Uzungöle Kar Yağıyor...
Dedeler torunlarına kızak yapıp uyandıklarında görüp sevinsinler diye usulca başuçlarına bırakıyor.
"Her yazarın içinde bir intihalci vardır, önemli olan ona güzel bir kılıf bulmaktır." - Oscar Wilde (Kurgusal)"
"Her yazarın içinde bir intihalci vardır, önemli olan ona güzel bir kılıf bulmaktır." - Oscar Wilde (Kurgusal)"
Dedeler torunlarına kızak yapıp uyandıklarında görüp sevinsinler diye usulca başuçlarına bırakıyor.
"Ne kadar zamandır burada olduğunu bilmiyordu. Kapkaranlık bir hücrede hayaller ve rüyalarla karışık bir dünyada bekliyordu. Bu bekleyişin ne kadar süreceği, sonunda ne olacağı konusunda bir fikri yoktu."
Gece öylesine karanlıktı ki etraftaki tüm canlılar bir daha gün ışığını göremeyeceklerini düşünerek endişe içinde kıvranıyorlardı. Sıradan bir İstanbul gecesinden farklı değildi belki gökyüzünün kara bulutlarla kaplı olmasını saymazsak. Simsiyah bir yağmur yağıyordu İstanbul'a, fakat toprağı ıslatan sağanak haricinde yere kapanmış bir kızın gözyaşları da ıslattı o gece
“kırmızı balık gölde
kıvrıla kıvrıla yüzüyor
balıkçı hasan geliyor
oltasını atıyor”
Büyükçe odanın köşesindeki mutfağa benzemeyen eğik tezgah üzerinde kimsenin bilmediği – belki de bir anlamda var olmayan – mezeleri hazırlarken tam olarak tanımlayamadığı bir beklentisizlik içerisindeydi. İçindeki beklentisizliği o denli yoğun olarak hissediyordu ki, bu beklentisizliğin varacağı durum bir beklenti halini almıştı.
Kilisede yanan bütün mumları neden üflemiştim bir çırpıda, hem de herkesin gözü önünde?
Teknolojinin ilerlemesi ve medyanın toplumlar üzerindeki büyük etkisi sayesinde, insanlar gizil bir karmaşıklığa sürünmekteler. Daha hızlı düşünmek, daha çabuk davranmak zorundayız. Godot'yu bekleyen ruhlarla sarılmış benliklerimiz bile daha hızlı bekl
kendimize benzemediğimiz, varlığımızdan ve özgün yanımızdan uzak yanlarımızdı anlattıklarım kendi dilimce. iyi okumlar
Birazdan gözlerini açacaksın ve rüyaların en garibi olan Dünya’ya başlayacaksın. Ağaracak gün ve senin o garip dünyanın uzak ayrıntıları aydınlanmaya başlayacak yavaş yavaş...
Günaydın çocuk!
Kelebek kanatlı melekler.. Denizin üzerinde yürüyen bir adam... Dünün bugünün ve yarının dalgaları ile dünün, bugünün ve yarının butuları.
...Bir boşluk daha boşaldı nasıl olduysa, artık dolmayı bekler.
Bir gün Adem, Havva ile elma mevzuu yüzünden küsmüş, ayrı kulvarda takılırken üzgündü. Beni dert ortağı yapmak istercesine:
Siz öldüğünüzde şu an çevrenizde olanlar ne yapar sizce?Kimler üzülür,kimler sevinir ya da kimler için herşey aynı devam eder?