..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Ömür İsfendiyaroğlu




18 Ekim 2001
İncir Ağaçlarının Ötesi  
Ömür İsfendiyaroğlu
Beyoğlu'nu Galata'ya bağlayan tünel, beni sana bağlayan sevgi...


:BDCH:
Bir köşesinde, aşk hikayeleri, bir diğerinde kavgalar, cinayetler tiner… sağ tarafta lezzet, biraz ilerde keyif, boylu boyunca , yol boyunca uzanan düşler ve yolun sonunda hayat…

Gün batımında, sonbaharda burdayım. O sevdiğim tarih kokulu semtte, yanımda sevdiğim… Ya ilk buluşmanın verdiği heyecandan, ya senin güzel kokundan; ne tarih umrumda, ne burnumda birahanelerin fıçı fıçı, duman duman kokusu…

İki sevgiliyi yanyana görme hevesimden yada, seni daimi sevgilimle tanıştırma isteğimden bir telaşla Beyoğlu’na götürdüm.
Beyoğlu’nun karanlığında, aydınlığında ben ve sen yürüdük. Yanımızdan sarhoşlar, aşıklar geçti. Binbir surat, binbir hayat gördük aldırmadık. Ne “Pala”nın Beyoğlu’na sığmayan bıyıkları, fötr şapkası, iri taneli tesbihi, ne de alev alev yanan kırmızı mendili dikkatimizi çekmedi. Biz seninle incir ağaçlarının arasında yürüdük, tramvay yolunda yürüdüğümüzü sanarak. Herbirimiz kendi geçmişine dayanmış, incir ağaçlarının ötesine doğru, bir yolculuğa çıkmıştık. Deva çıkmazına vardığımızda incir ağaçları yerine bir Beyoğlu çıkmazı vardı karşımızda. Ne yürüdüğümüz yol toprak yoldu, ne de tepebaşı mezarlıkları; bunların hiçbiri yoktu.

Beyoğlu’nu Galata’ya bağlayan Tünel varsa beni sana bağlayan birşeyler olmalıydı. Daha ilk günden bir bağlılık istemekle başlamıştım beklentilerime. Beklemek, bekletilmek, beklentiler seninle birlikte hep peşimden geldiler.
Telefon etmeni bekledim, aramadığın günlerde. Yaş günümü hatırlamanı; beklemediğim bir anda, bana bir buket çiçek yollamanı bekledim.
Seni değiştiremiyeceğimi bildiğim gibi, kıskançlık yapmasını da iyi bildim. Ve ben tüm beklentilerimi birbirine ekleyerek, senin beni sevmeyi bırakmanı bekledim.

Hayat benim için beklenti demekti; belki de senin içinde. Diğer insanlar da beklediler sevmek için, yaşamak için… Beklentiler olmasa hayat olmazdı belki ben hiç bilemedim. Niye aranmadım diye düşünüp kendi kendimi yiyeceğime,nerede olduğunu merak edeceğime, yanındaki kız arkadaşına aldırmamayı öğreneceğime, neden seni sadece beni sevdiğin için sevmedim? Belki de beni sevmediğindendir, ben hiç bilemedim.

Nasıl şimdi bir Pera yerine Beyoğlu varsa, incir ağaçlarının, üzüm bağlarının yerinde yeller esiyorsa, onca café, restaurant varken deli gibi “Markiz”e gitmeyi isteyipte gidemiyorsam. İncir ağaçlarının ötesine geçme vakti gelmiş demektir.

Beklentili yada beklentisiz, sevgiyle geçelim incir ağaçlarının ötesine…Çünkü hayat geçmişten gelen, tanıdığımız bildiğimiz o incir kokulu ağaçların çok daha ötesinde.

Günbatımında, baharda burdayım. O sevdiğim tarih kokulu semtte, yanımda kimse yok sürüklediğim... Ya Beyoğlu’un sevmenin verdiği heyecanın ürpertisinden yada akşam serinliğinden üşüyorum. Birahanelerin keskin kokusu burnumda, incir ağaçlarının ötesine doğru yürüyorum.


Sevmediğin Perşembe günlerinin anısına

17.05.2001 Perşembe
Ömür İsfendiyaroğlu





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şimdi
Mentollü Umutlar
Thenedos'un Şarkısı
Fısıltı
Gün İçindeki Gelgitler
Siyah ve Beyaz Perşembeler
Yeni Güz
Sıradaki Sıradan Perşembe
İncir Ağaçlarının Ötesi 2
Rüzgarın Kızı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatımda İlk Kez Bir Kadın İçin Heyecanlanıyorum
Hayata Dokunmak
Nilüfer'e, Nilüferime...
İstanbul Calling, İstanbul Embracing
Nişa Oyunu
Meleklerin Gözyaşı
Yaşam Mucizedir
Bir Rüya
Yıldızlar
Düşümün Öte Yanı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bulmaca [Öykü]
Pulkanatlı Öykü [Öykü]
İçinden bir isim tut [Öykü]
O Pity Pity Karamela Sepeti [Öykü]
Servi [Öykü]
Buluşma [Öykü]
Seni Seviyorum... [Öykü]
Maskeli [Öykü]
Sinek [Öykü]
Düşmek [Öykü]


Ömür İsfendiyaroğlu kimdir?

Kişiliğimin tam anlamıyla gitmek istediği yoldan gitmek ve bunu yaparken de başkalarının bam tellerine dokunabilme isteği çoğu zaman hissettiğim. Yaşamımın hiçbir evresinde yazı olmadan yaşayabileceğimi düşünmüyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her kitaptan, her satırdan, her cümleden kısacası; yaşamın sözcüklerinden etkilenirim


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömür İsfendiyaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.