• İzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
281
|
|
|
|
Gün şehrin yüksek binalarının florasan ışıkları gölgesinde geceye dönüyordu.
|
|
282
|
|
|
|
Eğer bir aşkı yüreğinde öldürebilmek güçse, ne kadar güçlü olduğumu ispat ettim sana da kendime de. Her gün bir gün öncekinden daha eksikti yüreğim, ama bir önceki güne göre daha güçlü uyandım her sabah. |
|
283
|
|
|
|
Bak bunu sana pek söylemezdim ama, çok güzeldin, çok güzel... Dipdiri ve yumuşacık. Sana baktıkça kendi bedenimden iğreniyordum ben ve sana ayak uyduramadığımdandı bütün huysuzluğum. |
|
284
|
|
|
|
Geçmiş bir anda gözünde canlandı. Bir elektirik hızıyla geçti beraberliği: suyun derinliklerindeki eşini istedikleri gündeki heyecanı... nişanını... evlendiği gündeki mutluluğunu... evliliğinin üzerinden geçen üç yılı... Yalnız bırakmammalıydı. Kavilleri |
|
285
|
|
286
|
|
|
|
Suat güneydoğu sınırında bir ilçede çalışıyordu. Memurdu. Askerlik hizmeti dahil beş yıl olmuştu geleli bu bakımsız, geri kalmış sınır kasabasına. Doğuda büyük bir şehirde doğmuştu. Sıcağa alışkın değildi. Memleketinde yazın bile insanı serinleten bir rüzgar olurdu. Burası öğle değildi. Boğucu, kavurucu bir sıcak vardı bu kasabada. |
|
287
|
|
|
|
Aslında kafamda kurgulayıp durduğum insanı bir huzur evi (huzur evi ifadesinden nefret ediyorum) ziyaretinde tanıdığım yaşlı bir insanın öyküsüne bağlıyarak anlatmaya çalıştım. |
|
288
|
|
|
|
istanbul, antep, izmir kısa hikayesi |
|
289
|
|
|
|
Takip edebilirsin yeniden güleceğim emin ol kardeş.Bu belki birkaç dakika sürebilir.Peki sabredebilir misin,beklemeye dayanabilir misin,bir delinin saçmalıklarını dinleyecek kadar cesaretli misin?Kendince elbette diyorsun ama kimse eremedi bu nihayete ve bil ki sen de eremeyeceksin belki de.Merhaba birader,merhaba kardeş,merhaba canan,yaren…ne kadar çok tanıdığım varmış bu yerde ve herkes merhaba diyecek kadar bana tanıdık geliyor her ne kadar cevapsız kalsa da yürekten söylediğim,derin manalar yüklediğim merhaba kelimesi.
|
|
290
|
|
|
|
Şimdi sen söyle bana bu küçük kız çocuğu yine yenilse hayata ,zaferle karşılayabilirsin değil mi ? |
|
291
|
|
|
|
Geçenlerde de çok sevdiğim bir arkadaşım elinde bir koliyle çıkageldi. Çok beğeneceğin bir doğum günü hediyesi aldım sana diyerek koliyi açmam için odama götürdü. Ne mi almış? Fasıl ile Deniz'i. |
|
292
|
|
|
|
Burnu terli gözleri yumuk. |
|
293
|
|
|
|
Abdullah Harmancı’nın öykü kitabı Ertesi Dünya elimde tramvaya biniyorum. Eve en kolay, en kestirme, en kısa sürede ulaşmayı düşündüğümde hep tramvayı kullanırım. Nedense bana hep çabuk ulaşacağımı fısıldayan bir ses tramvay durağını işaret eder.
Akşama yakın bir zaman, hafta sonu; cumartesi çarşı merkezi kum gibi insan kaynıyor. İkindi serinliği herkesi sokaklara çekmiş, çekmeye devam ediyor.
Kimisi, çoluk çocuk vitrinlerde kaybolmayı tercih ediyor, bazıları da orası senin burası benim koşturup gidiyor.
|
|
294
|
|
|
|
En kötü yalnızlık kalabalıklar içinde yalnız olmaktır. Bir yığın insan dolu salona giriyorsunuz, gözünüz tanıdık birini arıyor bulamıyorsunuz. Ya ben yanlış yerdeyim yâda onlar. .. |
|
295
|
|
|
|
Di’li geçmiş bir zaman olarak kalacak şimdi her şey. Bırakmaya söz verdiğiniz tütünün dumanını andıran bir duman olarak kalacak. Her hatırladığımızda yüzümüzde bir gülümseme ve sonrası yaşanacak birkaç damla gözyaşı belki de. Her duyduğumuz Fransızca şarkı, boğazımıza düğüm üzerine düğüm atarken, o düğümler arasından akan bembeyaz rakının tadı olarak kalacak. Kenetlenen ellerimize karışan tenlerimizin kokusu, bir akşamüstü hatırlanınca yeniden elimizi telefona götürecek bir tetikleyici olarak kalacak.
|
|
296
|
|
|
|
Bir 'Arkadaslık' Hikayesi |
|
297
|
|
|
|
Uzaklar, özlem duyan sürgün yüreklerin sığınakları uzaklar. Uzak düşlere bir demir attın mı hüzün meyvelerini toplamaya başlarsın hemen. Uzaklar, hüzün getirirler sürgün yüreklere. Her yaşadığın şehri sürgün şehre döndürmek istersen eğer, uzakların şarabı |
|
298
|
|
|
|
Bir Özgürlüğe Kaçışın Hikayesi... |
|
299
|
|
|
|
Bir erkeğin içinin karmaşası.Bunu anlatmak istedim daha doğrusu anlatmaya çalıştım.Ne üstüne vazife demeyin sadece deneme. |
|
300
|
|
|
|
"Emmim kızı aç kapıyı gireyim
Hasta mısın halin hatrın sorayım"
|
|