..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitabýnýn bir kopyasýný gönderdiðin için saðol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceðim. -Moses Hadas
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Tarihsel Olaylar > Salih Zeki Çavdaroðlu




15 Ocak 2011
"" Muhteþem "" Dizide Namaz da "" Muhteþem "" Kýlýnýr.  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Bir tv kanalýnda yayýmlanmaya baþlanan " MUHTEÞEM YÜZYIL " dizisinin yapýmcýlarýnýn tarihi gerçekleri nasýl saptýrdýklarýna dair eleþtiri...


:AEJC:
Türkiye kamuoyu 11 Aralýk 2010 tarihinden buyana bir televizyon kanalýnda baþlayan ve adý Kanuni Sultan Süleyman (27 Nisan 1495 –6 Eylül 1566) a Avrupalýlarca verilen sýfata kinâye olarak “ MUHTEÞEM YÜZYIL “ olarak belirlenmiþ bir diziyi tartýþýyor.
Dizinin daha yayýnlanmadan sadece “ fragman ” ýnýn gösterimiyle baþlayan eleþtiriler, birinci bölümünün yayýnlanmasýyla birlikte, RTÜK’ e 75 bini aþan rekor þikayet baþvurusunda bulunuldu.
Þikâyetleri deðerlendiren üst kurul, dizide toplumun milli ve manevi deðerleri ile, tarihe mal olmuþ bir þahsiyetin mahremiyeti konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmediðini, ayrýca ihlâl da edildiðini tesbit etmiþ ve ilgili yayýn kuruluþuna ihtar verilmesini 12 Ocak 2011 günü kararlaþtýrmýþtýr.
RTÜK’ ün bu kararý ile tartýþmalar bitmez; aksine daha da artar. Bir çok televizyon kanalýnda tarihçiler, dizinin lehinde , ya da aleyhinde görüþler belirtir. Bunun yanýnda bir çok yazar gazetelerindeki sütunlarýný bu diziye ayýrýrlar.
Meselâ Prof. Dr. Ahmet Yaþar Ocak: "Ýzlediðim kadarýyla beðenmedim. Replikler biraz zaman dýþý. Bir ara Þekspir okuyormuþum gibi geldi. Mahremi sergilemek gibi bir sinema anlayýþý vardý...” derken, Tarihçi- Yazar Mustafa Armaðan: "Kötü niyet aramak istemiyorum ancak örnek alýnmasý gereken bir padiþahý zevk, sefa düþkünü gibi göstermek toplumu idealsizleþtirir. Bu toplum böyle bir diziye layýk deðil." Diyor, “ Kanuni ” romanýnýn yazarý Okay Tiryakioðlu ise görüþlerini : "Dizi bu haliyle Türk izleyicilerinden çok yabancýlar izlesin diye yapýlmýþ. Batýlý hayal dünyasýna hitap eden bir yapým olmuþ. Mekan ve kostümler dýþýnda hiçbir þey yerli yerince deðildi." þeklinde ifade ediyordu.
Bu genel eleþtirilere mercek tutulduðunda ise :
_ Dizideki olaylar 1520'lerde geçmekte ise ve o tarihte “ Harem “ Topkapý sarayýnda deðil de 1540’ lara kadar, Beyazýt’ ta eski sarayda yapýlanmýþ olmasý gözardý edildiði,
_ Kanuni’ nin, babasý Yavuz’ un vefatýndan sonra, tarihsel kayýtlara göre selefi hünkârýn Çorlu’ dan gelecek cenazesini veliaht olarak Edirnekapý’ da karþýlayýp, cenaze namazý kýlýndýktan sonra “cülûs“ töreni ile tahta çýkýþýný anlatýr.
Böylesine net bir tarihi veri ortadayken, babasýnýn cesedi daha soðumadan, oðulun içki ve iþret aleminde sunulmasýnýn, býrakýn tarihi verilere aykýrýlýðýný, Türk insanýnýn inanç ve ahlaki davranýþlarý açýsýndan da “ kurgu” olarak kabul edilebilecek bir “ gaf “ deðil.
-Eski Tarih Kurumu Baþkaný Yusuf Halaçoðlu, dizide tarihi gerçekleri tersyüz edilmesine þu sözleriyle haklý olarak þiddetle itiraz ediyor ve :
“ Yavuz Sultan Selim'in Rodos seferi için 200 parça kalyon hazýrlandýðý söyleniyor. Osmanlý'da ilk harp gemisi 1644'te inþa edilmiþtir.
16. yüzyýlda adýna Avrupa denilen müstakil bir coðrafya yoktu. Bu kavram 18. yüzyýldan sonra aydýnlanma döneminde ortaya çýktý.
Hareme kýzlar, seçilerek alýnýr, ardýndan çok ciddi bir eðitimden geçirilirdi. Baþta örf-âdet olmak üzere Ýslami ilimler ile kabiliyetlerine göre birer sanatta yetiþtirilirlerdi. Dizideki harem halkýnýn davranýþlarýnýn, asýrlar boyunca süzülerek gelen 'saray terbiyesi ve nezaketi'yle alâkasý yok...” diyordu.
- Osmanlý saray teþrifât düzen ve geleneðinde hiç bir saray mensubunun padiþahýn huzuruna baþ açýk çýkamayacaðý kuralýna raðmen, dizide baþta sadrâzam olmak üzere, bütün þahýslar, büyük bir rahatlýkla yalýnayak, baþý kabak padiþahla “ asker arkadaþý” rahatlýðýnda görüþüp, konuþtuklarýna þahit oluyoruz.
-Dizinin jeneriðinde kullanýlan müzik ve danslara baktýðýmýzda, bunlarýn kesinlikle Osmanlý müzik ve eðlence anlayýþý ile baðdaþmadýðýný , dizide buna emeði geçenlerin bu konulara da “ oryantalist “ gözlükle baktýklarýný görüyoruz.
Bu çarpýklýklar dýþýnda, sayýlamayacak kadar tarihi hatayý tarihçiler tek tek ortaya koyuyor. Buna karþý dizinin senaristi hanýmefendi: “ Harem yoksa, Padiþahýn çocuklarý da polen yoluyla mý dünyaya geldi “ gibi gayet anlamsýz bir soruyla karþýlýk vererek, iþlediði kusurun üstüne zafer edâsýyla bir de tüy dikecektir.
Dizide baþta Kanuni, Hürrem Sultan ve Damat Ýbrahim Paþa olmak üzere, bütün tiplerinin isimleri , Topkapý Sarayý ve Harem dairesi gibi mekan isimleri aynen kullanýldýðý halde, kostümler, ritüeller ve olaylarýn tarihi gerçeklerle uzaktan yakýndan bir ilgisi bulunmadýðý güvenilir tarihçilerce eleþtirildiðinde, baþta dizinin tarih danýþmaný ve senaristi olmak üzere bir çok kiþi bunun bir belgesel deðil “ kurgu “ olduðundan bahisle, getirilen eleþtirilerin anlamsýzlýðýný söyleme gibi gayet kolay bir savunma durumuna geçiyorlar.
Ayný kiþiler deðiþik yer ve zamanlarda kendilerine getirilen eleþtirilere ise bu kere, çekimlerden önce o dönem ile ilgili 3000 sayfalýk bir belge yýðýnýný titizlikle incelediklerinden dem vuruyorlar.
Eðer bu bir belgesel deðil, bir kurgu ise 3000 sayfalýk belge üzerinde inceleme gereðini neden duydunuz diye sorma hakký bulunan kiþilere cevaplarý ne olacaktýr merak ediyorum.
Yukarda saydýðým tarihi hatalar bir tarafa, dizi hakkýnda her hangi bir hükme varmak için, dizinin tamamýný seyretmeye gerek yok. Sadece kendisini Kanuni Sultan Süleyman' ý canlandýrdýðýna inanmýþ bir adamýn, namaz sahnesindeki durumu ne kadar trajikomik bir vaziyetle karþý karþýya olduðumuzu bütün vahametiyle anlatmaya yetiyor.
Býrakýn Kanuni' yi, namazla haþýr neþir olan sýradan bir müslüman dahi, öylesine vahim ritüellerle namaz kýlmaz.
Adamýn alný belli ki hayatta secdeye pek gitmemiþ. Olabilir ama, o sahneyi çekerken, bir namaz vakti herhangi bir camiye gidip, cemaatin nasýl namaz kýldýðýný sadece kýyamý, rükuu, secdesi ile izlese idi, kendisini halâ Allah’ ýn huzurunda bir hükümdar deðil, aciz bir kul farzedecek ve rekatýn birinci secdesinden kalktýðýnda gözlerini, kibir ve azametle, yani meydan okurcasýna tavana dikmeyecek, aksine, baþýný önüne eðip, mahcup, âciz , fani ve zavallý bir kul olduðu inancýyla namazýný büyük bir mahviyet ile yerine getirecekti.
Bu birkaç saniyelik sahne dahi, dizinin ne kadar þifasýz bir hastalýk ile malul olduðunu göstermeye yetiyor…

http://ferahnak.wordpress.com/2011/01/15/%e2%80%9c-muhtesem-%e2%80%9c-dizide-namaz-da-%e2%80%9c-muhtesem-%e2%80%9c-kilinir/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihsel olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Tarih Boyunca Türkçemiz’ E ‘sadeleþtirme’ Adýna Yapýlan Ýhanetler ve Bunun Sonuçlarý
1923’ Te Okullarda Türk Mûsýkîsi Öðretimi Yasaklanmýþtý!..
Türkiye’ Nin 'Batýlýlaþtýrýlma 'Projesi Kapsamýnda Radyo’ Nun Misyonu Neydi?
Ziya Gökalp
Türkiye" de "Müzik Inkýlâbý" Nýn Gerçekleþmemesini, "" Bunu Karþý Devrimciler Engelledi "" Tezi Bir Çaresizliðin Ýtirafýdýr
Osmanlýca’ Nýn Tüketiliþi Dilimizi Tarzanca’ Ya Çevirdi
Ayasofya' Nýn Müze Olarak Kullanýlmasý Bir Mülkiyet Hakký Ýhlalidir
Türkiye’ de Yargý 27 Mayýs Darbesi Ýle Birlikte Bir Anda Guguk’ A Dönüþtü ve Meydana Gelen Hasar Bir Daha Asla Tam Anlamýyla Giderilemedi…
Ziya Gökalp’' In Musýki Ýnkýlâbý Günlerinde Kendinden Menkul Müzikologluðu

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yazdýklarý Ýle Yaþadýklarý Aykýrý Bir Sanat ve Edebiyat Adamý
Cumhuriyetimizin Kuruluþ Felsefesi
Türkiye’ Nin Önüne Konmuþ ‘batýlýlaþma’ Hedefinin Ne Kadar Yanlýþ Bir Hedef Olduðunu Artýk Anlamamýz Gerektiði Günlerdeyiz
Chp Ne Kadar Solcu Ya da Sosyal Demokrat; Daha Doðrusu Bu Ýddialarý Ne Kadar Doðru?
Emperyalist Dünyanýn Himayesindeki Piyanist Yine Sara Nöbetlerinde
Cinuçen Tanrýkorur
Türkiye’nin Siyaset Kroniði Piyanocusu Gene Hariçten Lied Okuyor!
27 Mayýs 1960 Darbesini Öncesi ve Sonrasýnda Sýcaðý Sýcaðýna Yaþamýþtýk
Münasebetsiz Muhtar Efendi
Ülke Olarak Yýllardýr Sosyal Þizofrenlerimizle Uðraþýyoruz…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.