İki Öğretmen
Hayatımızda etkisi olan insanlar vardır. Ben de çocukluğuma giderek eğitim hayatımda etkisi olan iki insanı anlatıyorum size bu yazıda.
"“Yazmak, düşünceleri çorba gibi kaynatmak değil, içindeki sineği ayıklamaktır.” — Franz Kafka"
"“Yazmak, düşünceleri çorba gibi kaynatmak değil, içindeki sineği ayıklamaktır.” — Franz Kafka"
Hayatımızda etkisi olan insanlar vardır. Ben de çocukluğuma giderek eğitim hayatımda etkisi olan iki insanı anlatıyorum size bu yazıda.
Kurak ve bereketsiz bir araziye, yüzlerce yıl susuz kalmış bir çöle yağmurlar yağdı. Toprak, suya doydu. Tam o anda bir ormanda birden boy attı adını bilmediğim bitkiler, filizlenip üstündeki taşı toprağı attı bir tohum. Günışığına kavuştu. Bir karaağacın dalları uzadı göğe. Gölge oldu, karıncalara ve yoldan geçenlere. Galaksideki
Kadın, “var olduğumun farkında” diye düşünmüş. Gülümsemiş adama. Yüzündeki elleri tutmaya devam etmiş, bakışları adamın bakışlarını daldırdığı gözlerindeymiş.
Çiçek Hüzünle Seyredermiş suyu, su ise neşe ile bakarmış çiçeğe, kimisinde hüzün kimisinde neşe farketmez ki, AŞK ın çeşitli halleri var işte...
yetmiyor arkadaşlar
Oturduğumuz bina dört katlıdır. Giriş katındaki dükkanın üstündeki dairede oturuyoruz. Üstte de iki daire var. O daireler sık sık kiracı değiştirdi.Birileri taşındı, birileri çıktı gitti. Bu ailelerden biri var ki ben onları hiçbir zaman unutmayacağım. 3 sene önceydi, 6 çocuklu bir Kürt ailesi üstümüzdeki daireye taşındı.Ne yalan söyleyeyim
Yetmiş dokuzlu yıllardı…
Daha önceleri pek fark etmediğim bu kız…
Aynı yerde çalışıyorduk
Eğer bir kalp sevgi ile çarpıyorsa, baktığı her şeye, yaşamının her alanına bu sevgi yansır. Sevgi ile dokunur bir çiçeğin kırılgan yüzüne; bir güvercinin ipeksi tenini sevgi ile okşar. İşte yazar bu öyküsünde sevginin gücüne deyinmiş.
Uykusunu alamamıştı ama yeniden uyumak ta istemiyordu. Nasılsa uykuya dalar dalmaz yeni bir rüya başlayacaktı. Ve ona anasından doğduğuna bin pişman edecekti. Uykuların insana bu denli eziyet edeceğini hiç düşünmemişti. Yatağın kenarına uzanıp bir sigara
Aleyda’yla Nilüfer birikte olmayı çok sever, beraber dolaşırlardı hep. Ve büyüklerin hiç anlamadığı oyunlar oynar dururlardı. Büyükler anlamıyordu ama... Aleyda’nın sihirli parmakları vardı...
Bir ara Selim tüm cesaretini topladı ve Filizin gözlerinin içine baktı. Filiz, Selimin kendine baktığını fark etmişti. Başını kaldırdı bir an baktı ve gözlerini kaçırdı. Selimin zaten az olan cesareti iyiden iyiye kırıldı. Filiz gitmek için ayağa kalktı. Selim peşinden yolcu etmek için gitti. Tam kapıdan çıkarken Filiz
Martılar ve boğaz, İstanbul... Hüzünlü martılar üzerine bir fabıl..
Günümüzde yaşanan ama ders alınması gereken bir arkadaşlığın öyküsüdür bu.Sevgiyi başka amaçları için kullanan insanları tanımada çok yararlı
sadece bir kişiye değil, yüreğime sarılışlarıyla farklı duygular akıtan herkese dair.. abla, arkadaş, anne..
Bu yazıyı yazdıgımda hep şunu sormuştum kendime... bu yaşamın kıymetini bilemeyecek kadar zavallıyız. ister şehirli,ister modern. önemli olan sadece saglık aslında...
Taksi dev vitrinli mağazaların bulunduğu, en işlek semte geldiğinde, 'Burada kalalım..'/ dedi..'Tabi efendim..'/'Borcumuz ne kadar..'/'İki milyon iki yüz bin..'/