Ruhumuza Bakan ATATÜRK ve Korkut Uluð
Seval Deniz Karahaliloðlu

Ýzmir Bornova Iþýk Kent Eðitim Kampüsünde muhteþem bir Atatürk tablolarý sergisi açýldý. Geçtiðimiz aylarda, Ýzmir ArtShop'da açýlan bu sýra dýþý sergi o kadar beðeni topladý ki yoðun istek üzerine tekrar sergilenme kararý alýndý. Serginin bu kadar sevilmesinin nedeni Atatürk portrelerinin sanki canlý gibi olmasý. Bir an dile gelip sizinle konuþmaya baþlayacaklarýný zannediyorsunuz. Ama onlar zaten konuþuyorlar. Tablolara, size baktýklarý kadar samimi bakarsanýz Kurtuluþ Savaþý destanýný, Laik Türkiye Cumhuriyetinin nasýl ve hangi þartlar altýnda kurulduðunu ve Cumhuriyet Devrimlerinin öykülerini dinleyebilirsiniz. Yeter ki kulak verin.

Ýnsanýn yüreðini titreten bir çift göz size bakýyor. Ruhunuzun derinliklerine iþliyor.
Atatürk resimlerine duyulan bu ilgi Mustafa Kemal’in gözlerinden kaynaklanýyor.
Gözlerde yoðunlaþan bütün duygular yüze mükemmel bir duyarlýlýkla daðýlýyor. O nedenle, tablolara bakanlar büyülenmiþ biçimde Atatürk'ün gözlerinde kayboluyor. Yakýn plan Atatürk tablolarý insaný çarpýyor. Karþýmýzda etten kemikten bir insan var. Dokunma mesafesindeki büyük ebatlý tablolardaki bakýþlar insaný delip geçiyor.

Ýnsanýn ruhuna dokunan bir þeyler var bu gözlerde. Binlerce kelime sadece duygu olup insaný ele geçiriyor. Bunu yüreðinde hisseden bir Fransýz soylusu geçtiðimiz yýllarda Mustafa Kemal Paþa’nýn tablosunu satýn almak ister. Bundan bir kaç yýl önce, Paris Louvre Müzesi Carousell Salon Sergisinde yer alan Atatürk portresi Fransýz soylusunu yüreðinden vurur. Fakat ressam Korkut Uluð Çanakkale Þehitleri Sergisinde sergileyeceði için tabloyu satmaz. Çünkü bunlar, insanýn ruhuna bakan duygu yüklü tablolar.

Sadece duygu yok. Bir hayat tarzý da var. Mesela fötr þapkasýyla gördüðümüz Atarürk þapka devriminden hemen sonra Anadolu’yu gezer, Türk insanýný çaðdaþ medeniyet çizgisine çekebilmek için þapkasýyla, kýlýk kýyafetiyle ama en önemlisi tavrýyla örnek olur. “Fötr Þapkalý Atatürk”’e bakarken düþünmeden edemiyor insan. Sevgili Atatürk, bu milleti karanlýk yobazlarýn pençesinden kurtarýp aydýnlýk, müreffeh bir Türkiye kurma hayaliyle yaþadýn. Hep öncü oldun. Asil ve vakur tavýrlarýnla bir devlet adamýnýn nasýl olmasý gerektiðini gösterdin. Giyimindeki ince zevk, aðýrbaþlý beyefendi tavrýnla hep saygý gördün ve sevildin. Sen daima çaðdaþlýðýn simgesi fötr þapkanla anýmsanacaksýn. Ama bugün bazý kiþiler baþlarýna sütyen geçirmekte beis görmezken, tablodan bize soru soran bakýþlarla bakýyorsun? Türkiye'nin nereden nereye geldiðini sordurtan, düþündüren bakýþlarla içimize bakýyorsun. Tek bir bakýþýnla her þeyi anlatýyorsun.
Kalpaklý Tablo. Milli Mücadele yýllarý. Tam anlamýyla yokluk, sefalet, yobazlýk, cehalet, dize kadar ihanet ama asla umutsuzluk deðil. Mustafa Kemal Paþa vataný kurtarmak için 72 cephede 7 düvele karþý savaþýyor. Bu ölümüne bir savaþ. “Hattý müdafaa yoktur, sathý müdafaa vardýr”. Mustafa Kemal Paþa ileriye, uzaklara bakýyor. Geleceði görüyor. Kuracaðý Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri o gözlerde atýlýyor. Bu bakýþlardan kaçmak, saklanmak mümkün deðil. Bazý kansýzlar o nedenle Atamýzýn yüzüne bakamýyorlar. Gözlerindeki anlamdan kaçamadýklarý için....

Profilden bir tablo. Ýnsancýl, sýradan bir baba. Bu bizim milletimizin, Türk Milletinin babasý. Sýcak sevecen, kýzý Ülkü’yle oynayýp, ona yeni Türk Alfabesini öðretecek kadar ilgili bir baba. Düþünceli, asil ve vakur... Mavi Atatürk. Mavinin hüznü vurmuþ Mustafa Kemal Paþanýn üzerine iç düþmanlar, dýþ düþmanlarla çepeçevre sarýlmýþken direnmek kolay mý? Dýþ düþmanlar neyse, ama iç düþmanlar? Vatan hainleri? Onlarý ne yapacaksýnýz? O nedenle, bu hüzün. Kendinden olanýn, mübarek Anadolu topraklarýnda yetiþmiþ, beslenmiþ olanlarýn ihanetine katlanmak daha aðýrdýr çünkü...
Mehmetçik ve Anzak Askeri. Mustafa Kemal Paþa Çanakkale Savaþý sonrasýnda hayatýný kaybeden Anzak askerleri için “oðullarýný bu topraklarda kaybeden anneler evlatlarýnýz için üzülmeyiniz. Onlar þimdi Mehmetçik ile koyun koyuna yatýyor. Artýk onlar bizim çocuklarýmýzdýr” der. Ýþte bu olaðanüstü insancýllýk ve duyarlýlýk Korkut Uluð’un fýrçasýnda tabloya dönüþür. Bir zamanlar karþý taraflarda savaþan Mehmetçik ve John þimdi ayný topraklarda koyun koyuna yatan kardeþtirler.

Ressam Korkut Uluð Mustafa Kemal Atatürk’ün resimlerini yaparken yaþadýklarýný þöyle anlatýyor. “ …Mustafa Kemal'imizin portrelerini yaparken gözü için kullandýðým bir lacivert boya damlasý ya da ''Çanakkale, Kuva-yý Milliye'' serisini yaparken kullandýðým bir kýrmýzý fýrça vuruþu beni aðlatmaya yetiyordu. O an Mustafa Kemal 'i yaþýyordum, benim için çarpýþan ve þehit olan Anadolu insanýný minnetle anýyordum. Yýllarca süren bu çalýþmalarda tüm bu güzel insanlarýn yaþadýðý dehþetli olaylar hep içimdeydi, tablolarý yaparken hep benimle birlikteydi…”

Burada amaç, bir þeyler satmak deðil. Zaten satmayý, çalmayý baþýmýzda bulunan çok sesli bir koro mükemmel bir biçimde beceriyor. Hayýr, burada amaç bir þeyler "paylaþmak". Ýnsani bir þeyler "paylaþabilmek" ! Ýnsani duyarlýlýðýn ortak paydasýnda buluþabileceðimiz bu sergi, gelecek kuþaklara miras olarak kalabilecek bir hazine olma özelliðini taþýyor. Anneler babalar, çocuklar, gençler þimdi Laik Cumhuriyetin deðerini anlayabilmek için Atatürk’ü bir kez daha hatýrlama ve onun ideallerini anýmsama zamaný. 18 Mart Çanakkale Þehitlerimizi anma haftasý kapsamýnda açýlan Atatürk Resimleri sergisi Ýzmir Bornova Iþýk Kent Eðitim Kampüsünde Nisan ayý sonuna kadar gezilebilir.