Yeter ki Çocuklarımız Mutlu Olsun
Başkent Hastanesinin bahçesine bir sigara molası vermek üzere oturuyorum. Hava çok sıcak. Bunalıyorum.
"Yarın 2026'ya giriyoruz. Demek ki hala 'yeni bir yıl, yeni bir ben' diyecek kadar safız." - Mark Twain"
"Yarın 2026'ya giriyoruz. Demek ki hala 'yeni bir yıl, yeni bir ben' diyecek kadar safız." - Mark Twain"
Başkent Hastanesinin bahçesine bir sigara molası vermek üzere oturuyorum. Hava çok sıcak. Bunalıyorum.
\- Bırak, dedi, şu deliyi. Daha ikinci rüyada saldırganlaşıyor.
YZİnsanın ademden gelmemiş olabileceğine dair bir başka kuşkum da bu. Asiler her dönem olmuşlardır ve gerçek asiler (ben bunlardan biri olmayabilirim) pes etmiyorlardı. Bir de asileri sindirmeye yeminliler vardı. Bunlar da her dönem oldular (ki ben bunlardan da olmayabilirdim) ve asilerle binlerce yıldır savaş halindeler. Bu savaş, görüntüsü
Orhan Pamuk
Bir insanın özellikle de bir kahramanın büyük bir tarihsel kişiliğin rearkarnasyon ile tekrar hayata dönmesi muhteşem bişey olabilirdi..
Artık her şey tastamamdı. Başlayabilirdi düğün. Ve başladı...
Davul zurna çalmaya başladı.
Düşürmedi de.! ama o refleksle bana oğlum sen büyüyünce ben yaşlanmış olacağım. Sen de beni böyle omuzlarına alacak mısın dedi. Nasıl aklıma geldi ise, büyüyünce bende oğlumu omuzuma alacağım dedim. Ve bugün o söz aklıma düştü.....
"Sayın başkanım, sayın başkanım, sizin de izah ettiğiniz gibi ben de bu akşamdan itibaren seçim çalışmalarına başlamazsam namerdim.Ev ev dolaşacağım..Yoksulları, yolsuzları haykıracağım. Allahın izniyle partimizin oylarını en yükseğe, hatta göklere çıkarmazsam, bana da Muzaffer demesinler. Ben otuz senedir ne seçimler gördüm, ne seçimler."
Bu yazı sürekli vakit geçirdiğiniz en yakın dostunuz ve sizin aranızda. Başka kimseye yer yok bu yazıda. Sadece siz ve can yoldaşınız. Okursanız anlayacaksınız insanın yalnızlığını ve biricik dostunuzu tanımanın önemini. Ne demişler:" Bu dünyaya yalnız geldik, yalnız gideceğiz.".
"sırılsıklam yerlerde gezen bindokuzyüzdoksandört yılındaki sevecen ve anlaşılamayan halime acıyorum.sanki şimdi çok anlaşılmış gibi..."
Bir ayak sesi duyuldu, ikisi de nefesini tuttu. Kapı kapalıydı; her türlü tehlikeye karşı, bir köşeye saklanıp beklemeye başladılar. O da ne?!
Sıcak bir bakış yeni bir isteği hissettiriyordu. Aşkın karşılığı gururun sertliğinde eriyordu. Kaçarak kendini korumaya çalışan bir tavır ortaya serildi.
Hayır, bu kabul edilemez! dedi. Dudaklarında beliren kırmızılık, ateşindeki ani yükselme, sesindeki kararsızlık seni ele veriyor. Kalbin hızlı çarpıyorsa, kendini kandırmamalısın. Bu şehir hep istediklerini gerçekleştirmez.
Memduh Şevket Esendal