..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - sedat Yalçýn
sedat Yalçýn - Gönülden naðmeler
Site Ýçi Arama:


Deneme
  Yapay Hayatlar (sedat) 9 Ocak 2009 Ýliþkiler 

Tüm yaþantýmýz hep baþka kiþilere yönelik sanki.Kendimize baþkalarýnýn gözü ile bakýyoruz.Kiþiliðimiz adeta baþkalarýnýn bakýþ açýsý ile deðerleniyor .Baþkalarýnýn gözündeki deðerimiz herþeyden daha önemli. Baþkalarýnýn gözünde saygýnlýðýmýz önemlidir ; ancak ondan daha önemli olan kendi kendimize olan saygýmýzdýr.Kendimize olan saygýmýzý yitirdiðimiz zaman,iþte o zaman,yýkýlýrýz.Ne yazýkki baþkalarýnýn gözünde saygýn olabilmek için kendimizden çoðu zaman vazgeçiyoruz.Sanki iki yaþantýmýz var.Gerçek ve yapay.

  Karakterin Deðiþtirilemezliði (sedat) 9 Aralýk 2009 Yaþam 

Doðuþtan gelen yapýmýz ile bize sonradan kazandýrýlan yapay yapýmýz arasýndaki çeliþki mutsuzluðumuzun belkide ana nedeni.

  Tahammülsüzlük (sedat) 14 Aralýk 2009 Yaþam 

Demek istediðim, sayý fazlalýðý hiç bir zaman haklý bir neden deðildir. Fazlalýk, sürü psikolojisi etkisi yapmaktadýr. Tabirimi mazur görün , sürünün/kalabalýðýn hoþuna giden þekilde davranmak, yazýlý veya sözlü ifadelerde bulunmak çok kolaydýr ve kolayca taraftar ve destek bulur.

  Ýnsan Sevgisi (sedat) 23 Aralýk 2009 Yaþam 

Hayvan sevmeyen insan sevemez diye bir söz vardýr. Ancak hayvan sevmek adýna, hayvanlara eziyet çektirmiyormuyuz acaba ? Empati denilen olguyu hayvan sevgisi için neden kullanmýyoruz ? Ýþte bu düþünceler ýþýðinda, farklý bir bakýþ açýsý ile, hayvan sevgisini irdelemeye çalýþtým

  Zaman Ýlacý (sedat) 17 Ocak 2010 Yaþam 

Herþey taze iken hiç unutulmýyacakmýþ gibi gelen her olayýn, zaman geçtikçe, artýk eskisi kadar acý vermediðini hissetmeye baþlarýz. Zaman ilacý etkisini göstermeye baþlamýþtýr artýk.

  Sorgulama/mak (sedat) 27 Ocak 2010 Yaþam 

Papaðan gibi ayný þeyleri tekrarlamak insanlara ve zihne kolay gelir. Sorgulama ise ayrý bir güç ve cesaret gerektirir. Ýnsanlarý diðer canlýlardan ayýran en önemli özelliði AKLA sahip olmasý deðilmidir. Aklýmýzý sorgulamada kullanmýyacaksak ,kaset gibi ayný þeyleri tekrar etmek aklý kullanmaktan ziyade aklý uyuþturmaz mý? Uyuþma da bir nevi alýþkanlýk deðilmidir ?

  Sevgi Karþýlýksýzmýdýr? (sedat) 2 Þubat 2010 Sevgi ve Aþk 

Halil Cibran’da ayný þeyi söylemiyor mu ? Çocuklarýnýz sizin çocuklarýnýz deðil. Onlar Hayat’ýn kendine duyduðu hasretin oðullarý ve kýzlarý Onlar sizinle gelirler ama sizden deðil. Sizinle birlikte olsalar da size ait deðil

  Allah Yardým Etsin... (sedat) 3 Mart 2010 Yaþam 

Dilimizden hiç düþürmediðimiz þu cümleler beni çok rahatsýz ediyor “ Allah yardým etsin”, ”Allah korusun”. Topu Allah’a havale ederek sorumluluklarýmýzdan kurtulduðumuzu sanýyoruz. Tam bir kandýrmaca. Zihnimiz bizi kýsa süreli de olsa oyalamayý baþarýyor bu þekilde. Ama nereye kadar! Þöyle bir bakalým gündelik hayatýmýza!

  Baþýn Saðolsun! (sedat) 5 Nisan 2010 Yaþam 

Ýnsanýn sevdiði bir kiþiyi kaybetmesi muhakkak üzüntü vericidir. Kim ne derse desin, acý duymamak olanaksýzdýr. Ateþ, düþtüðü yeri yakar. Diðer bir deyiþle, ateþin düþmediði yerler ise yanmaz. Daha açýk ifade ile, ölüm olayýnda, herkesin üzüntü duymasý sözkonusu deðildir. Ancak, üzülüyor maskesini takmak yolu ile, üzülenin yanýnda olmak istenir.

  Neden Saçmalarýz? (sedat) 30 Nisan 2010 Ýliþkiler 

Neden bir grubun taraftarý olmak zorunda kalýyoruz. Grup üyesi olmak güç demektir. Güç te maddi veya manevi yardým almak demektir. Yukarýda Dördüncü Murat ýn sözü ne kadar doðru ; grubun üyesi olmak , yardým almaya, onun sonucunda da emir almaya kadar uzanýr. Bu durumda her þartta grubun fikirlerini savunmak, dolayýsýyla da saçmalamak zorunda kalýrýz.

  Söz Gümüþse, Sükut Altýndýr. (sedat) 2 Mayýs 2010 Ýliþkiler 

Ýnsanlar, sessizliðinizi kendilerine karþý takýnýlmýþ olumsuz bir tavýr olarak görüyorlar çoðu zaman. Ya da canýnýzýn bir þeye sýkkýn olduðuna karar veriyorlar. Siz sessiz kaldýkça durmadan mantýk yürütüyorlar. Durmadan bu sessizliðin ne anlama geldiðini düþünüyorlar. Sonra da sizin kendi düþündükleri þeyi yapmakta olduðunuzdan emin oluyorlar. Bundan bir an olsun þüphe duymuyorlar. Sizin sessizliðinizi bir þeye yoruyorlar ve sonra onun öyle olmasý için bilinçsizce ellerinden geleni yapýyorlar. Ayný þeyi dünyaya da yapýyormuyuz ? Dünya sessizce kendini sunuyor bize, ama bizler sadece kendi yorumlarýmýzýn yansýmalarýný görüyoruz dünyada.

  Bayram Ziyaretleri (sedat) 7 Mayýs 2010 Ýliþkiler 

Düþündüm, neden bizler kiþiliklerimiz arasýna maddiyatý sokuyoruz. Hiç olmazsa bayram gibi özel günlerde, sadece yüreklerimizle birbirimizi kutluyalým. Daha doðru olmazmý? Ne dersiniz. Belki bir baþlangýç olur bu temennim.

  Bilgi Çaðýmý, Düþünce Çaðýmý? (sedat) 30 Ekim 2010 Yaþam 

Çaðýmýzýn bilgi çaðý olduðu söyleniyor. Bence deðil ! Günümüzde bilgiye ulaþmak çok kolay. Eskisi gibi ciltlerce kitaplara sahip olmak gerekmiyor. Bir tuþla hertürlü bilgiye eriþebiliyoruz. Günümüzde teknoloji, hamallýðý ortadan kaldýrmýþtýr ; gerek fiziksel, gerekse zihinsel hamallýðý. Dünyanýn bir ucuna yorulmadan gidebiliyoruz. Bir tuþla hertürlü bilgiye eriþebiliyoruz. O halde, bilgi, elde etmesini bilenler için kolayca eriþilebilecek bir konumda. Önemli olan bu bilgiyi kullanabilmek. Yani düþünmek. Zamanýmýz “Bilgi Çaðý” deðil “Düþünme/irdeleme” çaðýdýr. Ancak, farklý düþünme yöntemleri ile yeni bilgilere eriþebiliriz.

  Eski Bayramlar Gerçekten Daha mý Güzeldi? (sedat) 21 Kasým 2010 Yaþam 

Bugün geriye dönüp baktýðýmda bayramlarýn çok sade bir þekilde kutlanmýþ olduðudur. Yanýlmýyorsam asýl özlem duyulan bayramlar deðil, yaþanýlan o yaþ devreleridir. Çocukluk, gençlik çaðlarýna duyulan özlemin baþka bir tarzda ifadesi olsa gerek.B allandýra ballandýra anlatýlanlar aslýnda bayramlar deðil çocukluk ve gençlik yýllarýnýn o heyecanlarý.

  Kendi Hapishanemiz (sedat) 15 Þubat 2011 Yaþam 

Yaþam ýrmaðý gürül, gürül hýzla kopürdeyerek akarken, bizler kýsýr bir döngü içerisinde kendi hapishanemize kendimizi mahkum etmiþsek ; buna da yaþamak diyorsak, kendimizi kandýrmýyormuyuz acaba ?

  Alýþýlmýþýn Dýþýna Çýkmak (sedat) 1 Mart 2011 Yaþam 

Ýnsanlýk tarihi bunlarýn örnekleri ile dolu deðilmidir. Alýþýlmýþýn dýþýna çýkarak düþünen zihinler, insanlýðýn bugünkü seviyesine gelmesinde rol oynamýþlardýr. Eðer atalardan gelen bilgilerin doðruluðuna saplanýp kalsalardý bu zihinler, herhalde insanlýk hala ilk, belki de orta çað seviyesini aþamýyacaktý.

  Kamera ve Yönetim! (sedat) 26 Nisan 2011 Toplum 

Þöyle bir düþünce talimi yapalým beraberce. Ülkede tüm kamera sisteminin, tüm güvenlik güçlerinin 24 saat devre dýþý kaldýðýný varsayalým.Veya tüm kontrol, polisiye hizmetlerin 24 saat greve gidecekleri duyurulsa, ne olur ?

  Din ve Ahlâk Üzerine (Japon (sedat) 28 Nisan 2011 Yaþam 

Þimdi biraz Japonlarýn deprem sonrasý sergiledikleri tavýrlardan sozedelim. Bu kadar büyük bir felâkete uðramalarýna karþýn, ortada saða sola koþuþan bir kalabalýk yok. Salya, sümük aðlayýp “ nerede bu devlet” diye yýrtýnan yok. Yardým noktalarýna saldýran yok. Herkes tek sýra olarak yardým almak için bekleþiyor.

  Masallar Diyarý (sedat) 8 Mayýs 2011 Yaþam 

Bu ülkede yaþayanlar, ülkelerinde yaþamaktan o kadar mutlu imiþler ki kesinlikle baþka ülkelere gitmek, orada yaþamak gibi bir düþünceleri yokmuþ. Hatta baþka ülkeler, kendilerinden vizeyi býrakýn, pasaport dahi istemedikleri halde baþka ülkelere gitmeyi akýllarýndan bile geçirmezlermiþ

  Altýn Diþ (sedat) 10 Haziran 2011 Yaþam 

Benim uzaktan bir akrabamýn oðlu evleniyormuþ. Bu mektubun üzerinde adresi var. Þu bezin içerisindeki altýný bozdurup parasýný o adrese gönderirmisin dedi. Bez parçasýný aldým, yavaþça açtým. Ýçerisinde, yeni çekildiði belli olan, bir altýn diþ duruyordu. O zaman, yaþlý amcanýn konuþmasýndaki tuhaflýðýn sebebini anladým. Yaþlý amca, aðzýndaki tek altýn diþ kaplamasýný, evdeki eski bir pense ile sökmüþtü

  Çocuk ve Torun Sevgisi Üzerine... (sedat) 30 Ekim 2011 Yaþam 

Torunlar çocuklardan daha fazla sevilir derler. Külliyen yanlýþ bir ifade bana göre. Gençliklerinde çalýþma hayatý, zaman darlýðý veya toyluk nedeniyle çocuklarý ile fazla ilgilenemeyen anne ve özellikle babalar, çocuklarla oynama zevkini ancak torunlarý ile giderirler. Kýlýfta hazýrdýr “ torunlar çocuklardan fazla sevilir”.

  Karþýlýksýz Yaþamak (sedat) 30 Ekim 2011 Yaþam 

Karþýmýzdaki kiþiye verdiðimiz her ne ise, bizi kendine esir etmiþtir artýk. Beklenti içinde kalmak kendimizi karþýmýzdaki kiþiye baðlamýþ vede özgürlüðümüz elimizden uçup gitmiþtir.

  Ýma Etmek! (sedat) 18 Kasým 2011 Yaþam 

Ýma ettiðimiz konu, karþýmýzdaki kiþi tarafýndan her türlü yönden algýlanabilir. Bizim söylemek istediðimizin dozu, karþý taraf için ucu açýktýr.Ýma edilen konu her seviyede deðerlendirebilir . Dolayýsý ile, aslýnda, ima etme yolu ile karþýmýzdaki kiþiye daha çok zarar veriyoruzdur.

  Ziyaretler ve Gerçek Anlamlarý! (sedat) 9 Aralýk 2011 Yaþam 

Çoðunluða uyduðumuz zaman, bizde görevimizi yapmanýn rahatlýðý içerisine gireriz. Çünkü çevre tarafýndan onaylanýrýz, çevre ne der korkusu ortadan kalkmýþtýr artýk. Ýnanmadýðýmýz, içimizden gelmediði halde, sýrf etraf ne der korkusuyla yaþamýmýzý sürdürüyorsak, kiþiliðimizden, özgürlüðümüzden bahsetmek ne derece doðru olabilir.

  Hemþehri Takýntýsý (sedat) 29 Ocak 2012 Yaþam 

Kiþinin deðeri, karakteri, düþünce yapýsý daha mý az önemlidir nereli olduðundan, ne iþ yaptýðýndan, nerede oturduðundan. Acaba konuþacak baþka bir konumuz olamýyacak kadar sýð bir bilgi birikimine mi sahibiz?

  Nezaket (sedat) 3 Þubat 2012 Yaþam 

Doðal halinde sert ve gevrek olan balmumu, biraz sýcaklýk karþýsýnda, istenilen herþeklin verilebileceði ölçüde yumuþuyorsa ; en dik kafalý ve düþmanca davranan bir insan bile, birazcýk nezaket ve güleryüzle, yumuþak ve iyi huylu yapýlabilir.Bunun için, balmumu için sýcaklýk neyse insanlar için de nezaket odur.

  Nüfus ve Çevre (sedat Yalçýn) 4 Mart 2012 Yaþam 

Yedi milyara yaklaþan dünya nüfusunun çok büyük bir kýsmý açlýk ve safalet içerisinde acý çekmektedir Bunun nedeni de kendini düþünen, deðerli, ve insani hasletlere sahip olduðunu ileri süren insanoðludur( açgözlü, doymak bilmeyen hýrsa sahip olan insan).

  Fedakârlýk ve Yardým Üzerine... (sedat Yalçýn) 25 Mart 2012 Yaþam 

Görüleceði gibi, yardým etme olayý, bir karþýlýðýnýn olmasý hesabý ile yapýlmaktadýr. Yan,i öyle yüce bir tarafý falan yoktur. Al gülüm, ver gülüm atasözü burada da geçerliliðini korur.

  Siyasý Bir Dünya Haritasý"nýn Bize Anlattýklarý... (sedat Yalçýn) 12 Mayýs 2012 Yaþam 

Þimdi tekrar soruyorum ! Bu kadar devlete gerek var mý ? Havada, suda, karada kýsaca doðada asla sýnýr denilen bir þeye rastlayamazsýnýz. Ama akla sahip olmakla övünen insan, dünyayý yapay sýnýrlarla parçaladý. Her parça kendi içinde de parçalý bir yapýya bürünmeye baþladý. Her parça diðer parçayý düþman olarak kabul edip, elinden geldiði an onu yoketmek için fýrsat kollar hale geldi. Bumu aklý ile övünen insan ( ! ).

  Karþýlaþtýrma/kýyaslama (sedat Yalçýn) 11 Haziran 2012 Yaþam 

Bir an kendimizi, hiç, ama hiçbir þeyle (kiþiler- kurumlar ) kýyaslamadýðýmýz bir günde yaþadýðýmýzý hayal edelim. Üzerimizden tonlarca yükün kalktýðýný, adeta kuþ gibi hafiflediðimizi hissedeceðiz. Ýþte o zaman gerçek özgürlüðü tadacaðýz

  Belleðimiz Kimliðimizdir (sedat Yalçýn) 30 Haziran 2012 Yaþam 

Korkuyorum! Belleðimi, kimliðimi kaybetmekten korkuyorum. Evde hergün babamý ziyaret ederken, sen kimlerdensin söyle bakayým diyen babam olmaktan korkuyorum. Hâlâ kendini lise son sýnýfta zanneden annem olmaktan korkuyorum.

  Aynalar (sedat Yalçýn) 29 Ekim 2014 Ýliþkiler 

“Ýyi dostu olanýn aynaya ihtiyacý yoktur. “ der Mevlâna. Ayna kadar, sizi, size tüm gerçekliði ile yansýtan bir dostunuz varsa eðer, çok þanslýsýnýz demektir. Böyle dostlar herkese nasip olmaz; onun kýymetini bilin. Ne yazýk ki böyle dostlarýmýz pek sevilmezler. Ýþin garip tarafý toplumda da pek de kabul görmezler. ” Doðrucu Davut “ diye adlandýrýlarak, bir çeþit tenkit edilirler bu kiþiler. Çünkü bizim görmek istemediklerimizi bize gösterirler, duymak istemediklerimizi bize söylerler. Hepimizin böyle dostlara ihtiyacý olduðu kesin. Ancak cesa-reti olanlar ve çekinecek bir þeyleri olmayanlar böyle dostlara sahip olmayý arzu ederler.

  Pencereler (sedat Yalçýn) 16 Kasým 2014 Yaþam 

Bizler de öyle deðil miyiz? Tül görevi gören, sis tabakasý oluþturan, davranýþ ve sözlerimiz bazen yetersiz kalýr. Bazende bilgi birikimimiz dýþarýya karþý yetersiz durumdadýr. Bu anlarda yetersizliðimizin anlaþýlmasý asla kabul edilemez. Hemen zihnimizin kalýn keten perdelerini çekeriz: Yani, inatla dogmalarýmýza sarýlýrýz.

  Dostluk Üzerine (sedat Yalçýn) 22 Kasým 2014 Yaþam 

Evet! Dostlarýmýzý seçeriz seçmesine, ama çoðu kez yanýlýrýz. Bir Hint atasözü þöyle der: “ Dostluk mantar yemeði gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadýðý ancak yendikten sonra belli olur. “ Gerçekten de öyle deðil midir? Gerçek dostu bulduðumuzu zannederiz, ama en büyük darbeyi de bu dostlarýmýzdan alýrýz. Çünkü bize ait tüm bilgileri bu gerçek dostumuza sunmuþuzdur. Artýk tüm kozlar onun elindedir. Ýstediði an ‘þah ve mat’ diyebilir. Sadece zamanlama meselesidir.

  Ýnsanlar Kolleksiyonerdir (sedat Yalçýn) 12 Aralýk 2014 Yaþam 

Dinsel açýdan da böyle deðil mi? Devamlý Tanrý’nýn hoþnutluðunu kazanmak için ömür boyu yaptýðýmýz tüm dinsel uðraþýlar, aslýnda sevap biriktirmek için deðil mi? Yani, gelecekte cennette huzur içerisinde yaþamak için yapýlmýyor mu tüm bunlar? Aslýnda cennet ulaþýlacak bir yer deðil, yaratýlacak bir þeydir. O da, dünyada iken cennete gibi yaþayabilmek becerisidir.

  Yelkenliler (sedat Yalçýn) 30 Aralýk 2014 Yaþam 

Maddi açýdan zorlandýðýmýz zamanlarda, dostlarýmýzýn ortadan kaybolduðunu, ya hiç kalmadýðýný, ya da bir iki kiþi ile sýnýrlý kaldýðýný hepimiz biliyoruz zaten. Gerçek bir dosta sahipseniz eðer, dünyanýn en þanslý insanlarýndan birisiniz demektir. Paranýz varsa, dostlarýmýz da yanýmýzdadýr, bu nedenle birinci planda maddi açýdan güçlü limanlarýmýz (birikimimiz) olmalý demek zorundayým. Dostlarýmýz da olsun, ama bu limanda güvenli olabileceðiniz þüphelidir. Tercih sizin, ya son derece güvenli liman, ya da þüpheli, tehlikeli bir liman.

  Yaþamýmýzdaki Noktalarýn Önemi (sedat Yalçýn) 15 Ocak 2015 Yaþam 

Bu dünyadaki, yaþam süremize son noktayý ölüm koyar. Kýsa veya uzun bir süre sonunda, er geç her canlý o nokta’yý kullanmak zorunda kalacaktýr, istese de istemese de. Bu noktanýn ne zaman, nerede, nasýl konacaðý bizim seçimimize baðlý deðildir. Madem bu son nokta bizim parmaklarýmýzdaki kalemin ucunda deðil, bizim yapacaðýmýz yaþamýmýzdaki hoþ noktalarýn sayýsýný çoðaltmak olmalýdýr.

  Yoksula Yardým Etmek Mi, Yoksulluðu Ortadan Kaldýrmak mý? (sedat Yalçýn) 22 Mart 2015 Yaþam 

Dünyada her dakika 235, hergün 334.000 insan doðmaktadýr. Buna karþýlýk dakikada 93, günde 134.000 insan ölmektedir. Buna göre doðumlar ölümlerin iki mislidir. Doðumlarýn %74'ü az geliþmiþ ülkelerde meydana gelmektedir . Tüm dünyada insan sayýsýnýn çoðalmasý, kaynaklarýn hakkaniyetle paylaþýlmamasý sonucu, insanlarýn büyük bir kýsmý açlýk, sefalet, hastalýklar içerisinde acý çekmektedir.

  Saygý (sedat Yalçýn) 11 Mayýs 2015 Yaþam 

” Oyun bitince, þah da, piyon da ayný kutuya konur” diyen, Sokrates ne kadar haklý. Kendini tüm canlý varlýklarýn efendisi sayan, o da yetmez tüm dünyanýn, hatta evrenin efendi-si olarak gören, hiçbir þeye saygý duymayan, göstermeyen insanoðlu, oyun bitince ayný kutuya gireceðini hesap edemiyor ne yazýk ki…

  Aðlamak (sedat Yalçýn) 18 Ekim 2015 Yaþam 

“Gözler yaþarmadýkça gönüllerde gökkuþaðý oluþmaz.” der J.V.Cheney . Gökkuþaðý, yaðmur damlalarý ve güneþ ýþýnlarýnýn birlikte oluþturduðu bir görsel þölendir. Öyle bir þölen ki seyredenleri büyüler; iki nokta arasýnda nefis bir bað, köprü oluþturduðu düþünülür.

  Kutlamalar Hakkýnda (sedat Yalçýn) 5 Aðustos 2016 Yaþam 

Gönül ister ki, her bayramýmýzý, miili veya dinî diye ayýrmadan, bir görev anlayýþý ile deðil; gönülden yürekten kutlayalým. Ziyaret edemezsek bile, telefon açýp kendi sesimizle, yüreðimizin titreþimleri ile birbirimizin bayramlarýný kutlayalým.

  Mektubu Bitirmek (sedat Yalçýn) 9 Ekim 2016 Yaþam 

Öldüðümüz an imzamýzý da atmýþ oluruz yaþam mektubumuzun altýna. Sizce kime yazýlmýþtýr mektup ?

 

 



Mehmet Akif’de bir þiirinde ayný konuyu iþlemiyor mu ?
Resmim Ýçin

Dýþ yüzüm öyle aðardýkça aðarmakta, fakat,
Sormayýn iç yüzümün rengini: Yüzler karasý!
Beni kendimden utandýrdý, hakikat þimdi,
Bana hiç benzemeyen sûretimin manzarasý!



 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sedat Yalçýn, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 07.05.2024 05:02:02