Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Yaratıcı yıkım iktisat bilimine ait bir kavramıdır. Bir iktisatçı ki çok meşhurdur ve adını anmanın çok da önemi yoktur, bu kavramı icat etmiş. Bu kavramla kapitalist sistemde gelişmenin büyük çaplı değişimlerle gerçekleştiğini ve özellikle yeniliklerin mevcut düzen açısından bir yıkım oluşturduğunu ifade eder. Ekonomilerde yenilikler eskilerin yıkımını gündeme getirir veya bir yıkım olmadan yenilikler doğmaz. Örneğin iletişim alanında elektronik postanın yaygınlaşması ve internet klasik pazarlama usullerinde bir yıkım oluştururken yepyeni bir ekonomik alan açmıştır. Bu yeniliğe uyum sağlayanlar ayakta kalacaklar uyum sağlayamayanlar tasfiye olacaklardır. Gelişmenin dinamiği budur. Ekonomik krizler için de benzer şeyler söylenir. Kriz kelimesinin kökü Latince imiş ve bir anlamı da fırsatmış. Anlayacağınız krizde ayakta kalabilenler için aynı zamanda normalin ötesinde fırsatlarda doğar. Kriz sonrasında yeniden yapılanmalar başlar ve bakarsınız daha önce adını hiç duymadığınız işler ve zenginler çıkar. Yaratıcı yıkım ve kriz kavramlarını insanın felsefi ve edebi düşünce tarzındaki gelişmeye de uygulamak mümkün mü diye düşünüyorum. Acaba insanın zihni gelişimi yıkımlarla mı gelişir? Düşünce tarzımızı gerçekten değiştirebilir miyiz? Farklı ve yeni fikirleri nasıl kabul edebiliriz veya ikna oluruz? İnsan gerçekten kendi düşüncelerini yıkabilir mi veya dışardan bir etki böyle bir şeye neden olabilir mi? Yoksa insan sadece uyum mu sağlar? İnsan düşüncesinde kriz nedir? Psikolojik bir olgumudur? İnsan düşüncesinde ve algılamasındaki değişim ilginç bir konu. Değişim bir hareketi de içeriyor aslında. Fizik yasalarında olduğu gibi… Bir etki mutlaka bir tepkiyle karşılanacağına veya termodinamikte bir şeyi ısıttığınızda enerjinin transferiyle sonuçlanacağına göre acaba dışsal etkiler düşünce dünyasında da benzer midir? Yeniliği veya hareketi durağan olmaktan çıkma hali olarak düşünürsek insan düşüncesini hareketlendiren şey nasıl bir şey olmalıdır? Başka bir deyişle hep aynı şekilde düşünmek durağanlık olarak tanımlanırsa başka şekle doğru hareket tanımlayabilir miyiz?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © KERİM ALİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |