"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü > Deneysel

düşündürücü

Pencere Önü Düşünce Rutinleri

Tebbessümüne inşirah içirilmiş çocuklar şaşkınlıkla bakardı bu hale kapı aralıklarından... Fakat şu aşikardı ki, herkesin içindeki karanlık aydınlığını arıyordu. Aranıyorsa bulunacaktı elbet. Bazılarımız pusuda gözlüyorduk aydınlık arayan karanlığımızı. Pütürlü soru işaretleri törpülüyordu hakikatin önündeki duvarı inceden inceye. Yeni anlamlar yumuşak dokuyu geçip, aklın sinir uçlarına dokunup kanatıyordu.

düşündürücü

Söyleyecek Sözü Az Olan Adam 1

"Söyleyecek Sözü Az Olan Adam" yaklaşık olarak 1997 den beri, aklımda olan üç perdelik bir tiyatro eseridir aslında.
Fikir olarak filizlenmesinden bu yana, iki sefer birinci perdesi yazıldı; ancak bir türlü adına yakışan tokluk duygusunu hissettirmedi bana.Derken, derken günlük yaşam ve her zaman baskın olan şiir

üzgün

Günün Biri

Düşünebilseydi bunları düşünürdü belki ama düşünmek de neydi? iki kelime yan yana, iki cümle üst üste, iki sahne art arda gelemiyordu.

üzgün

Hakkı Tankut

Ama halan korkuyordu artık her şeyden. Hiç kimseyi istemiyordu yanında bütün gün odasında, yatağının üstünde sallanır durur “Neden ?” derdi, “Neden? “.
Sen karnımdayken ninenlere gittik gene. Baban “ doktora gene götürün bu kızı, daha kuvvetli haplar içirsin ona, unuttursun işte “. Diye öğüt veriyordu ninene.

üzgün

Affet Beni Anne!

Hoşgeldin bitanem. Dünyama mutluluklar getirdin, gülüşler, sürprizler, umutlar getirdin. Senin kadar güzel , senin kadar heyecan verici kaç konuk ağırlayabilir ki insan?

duygusal

Babamı Bulmak

Annem “Senin baban var ama nerde, bilmiyorum “ dedikten sonra bana duvarlar boyunca uzanan kitaplığını göstererek “Ama bak bir sürü kitabın var” demişti.

karamsar

Gecenin Tepesi Atmasın

O gece deli bir sağanak başladı. Sonbahar için zaman erkendi. Gürgenler tepeden tırnağa yaprak, dağların dorukları yemyeşil çayırlarla kaplıydı. Elmalar kızarmıştı kızarmasına ama henüz ayvalar sararmaya bile başlamamıştı. Yağmur bindirmeden az önce gök çatladı. Yıldırımın yaladığı orman ürperdi. "

heyecanlı

Aşkın Sırat Köprüsünde Tango

Sadece birbirimizin gözlerine baktık. Ne müziğin sesi, ne figürlerin canlılığı, ne de rüzgâr kaçırabildi o anı. An’ı kıpırdatan bir tek yürek çarpıntısı oldu. Kalktım, kendi gözlerimden onun gözlerine yol aldım.

nostaljik

Deli Sülo

Puştluk elbette düzeysiz, argo ve kaba bir tanımlama, farkındayım. Yazarken ana avrat sövülemeyeceği için bildiğim en kaba tanımı bilinçli olarak kullandım. Çünkü ben küçük bir köyde herkesin deli olarak kabul ettiği bir adamın kahvede ceketinin alttan tu

umutlu

Loading...

konuşmanın değil susmanın anlam kazandığı bir öykü.
Arkamdan bir ses geldi. Aslında duyduğum bir ses sayılmazdı. Çünkü kulağıma gelen müzik eserlerindeki sus gibi bir sessizlikti. Garip bir melodisi vardı ve bu benim çok hoşuma gitmişti.
sadece suslardan oluşan bir şarkı gibi.
Enfes.

karışık

Sultanahmet'ten Bir Sesleniş

Bir konağın, bir Gül Goncasıydım ben önce, çok önce. Eteklerimi sallandıra sallandıra yürürdüm konakta, yeşil boyalıydı konağımız, beyaz çerçeveli pencereleri, annecimin elleriyle işlediği beyaz işlerle hayat bulurdu. Cumbalı misafir odasıda görülmeye değerdi doğrusu, diğer konakların hanımları pek kıskanırlardı anacımın elişlerini, kanaviçelerini, sarma işlerini, hasetle bakarlardı her geldiklerinde. Banada

nostaljik

Şarap Parasına Masallar 4

Ömrümüzün bundan sonraki çalkantılı ve olaylı yıllarında da hep geride bıraktığımız o huzurlu ve tekdüze zamanları ararız.
Sen, yeni yaşamaya başladığın bu kente, oturduğun sokağın gürültülerine, yağmurlara ve rüzgârlara hatta sabah ayazına bile alışmaya

KİTAP İZLERİ

Sessizin Payı

Nurdan Gürbilek

Edebiyatın Vicdanı: Nurdan Gürbilek "Sessizin Payı"nda Adaletin Peşinde Siyasal kutuplaşmaların ve susturulmuş tarihin zeminini çatırdatttığı bir coğrafyada yazar nerede durur? Adalet arayışında edebiyatın sunduğu imkân
İncelemeyi Oku
Başa Dön