Dinsizin Hakkından İmansız Gelir
Sinsice gülerek ”Nasılmış? Ne demişler damat efendi,” Dinsizin hakkından imansız gelirmiş.”
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Sinsice gülerek ”Nasılmış? Ne demişler damat efendi,” Dinsizin hakkından imansız gelirmiş.”
Cezaevi, nakil (ring) aracında uyku sersemliği içinde düşünüyorum. Nakil aracı pek de rahat değil. Yıllardır taşıdığı binlerce askerin, binlerce mahkumun pisliği, kokusu, nefes almayı zorlaştırıyor. Su içtiğimiz pet şişelerin tamamı sidikle dolmuş. Pantolonumuz, ellerimiz sidik kokuyor.
Gizli gerçekler ve Ölü katilin babasından kurtuluşunun öyküsü...
Anam;
"Size kim dedi ki gelsin yanımda kalsın’’ diye itiraz etti, biraz da kızarak. "Gelsin saçımı boyasın benim"
Yakışıyor mu sana ? Bir de okumuş adam olacaksın. Sen böyle yaparsan okumamışlar neler yapmaz !
Karşıdan hızla gelen esmer, ince yapılı, genç kadının simsiyah gözlerinde öfke vardı.
Önündeki çakıl dikenleri arasından küçük kıpırtı hissetmesiyle kendini toparladı! Zıplayarak kendisinden yana yaklaşmakta olan bir canlının varlığı belli olmuştu İç cebindeki küçük el fenerini yakarak durumu tam anlamak istiyordu. Üs tüste iki kurbağaydı bu! Alttaki kancık olmalı, diye düşündü… Dişi olanı iriceydi, erkeğini rahatlıkla taşıyabiliyordu… Vay anasını, dedi!
Bu kez kelimeler: pipo, Bisiklet zili ve kertenkele:
Sıradan bir gündü. Sabah zoraki açtı gözlerini. Birkaç saatlik bir uykudan sonra kendine gelmesi zor olacaktı.
Neden bu denli sevmiş ve bağlanmıştım?Tüm hayal gücümü onunla geçireceğim hayatı tasarlamakla harcamıştım, neden?
Başkent Hastanesinin bahçesine bir sigara molası vermek üzere oturuyorum. Hava çok sıcak. Bunalıyorum.
Biraz sonra gözüm şoförün ön kısmında bulunan dikiz aynasının üzerine asılmış bir kâğıda takılıyor. Kağıdın üzerinde eski yazılarla "Bağdat Hurması" yazıyordu. Tabii Osmanlıca okumayı bildiğim için bu yazıyı da kolayca okuyorum. Sanıyorum Arap ülkelerinden birinden alınarak getirilen Hurma paketlerinin üzerindeki etiketlerden biri.
Şoföre "Hurma mı satıyorsun?"