..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > osman tatlı




26 Aralık 2010
Mahsun Kırmızıgül'den Açılıma Destek Filmi  
osman tatlı
Kırmızıgül’ün kafası karışık mı? Cevabını dikkatli izleyen birçok seyirci görecektir ki Kırmızıgül Tanzimat dönemi sonrası dönemlerde aydınların yaşadığı duruma benzer bir noktada durmaktadır. Doğu batı arasında gidip gelmek bu ülkenin kaderi maalesef. Aydınından, sanatçısına, sinemacısına, yazarına, politikacısına kadar birçok insan nerde durması gerektiğini bilmiyor. Bilemiyor. Kafa karışıklığının topluma yansımalarını kutuplaşmalarda görmek mümkündür…


:ADFH:
New York’ta Beş Minare izlerken Türk sinemasının sinema dilinin aksiyonla beraber geliştiğini görmek ve zevk vermesi beni sevindirdi. Film ortak yapım ve yabancı oyuncularla çevrilmiş olsa da gayet başarılı buldum. Filmin zaafları çok olmasına rağmen, diğer yapımlara örnek bir çalışma olacağına inanıyorum.

Kırmızıgül’ün sinemasını iki yönden ele almak gerekiyor. İşlediği temalar ve sinema dili diye. Kırmızıgül, filmlerinde öyle çok şey anlatma derdindeki filmi analiz ederken tek bir konu merkezli hareket etmek zorlaşıyor. Dolaysıyla bu yazıyı iki kısma ayırmak zorunda kaldım. Birincisi filmin teması, ikincisi filmin eksiklikleri diye ele almak okuyucu açısından daha anlamlı olacaktır.

Açılıma Destek Filmi Yapmak

Kırmızıgül, sonradan dâhil olduğu-olmaya çalıştığı sınıfa, geçmişinden ve toprağına dair derdini anlatmak istemesi doğaldır. Bu ülkenin sinemacısı toprağına yabancı filmleri seriye bağlayarak üretirken, batı ve doğu arasında sıkışan insanlarımızı da birilerinin anlatması gerekiyordu. Sanırım Kırmızıgül bu misyonu üzerine alan yönetmen adaylardan biridir. Filmlerinin içeriği doğal olarak tartışmaya açık hale gelmektedir.

Kırmızıgül, Güneşi Gördüm filmiyle gündemden düşmeyen açılım tartışmalarına kendi açısından hükümeti destekleyen bir film yapmasıyla iktidarla farklı düşünmediğini ortaya koydu. Son filminde açılımın başka bir ayağını yönelik desteğini devam ettirdiğini görmüş olduk. Öyle görünüyor ki bundan sonrada toplumsal barışı ön gören ve insanımızın gelişimine katkı temalı diyalogların ağır bastığı, biz düşündüğünüz gibi değil aslında şöyleyiz derdiyle hareket eden filmler devam edecek.

Güneşi Gördüm, doğu sorununa teğet geçerek, Kürtlerin cinselliğe bakışını ki radikal yönüyle merkeze alarak, Kürt sorununa mesafeli yaklaşmayı tercih ettiği gibi devletin iki yüzünün varlığına rağmen devlet bizimdir düşüncesini noktayı koydu.

Kürt meselesi sinemada ilgi uyandıracak bir projedir. Birçok kesimin ilgisini filme yönelmesini sağlar. Yine sinema da radikal dinci grupları, tarikat ve Türk polisi konuları da birçok kesimin ilgisini çekecek popüler konulardandır. Kırmızıgül, film konularını geneli kuşatacak şekilde seçmeye özen gösterdiği gibi iktidarla paralel hareket ederek, sinemasına güç katmayı hedefliyor.

Film, dinler arası diyalog felsefesiyle, Avrupalaşma sürecinde batılıların bizi bazı radikal gruplar nedeniyle yanlış anladıklarını, terörle İslam’ı aynı kefeye koydukları düşüncesinin önüne geçmeyi hedeflemektedir. Batının bizi doğru anlama derdi, Kırmızıgül Gâvurda olsa, insandır düşüncesiyle tezahür ediyor. Farklı dinlerde olabiliriz. Önce kilise de sonra cami de nikâh kıyılabilir. Bir Müslüman Hıristiyan kadınla, Müslüman bir kız Hıristiyan bir erkekle evlenmesinde sorun yoktur. İnançlar farklı da olsa birbirlerini sevebilir, sorun yaşamadan mutlu olabilir. Yine iki farklı dine rağmen problemsiz çocuk yetiştirebilirler. Batılılar bazı kendini bilmez teröristler eylemler ve eylemlerde yakınlarını kaybeden nedeniyle hepimizi aynı kefeye koymuşlardır mantığına Kırmızıgül cevap verirken, içerde de Acar’ın dincilere karşı olumsuz bakışını da yumuşatıyor. Acar’ın Ilıman İslamcılara saygı ve sevgisi artıyor.

Ne kadar çok farklı din görüşleriyle karşı karşıya kaldığımızı Kırmızıgül net ortaya koysa da aradaki ayrımları ortaya koymakta başarısız kalıyor. Kırmızıgül, Hacı Gümüş karakteri üzerinden tarafını belli ederken, Cemaati sadece devlet kontrolünde merak edecek bir şey yok derken, radikal olanlara da devletin yaşama hakkı vermeyeceğini izleyicisine mesajını net vermektedir.

Gündemle görüyoruz ki her kesimden radikal anlayışlar yontuluyor. Kırmızıgül yontma işini din boyutunu üzerine alıp, elinden geleni yaptığını söyleyebiliriz. Böylece Kırmızıgül hem içerde hem dışarıda insanların bir arada kavga etmeden yaşayabileceklerini göstermiş oldu.

Dinler arası diyalog kapısını, Uzak İhtimal filmi açsa da filmin salt aşk merkezli olması, tartışmalara meydan vermemek adına diyaloglardan kaçınması istenen sonucu vermemişti. New York’ta Beş Minare filmi Uzak İhtimal filmine göre kendini daha net ortaya koyuyor.

Sahi bu ülkenin Hıristiyan inancıyla bir sorunu var mı? Ki birileri sürekli bu ülkenin insanlarını batılılara âşık etme ya da evlendirme derdine düşmüş…

Kırmızıgül, ülkesinin insanlarının batılılara terörist olmadığını ispatlama derdinin yanında bir doğu insanın cehaletten kurmayı hedeflemektedir. Filmlerinde sürekli doğudaki insanların cehaletin batağında debelendiklerini, cehaletin neden olduğu olaylara değinmesi, doğu insanın eğitilmesi gerektiğini altını çizerken aynı zaman gençlerin bazı gerçekleri gördüklerini kendilerini düzeltmeye çalıştıklarını ama mahalle baskısıyla karşılaştıklarının vurgusu unutulmuyor.

Beyaz Melek’le doğu insanın erdemli, batıdaki insanların ise yozlaşmış yönlerini anlatmaya çalışan Kırmızıgül, Güneşi Gördüm ile Kürtlerin sonradan görme ve cinsiyet değiştirmenin kardeşkanını akıtabileceğini dramlaştırarak doğuyla bir neviyle kendiyle hesaplaşarak geldiği yerdeki insanlardan farkını vurguladı. New York’ta Beş Minare’yle hesaplaşmanın bitmediği, kan davasının yarattığı yıkımlarıyla doğunun kusurlarını tek tek saymaya devam edeceğini gösterdi. Hacı Gümüş’ün memleket özlemi daha iyi yansıtılamazdı.

Kırmızıgül’ün kafası karışık mı? Cevabını dikkatli izleyen birçok seyirci görecektir ki Kırmızıgül Tanzimat dönemi sonrası dönemlerde aydınların yaşadığı duruma benzer bir noktada durmaktadır. Doğu batı arasında gidip gelmek bu ülkenin kaderi maalesef. Aydınından, sanatçısına, sinemacısına, yazarına, politikacısına kadar birçok insan nerde durması gerektiğini bilmiyor. Bilemiyor. Kafa karışıklığının topluma yansımalarını kutuplaşmalarda görmek mümkündür…

Kırmızıgül, yapacağı filmlerde yerli sosyolog, psikolog ve siyasal bilimcileri yanına alarak, senaryolarını yazarsa, başarılı sosyal filmlere imza atacağı kesindir. Ciddi tartışmalara ortam hazırlayarak, sinemanın toplumsal yönü ön plana çıkabilir. Böylece sinema tekelci festivalcilerin ve absürt komikliklerin elinden çıkmış olur.

Devam Edecek

Osman Tatlı
www.sinemaelestirisi.com
suskunsinemayazilari@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
İklimler / Film Eleştirisi
120 / Film Eleştirisi
Üç Maymun / Film Eleştirisi
Neşeli Hayat
The İmam"ın Savaşı Kiminle
Doldurmanın Tadı Adından Değil, Malzemesinden Anlaşılır
Türkiye Sineması ve Sinemada Algı
Şiddetin Yükselen Yeni Adı: Testere
Suskun Sinema Yazıları
İlişkilerde İklim Yapaylığı

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Edebiyat Fakültesinde Dergi Çıkarmak
Nişantaşı"nda Kitap Okumak Kedi, Köpeklere Kaldı
Batı Rüzgarı Doğu Rüzgarı
Kitabın Hayata Yansıması ve Yabancılaşma
Köşe Sultanları
Doğu Felsefesi ve Kişisel Gelişim
Sanal Sohbet
Facebook Dindarlığı
Dershaneler Ne İş Yapar?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnızlık Sözleri I [Öykü]
Hayalim Yazar Olmak [Roman]
Hayalim Yazarlık [Roman]
Okuyorum Ama Yazamıyorum? [Roman]
Yazar Kimliği [Deneme]
Aşk ve Cinsellik Ayrı Şeylerdir [Deneme]
Aşk Yolculuğu [Deneme]
Yazar Konuları Nereden Alır [Deneme]
İslamda Kadına Kırbaç [Deneme]
Yazarlık Yolunda Ara Söz [Deneme]


osman tatlı kimdir?

okuyucu ile beraber yolculuk yapmak


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman tatlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.