıyorum ve ruhuna hayran olduğum eşsiz sokak manzaralarına ,ilk doğduğum günkü kadar yaşlı ve sevdiğimi bildiğim sürece huzurlu yaşıyorum

olumlu

İbsalalı Mustafa

Eğitim alanında olsun, dinlenme saatlerinde olsun, hep yalınız ve düşünceli görünen bir asker sürekli dikkatimi çekiyordu. Memleketini özlüyordur geçer dedim. Günler geçiyor onda hiç değişiklik yoktu.

üzgün

Üç Mum

Yağmurun sesi ile açtı gözlerini. “Yine yağıyor” diye düşündü, hem de hiçbir varlığın yaşayacaklarına aldırmadan ve herhangi bir rahatsızlık duymadan akıyordu.

düşündürücü

Karasal İklim Düşleri

yaşayan her nefesin bir anısı vardır yalnızlıkta. umutları, düşleri ve elbette kaçınılmaz anları.
bir uçurtmanın kuyruğu gibi sanki umut. yerde de olsan gökyüzünde de olsan ayrılmıyor arkandan.

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku
Başa Dön