"“Yazar olmak istiyorsan, ilk kural: Yatakta kal. İkinci kural: Eğer yataktan çıkarsan, geri dön.” – Dorothy Parker"

Öykü

Ali Berber

Bir öyküde Kore Savaşı’nda Kuzey Koreli komünistlerle boğuşurken, konu değişir, onu birden seksen öncesi faşist avında bulursunuz.

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Heyecanın Sarsılmaz Doruğu

Sıcak bir bakış yeni bir isteği hissettiriyordu. Aşkın karşılığı gururun sertliğinde eriyordu. Kaçarak kendini korumaya çalışan bir tavır ortaya serildi.
Hayır, bu kabul edilemez! dedi. Dudaklarında beliren kırmızılık, ateşindeki ani yükselme, sesindeki kararsızlık seni ele veriyor. Kalbin hızlı çarpıyorsa, kendini kandırmamalısın. Bu şehir hep istediklerini gerçekleştirmez.

Hayal Gücünün Paradigması 1

Yıllar önce kurguladığım ve bir internet sayfasında paylaştığım bu öyküm kopyalayıp yapıştır mantığı ile çalışan bir sürü İnternet kullanıcısı tarafından kendilerine aitmiş gibi kullanıldı. O zamanlar imla kurallarına önem vermeden yazdığım bu öykü ya da öykü denememi bir daha düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim. Bir çok kimse uzun yazılardan

Büyük Başkan Sen Çok Yaşa

Politikadan bir beklentisi olmayanlar, bir dönem girerler, meraklarının kefaretini öderler, çıkarlar. Bundan sonra parti binalarının bulunduğu sokaklar çok kalabalık görünse gerek arka sokaklardan dolaşırlar.

Sakarı Boyu Hikâyeleri İle Seyr - Ü Sefer - 2

Karnını da doyurmuş olan Arda, düşüncelere dalmışken uyku bastırdı. Kentte yaşayan bir insanın asla yaşayamayacağı bir sessizlik vardı. Bu sessizliği uzaktaki çoban köpeklerinin havlamaları bozuyordu. Arada bir çevredeki tilki ya da çakalların, piknikçilerin bıraktığı yiyecek artıklarını ararken çıkarttıkları çıtırtılar uzaktan da olsa geliyordu. Aşağıdan doğru gelen esinti dalların

Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit

Kim bilir kaç yıldır giyiyordu ayağındaki kadife pantolonu. Çok sevmişti onu, komşuları bir bayram arifesinde modası geçtiği için annesine verdikleri zaman. Önce büyük ağabeyi atılmış, ne kadar zorlasa da bir türlü sığdıramamıştı bedenine. Sonra da onun bir küçüğü olan denemişti üzerinde. Olmuyordu işte. Ertesi gün ve bir sonraki

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku
Başa Dön